Danıştay Kararı 6. Daire 2016/584 E. 2020/7458 K. 10.09.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/584 E.  ,  2020/7458 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/584
Karar No : 2020/7458

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Valiliği (… İl Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Mülkiyeti Hazineye ait … ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazı da kapsayan alanda yapılan ve … Belediye Meclisinin 06.11.2013 tarih ve 42 sayılı kararı ile kabul edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planının onaylanmasına ilişkin … Büyükşehir Belediye Meclisinin 13.12.2013 tarihli ve 345 sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan raporun ve dosyada yer alan diğer bilgi ve belgeler ile taşınmazın plan kararının plan bütünlüğü içinde değerlendirilmesi sonucunda, dava konusu planın, dava konusu taşınmazın bir bölümünün “orman alanı” olarak planlanmasına ilişkin kısmında hukuka aykırılık, dava konusu taşınmazın üzerinden geçecek şekilde öngörülen 7 mt enkesitli imar yoluna yönelik kısmında ise şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, hukuka ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin, dava konusu taşınmazın bir bölümünün “park alanı” olarak planlanmasına yönelik plan kararına ilişkin kısmı yönünden davanın reddine, davacı taşınmazının üzerinden geçecek şekilde öngörülen 10 mt enkesitli taşıt yoluna yönelik kısmının ise iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN … BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NIN İDDİALARI : Dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planının 1/5000 ölçekli nazım imar planına uygun olarak yapıldığı, dava konusu imar planının kamu yararına, planlama ve şehircilik ilkelerine, mevzuattaki teknik kriterlere uygun olduğu, mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN … BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NIN İDDİALARI : İlgili kanun uyarınca Büyükşehir Belediyesinin ilgili İlçe Belediyesi tarafından hazırlanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarını 1/5000 ölçekli nazım imar planlarına uygunluk açısından denetleyerek onay verdiği, dava konusu planın İlçe Belediyesi tarafından hazırlandığı, 1/5000 ölçekli nazım imar planında öngörülmemiş olmasına rağmen İlçe Belediyesi tarafından hazırlanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planında dava konusu taşınmazın çevresinde 10 metre en kesitli taşıt yollarının planlandığı, bu durumda Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğundan bahsedilemeyeceği, bu nedenle mahkemece verilen kararın iptale ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 10/07/2018 tarihli, 30474 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 101. maddesi uyarınca, Hazine malları konusunda genel yetkili kuruluş Milli Emlak Genel Müdürlüğü olup anılan Genel Müdürlük aynı Kararnamenin 99. maddesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hizmet birimleri arasında sayıldığından ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1. maddesinin 19. fıkrası uyarınca, Hazineye ait taşınmazlara ilişkin olarak Adana Valiliği (Defterdarlık Milli Emlak Dairesi Başkanlığı) yerine, Adana Valiliği (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) hasım mevkiine alınarak gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Mülkiyeti Hazineye ait … ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazı da kapsayan alanda yapılan ve … Belediye Meclisinin 06.11.2013 tarih ve 42 sayılı kararı ile kabul edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı … Büyükşehir Belediye Meclisinin 13.12.2013 tarihli ve 345 sayılı kararı ile onaylanmış ve 31.12.2013-31.01.2014 tarihleri arasında askıya çıkartılmıştır. Davacı tarafından askı sürecinde 30.01.2014 tarihli dilekçe ile bu plana itiraz edilmiş ve Hazineye ait taşınmazın plan onama sınırı içerisine dahil edilen kısmının neredeyse tamamının ”imar yolu” ve ”park alanı” olarak ayrıldığı ileri sürülmüştür. Davacının itirazı … Büyükşehir Belediye Meclisinin 11.03.2014 tarih ve 79 sayılı kararı ile reddedilmiştir. Bunun üzerine itiraza konu 1/1000 ölçekli uygulama imar planının onaylanmasına ilişkin kararın iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
İşlem tarihindeki yürülükteki şekliyle 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 5. maddesinde nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
3194 sayılı Kanun’un 6. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde, planlar kapsadıkları alan ve amaçları açısından bölge planları ve imar planları olarak iki ana kategoriye ayrılmış, imar planları da uygulamaya esas olan uygulama imar planları ve bu planın hazırlanmasındaki temel hedefleri, ilkeleri ve arazi kullanım kararlarını belirleyen nazım imar planları olarak sınıflandırılmıştır. Anılan Kanun’un 8. maddesinde ise alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunluluğu getirilmiştir.
İşlem tarihinde yürürlükte bulunan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 29. maddesinde:
“İmar planında gösterilen yolların genişletme, daraltma ve güzergahına ait imar planı değişikliklerinde;
1-Devamlılığı olan bir yol belli bir kesimde daraltılamaz.
2-Yolların kaydırılmasında, mülkiyet ve yapılaşma durumu esas alınır.
3-İmar planlarındaki gelişme alanlarında (7.00) m. den dar yaya, (10.00) m.den dar trafik yolu açılamaz, meskun alanlarda mülkiyet ve yapılaşma durumlarının elverdiği ölçüde yukarıdaki standartlara uyulur.
4-İmar planı değişikliği ile çıkmaz sokak ihdas edilemez.
5-İmar planı içinde kalan karayolu, kent içi geçişinin değiştirilmesi durumunda, Karayolları Genel Müdürlüğünden alınacak görüşe uyulur.” hükmü yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlık; 1/1000 ölçekli uygulama imar planının dayanağı olan 1/5000 ölçekli nazım imar planında dava konusu taşınmazın doğu bitişiğinde 10 metre enkesitli yaya yolu olarak planlanmış olan imar yolunun dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planında 10 metre enkesitli taşıt yolu olarak planlanmasından kaynaklanmaktadır.
İdare Mahkemesince dava konusu planın incelenmesinde, dava konusu taşınmazın plan onama sınırları içerisinde kalan yeşil alan, konut alanı, 35 metre ve 20 metre enkesitli imar yolu ve yaya yolu olarak planlanmasına ilişkin plan kararları incelenmiş ve değerlendirilmiş ise de, kararın gerekçe olarak alınan kısmında dava konusu taşınmazın bir bölümünün ”orman alanı” olarak belirlenmesine yönelik kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, ”7 metre enkesitli imar yoluna” yönelik kısmında ise hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı yazılmıştır. Mahkeme kararının bu kısmında ”orman alanı” olarak belirtilen yerin ”park alanı” olduğu, ”7 metre enkesitli imar yolu” olarak belirtilen yerin ise ”10 metre enkesitli imar yolu” olduğu, nitekim sonuç kısmında mahkemece dava konusu işlemin, dava konusu taşınmazın bir bölümünün “park alanı” olarak planlanmasına yönelik plan kararına ilişkin kısmı yönünden davanın reddine, davacı taşınmazının üzerinden geçecek şekilde öngörülen 10 mt enkesitli taşıt yoluna yönelik kısmının ise iptaline karar verildiği görülmüştür. Yine mahkeme kararında her ne kadar … Büyükşehir Belediye Meclisinin 13.12.2013 tarihli ve 344 sayılı kararının” dava konusu yapıldığı yazılmış ise de, dava konusu yapılan işlemin … Büyükşehir Belediye Meclisinin 13.12.2013 tarihli ve 345 sayılı kararı” olduğu, Mahkemece de bu kararın incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda bir karar verildiği görülmüştür.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler doğrultusunda, ana ulaşım sisteminin, bu bağlamda birinci ve ikinci derecedeki ulaşım yollarının nazım imar planı ile daha alt düzeydeki tali nitelikte üçüncü derece ve daha altındaki yolların ise uygulama imar planları ile düzenlenmesi gerekmektedir. Bu kapsamda özellikle yapı adaları arasındaki ulaşım ihtiyacının karşılanmasına yönelik yolların uygulama imar planı kararı ile getirilmesi mümkündür.
Uyuşmazlıkta, kentin ana ulaşım sistemi dışında kalan 1/5000 ölçekli nazım imar planında 10 metre enkesitli yaya yolu olarak düzenlenen imar yolunun, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ana yollarla bağlantı sağlayacak şekilde devam ettirildiği ancak yapı adaları arasındaki taşıt yolu ulaşım ihtiyacının karşılanmasına yönelik bu yolun taşıt yolu olarak planlandığı görülmüş, yapılan bu düzenlemenin yukarıda yazılı Yönetmelikte taşıt yolu için öngörülen asgari ölçüye uygun olduğu, nazım imar planının ulaşım sistemi bakımından ana kararlarını, sürekliliğini bozmadığı, plan hiyerarşisine aykırı bir durum oluşturmayacağı, planlar arasında ölçekler arası tutarlılığın sağlandığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu kısmında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalıların temyiz isteminin kabulüne,
2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyiz edilen dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 10/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.