Danıştay Kararı 6. Daire 2016/4095 E. 2020/10227 K. 03.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/4095 E.  ,  2020/10227 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/4095
Karar No : 2020/10227

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Bakanlığı
KARŞI TARAF (DAVACI): … Ltd. Şti.
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … İli, … İlçesi, … ada, … parsel üzerindeki yapıyı 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 2. maddesinin 4.fıkrasının (c) ve (g) bentlerinde öngörülen esaslara göre denetlemediğinden bahisle davacı şirketin aynı Kanun’un 8. maddesi uyarınca denetim faaliyetlerinin 9 (dokuz) ay süre ile geçici olarak durdurulması ve faaliyetinin üç defa durdurulmuş olması nedeniyle denetim faaliyetleri tamamen sona erdirilerek… numaralı yapı denetim izin belgesinin iptaline ilişkin İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarihli, … sayılı yazısıyla davacıya bildirilen … tarihli, … sayılı davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; davacı şirketin denetim faaliyetlerinin dokuz ay süreyle yasaklanması işleminin, 4708 sayılı Kanun’un 8.maddesi uyarınca tesis edilmiş olduğu ancak anılan maddede 24.04.2015 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde yapılan değişiklikle yapı denetim şirketlerinin faaliyetlerinin doğrudan geçici olarak durdurulması ve izin belgelerinin iptal edilmesine yönelik bir hükme yer verildiği, maddede belirtilen hallerin tespiti halinde idarî para cezası veya yeni iş almaktan men cezası gibi cezaların öngörüldüğü davacının diğer işleri için bir sınırlandırma getirilmediği, bu durumda bakılan uyuşmazlık yeni düzenlemeye göre değerlendirilmiş olup; ayrıca mevzuata aykırı uygulamanın yapının taşıyıcı sistemini etkileyip etkilemediği yönünde yapılmış bir tespitin bulunmadığı da dikkate alındığında davacı şirket lehine hüküm doğurduğu açık olduğundan dava konusu işlem, 6645 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 24.04.2015 tarihinden önce tesis edilmiş olmakla birlikte, davacı şirketin iddia edildiği gibi 4708 sayılı Kanun’un 2.maddesinin (c) ve (g) fıkralarını ihlal etmesi halinde dahi, Kanun’un 8. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak, cezai yaptırımlara ilişkin mevzuatta yapılan değişikliklerden önceki mevzuatta yer alan yaptırımlara göre lehe olan hükümlerin ilgililer hakkında uygulanması gerektiği, davacı şirkete 4708 sayılı Kanunun 6645 sayılı Kanun ile değiştirilen eski hükümler kapsamında bir yaptırım uygulanamayacağı sonucuna varılmıştır.
Davacı şirketin denetim faaliyetlerinin 3 defa durdurulduğundan bahisle yapı denetim belgesinin iptaline yönelik işleme gelince, dokuz ay geçici faaliyetin durdurulması işleminin yukarıda açıklandığı üzere hukuka aykırı olduğu ve davacı şirketin denetim faaliyetinin 1 yıl süreyle durdurulmasına ilişkin 24.10.2013 tarih ve 28801 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan işlemin de … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla iptaline karar verildiği anlaşıldığından hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Temyiz edilen kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Davacı şirketin 4708 sayılı Kanunun 2.maddesinin 4.fıkrasının (c) ve (g) bentleri uyarınca sorumlu olduğu, ancak anılan Kanunda 23/04/2015 tarihinde yapılan değişikliklerinden sonra, 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 2. maddesinin 4. fıkrasına aykırılık hallerinde şirket açısından lehe sonuçlar doğduğundan dokuz ay denetim faaliyetin durdurulmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Davacı şirketin denetim faaliyetinin 1 yıl süreyle durdurulmasına ilişkin 24.10.2013 tarih ve 28801 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan işlemin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:v, K: … sayılı kararıyla iptaline karar verildiği, temyiz edilen kararın Danıştay Altıncı Dairesinin 19.12.2017 tarihli, E:2015/10870, K:2017/10982 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak … İdare Mahkemesinin … tarihli E: … K:… sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, ancak bakılmakta olan davada incelenen geçici durdurma işlemin hukuka aykırı olduğu görüldüğünden yapı denetim izin belgesinin üç kez denetim faaliyetinin durdurulduğu gerekçesiyle iptaline ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
… İli, … İlçesi, … ada, … parsel üzerindeki yapıyı 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 2. maddesinin 4.fıkrasının (c) ve (g) bentlerinde öngörülen esaslara göre denetlemediğinden bahisle davacı şirketin aynı Kanun’un 8. maddesi uyarınca denetim faaliyetlerinin 9 (dokuz) ay süre ile geçici olarak durdurulması ve faaliyetinin üç defa durdurulmuş olması nedeniyle denetim faaliyetleri tamamen sona erdirilerek… numaralı yapı denetim izin belgesinin iptaline ilişkin … tarihli, … sayılı davalı idare işleminin İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarihli, … sayılı yazısıyla davacıya bildirilmesi üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Cumhuriyetin nitelikleri” başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk Devleti olduğu vurgulanmış, “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” başlıklı 38. maddesinde ise, kimsenin, işlediği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamayacağı, kimseye suç işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemeyeceği, ceza mahkumiyetinin sonuçları konusunda da bu kuralın uygulanacağı hükmüne yer vermiştir.
26/09/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun “Zaman bakımından uygulama” başlıklı 7. maddesinde;
“(1) İşlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. İşlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı da kimse cezalandırılamaz ve hakkında güvenlik tedbiri uygulanamaz. Böyle bir ceza veya güvenlik tedbiri hükmolunmuşsa infazı ve kanuni neticeleri kendiliğinden kalkar.
(2) Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur…” hükümleri yer almıştır.
4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun “Yapı denetim kuruluşları ve görevleri” başlıklı 2. maddesinin dördüncü fıkrasının (c) bendinde; “Yapının, ruhsat ve ekleri ile mevzuata uygun olarak yapılmasını denetlemek”, (d) bendinde; “Yapım işlerinde kullanılan malzemeler ile imalatın proje, teknik şartname ve standart-lara uygunluğunu kontrol etmek ve sonuçlarını belgelendirmek, malzemeler ve imalatla ilgili deneyleri yaptırmak.” ve (g) bendinde; “Ruhsat ve eklerine aykırı uygulama yapılması halinde durumu üç iş günü içinde ilgili idareye bildirmek” yapı denetim kuruluşlarının görevleri arasında sayılmıştır.
Anılan dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan halinde 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun “Denetim faaliyetinin durdurulması ve izin belgesinin iptali” başlıklı 8. maddesinde; “Yapı denetim kuruluşlarından, bu Kanunda öngörülen esaslara göre denetim görevini yerine getirmedikleri anlaşılanların veya son üç yıl içerisinde üç defa olumsuz sicil alanların veyahut 3 üncü maddenin son fıkrası ile 6 ncı maddenin birinci fıkrası hükümlerine aykırı hareket ettiği belirlenenlerin denetim faaliyeti, yapı denetim komisyonunun teklifi üzerine Bakanlıkça bir yıla kadar durdurulur ve belgesi geçici olarak geri alınır. Durdurma kararı, Resmî Gazetede ilan edilir ve sicillerine işlenir. Denetim faaliyetinin geçici olarak durdurulmasına neden olan yapı denetim kuruluşunun mimar ve mühendisleri, bu süre içerisinde başka ad altında dahi olsa hiçbir denetim faaliyetinde bulunamaz. Geçici durdurmaya neden olan mimar ve mühendisler Bakanlıkça ilgili meslek odasına bildirilir. Meslek odaları, bu kişiler hakkında kendi mevzuatına göre işlem yapar.
Faaliyeti üç defa durdurulan yapı denetim kuruluşunun denetim faaliyetine son verilir ve izin belgesi Bakanlıkça iptal edilir.
İzin belgesi iptal edilen yapı denetim kuruluşunun, kusurları mahkeme kararı ile kesinleşen mimar ve mühendisleri başka bir yapı denetim kuruluşunda görev almaları halinde, görev aldıkları bu kuruluşa izin belgesi verilmez, verilmişse iptal edilir.
Denetim faaliyeti geçici olarak durdurulan veya izin belgesi iptal edilen yapı denetim kuruluşu hakkındaki bu karar ilgili idareye bildirilir ve denetimini üstlendiği yapıların devamına izin verilmez. Bu durumda, yapım faaliyetine devam edilebilmesi için yapı sahibince başka bir yapı denetim kuruluşunun görevlendirilmesi zorunludur.” hükmüne yer verilmiştir.
23/04/2015 tarih ve 29335 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6645 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 32. maddesi ile 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 8. maddesinde değişiklik yapılmış, madde başlığı “İdari müeyyideler ve teminat” olarak değiştirilirken madde metninde;
“Yapı denetim kuruluşlarından bu Kanunda ve ilgili mevzuatta öngörülen esaslara göre denetim görevini yerine getirmedikleri tespit edilenlere, tespit edilen fiil ve hâllerin durumuna göre, aşağıdaki idari yaptırımlar uygulanır.
a) Denetim personelinin görevi başında bulunmaması veya yapı denetim kuruluşunun denetim personeline görevi ile ilgili yazılı olarak bilgi vermediğinin anlaşılması,
b) Mevzuatın öngördüğü evrakın tanziminde eksiklik veya kusur bulunması,
c) 2 nci maddenin dördüncü fıkrasının (b) veya (f) bendinde belirtilen görevlerin yerine getirilmemesi, hâllerinde, tespite konu yapının yapı denetimi hizmet sözleşmesi bedelinin %10’u kadar idari para cezası,
ç) Hataların yapının taşıyıcı sistemini etkilememesi kaydı ile, 2 nci maddenin dördüncü fıkrasının (a) veya (c) ile (g) bentlerinde belirtilen görevlerin yerine getirilmediğinin tespiti hâlinde, tespite konu olan yapı denetimi hizmet sözleşmesi bedelinin %20’si kadar idari para cezası verilir.
d) 2 nci maddenin dördüncü fıkrasının (d) veya (e) veya (h) veya (ı) bentlerinde belirtilen görevlerin yerine getirilmediğinin tespiti hâlinde, tespite konu yapının yapı denetimi hizmet sözleşmesi bedelinin %30’u kadar idari para cezası verilir.
Yapı denetim kuruluşlarına denetim sorumluluğunu üstlendiği bir işe yönelik yapılacak tespitler doğrultusunda yukarıdaki bentlerde belirtilen idari müeyyidelerden birden fazla cezanın verilmesinin gerekmesi hâlinde o işe ait yapı denetim hizmet sözleşmesinin en fazla %50’si kadar idari para cezası verilir.
e) Aşağıda belirtilen;
1) Denetim hizmetinin bu Kanunda yazılı asgari hizmet bedelinden düşük bir bedel ile üstlenildiğinin tespit edilmesi,
2) Yapı sahibinden veya vekilinden, yapı denetim hesabına yatırılmaksızın yapı denetimi hizmet bedeli alındığının tespit edilmesi, hâllerinde, üstlenilen denetim işlerinin tamamına ait yapı denetimi hizmet sözleşmesi bedelleri toplamının %3’ü kadar idari para cezası verilir.
f) 6 ncı maddenin birinci fıkrası hükmüne aykırı hareket edilmesi hâlinde üstlenilen denetim işlerinin tamamına ait yapı denetimi hizmet sözleşmesi bedelleri toplamının %2’si kadar idari para cezası verilir.
g) Aşağıda belirtilen;
1) Hataların yapının taşıyıcı sistemini etkilemesi hâlinde 2 nci maddenin dördüncü fıkrasının (a) veya (c) ile (g) bentlerinde belirtilen görevlerin yerine getirilmemesi,
2) 3 üncü maddenin beşinci fıkrasının birinci cümlesi hükmüne aykırı hareket edilmesi,
3) Yapı denetim kuruluşuna son bir yıl içinde üç defa idari para cezası uygulanması, hâllerinde, cezayı gerektiren fiil ve hâlin, yetkililer tarafından yapılan inceleme ve denetimlerle tespit edilip öğrenilmesinden veya son idari para cezasının tebliğinden itibaren İl Yapı Denetim Komisyonunun teklifi üzerine Bakanlıkça bir yıl yeni iş almaktan men cezası verilir.
h) Yeni iş almaktan men yönünde verilen ilk cezanın ilan edilmesinden sonra, yeni iş almaktan men yönünde cezayı gerektiren ikinci bir fiilin işlenmesi ve bundan dolayı ceza verilip ilan edilmesinden sonra üçüncü defa yeni iş almaktan men yönünde ceza vermeyi gerektiren bir fiilin işlenmesi ve bundan dolayı da ceza verilip ilan edilmesi hâlinde, son ilan tarihinden itibaren Merkez Yapı Denetim Komisyonunun teklifi üzerine Bakanlıkça yapı denetim kuruluşunun izin belgesi iptal edilerek faaliyetine son verilir ve teminatı irat kaydolunur.
…” şeklinde düzenlenmiştir.
20/02/2020 tarih ve 31045 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 25. maddesi ile 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 8. maddesinde yeniden değişiklik yapılmış, madde metni ise;
“Yapı denetim kuruluşlarından bu Kanunda ve ilgili mevzuatta öngörülen esaslara göre denetim görevini yerine getirmedikleri tespit edilenlere, tespit edilen fiil ve hâllerin durumuna göre, aşağıdaki idari yaptırımlar uygulanır.
a) Denetim personelinin görevi başında bulunmaması veya yapı denetim kuruluşunun denetim personeline görevi ile ilgili yazılı olarak bilgi vermediğinin anlaşılması,
b) Mevzuatın öngördüğü evrakın tanziminde eksiklik veya kusur bulunması,
c) 2 nci maddenin dördüncü fıkrasının (b) veya (f) bendinde belirtilen görevlerin yerine getirilmemesi, hâllerinde, tespite konu yapının yapı denetimi hizmet sözleşmesi bedelinin %10’u kadar idari para cezası,
ç) Aşağıda belirtilen;
1) 2 nci maddenin dördüncü fıkrasının (a) bendinde belirtilen görevlerin yerine getirilmediğinin tespiti hâlinde, bu hataların yapının ruhsat eki onaylı statik projesinin ve hesaplarının, zemin etüd raporuna veya standartlara veya ilgili mevzuata aykırı olmaması,
2) 2 nci maddenin dördüncü fıkrasının (c) ve (g) bentlerinde belirtilen görevlerin yerine getirilmediğinin tespiti hâlinde, bu hataların yapım aşamasında ruhsat eki onaylı statik projesine aykırı olmaması,hallerinde tespite konu olan yapı denetimi hizmet bedelinin %20’si kadar idari para cezası verilir.
d) 2 nci maddenin dördüncü fıkrasının (d) veya (e) veya (h) veya (ı) bentlerinde belirtilen görevlerin yerine getirilmediğinin tespiti hâlinde, tespite konu yapının yapı denetimi hizmet sözleşmesi bedelinin %30’u kadar idari para cezası verilir.
Yapı denetim kuruluşlarına denetim sorumluluğunu üstlendiği bir işe yönelik yapılacak tespitler doğrultusunda yukarıdaki bentlerde belirtilen idari müeyyidelerden birden fazla cezanın verilmesinin gerekmesi hâlinde o işe ait yapı denetim hizmet sözleşmesinin en fazla %50’si kadar idari para cezası verilir.
e) Aşağıda belirtilen;
1) Denetim hizmetinin bu Kanunda yazılı hizmet bedelinden farklı bir hizmet bedeli ile üstlenildiğinin tespit edilmesi,
2) Yapı sahibinden veya vekilinden, yapı denetim hesabına yatırılmaksızın yapı denetimi hizmet bedeli alındığının tespit edilmesi, hâllerinde, üstlenilen denetim işlerinin tamamına ait yapı denetimi hizmet sözleşmesi bedelleri toplamının %3’ü kadar idari para cezası verilir.
f) 6 ncı maddenin birinci fıkrası hükmüne aykırı hareket edilmesi hâlinde idari müeyyideye konu yapıların yapı denetimi hizmet sözleşmesi bedellerinin %10’u kadar idari para cezası verilir.
g) Aşağıda belirtilen;
1) 2 nci maddenin dördüncü fıkrasının (a) bendinde belirtilen görevlerin yerine getirilmediğinin tespiti hâlinde, bu hataların yapının ruhsat eki onaylı statik projesinin ve hesaplarının, zemin etüd raporuna veya standartlara veya ilgili mevzuata aykırı olması,
2) 2 nci maddenin dördüncü fıkrasının (c) ve (g) bentlerinde belirtilen görevlerin yerine getirilmediğinin tespiti hâlinde, bu hataların yapım aşamasında yapının ruhsat eki onaylı statik projesine aykırı olması,
3) 3 üncü maddenin beşinci fıkrasının birinci cümlesi hükmüne aykırı hareket edilmesi, hallerinde, cezayı gerektiren fiil ve hâlin, yetkililer tarafından yapılan inceleme ve denetimlerle tespit edilip öğrenilmesinden itibaren İl Yapı Denetim Komisyonunun teklifi üzerine Bakanlıkça bir yıl yeni iş almaktan men cezası verilir.
h) Yeni iş almaktan men yönünde verilen ilk cezanın ilan edilmesinden sonra, yeni iş almaktan men yönünde cezayı gerektiren ikinci bir fiilin işlenmesi ve bundan dolayı ceza verilip ilan edilmesinden sonra üçüncü defa yeni iş almaktan men yönünde ceza vermeyi gerektiren bir fiilin işlenmesi ve bundan dolayı da ceza verilip ilan edilmesi hâlinde, son ilan tarihinden itibaren Merkez Yapı Denetim Komisyonunun teklifi üzerine Bakanlıkça yapı denetim kuruluşunun izin belgesi iptal edilerek faaliyetine son verilir ve teminatı irat kaydolunur.

İdari müeyyide, cezayı gerektiren fiil ve hâlin, yetkililer tarafından yapılan inceleme ve denetimlerle tespit edilmesini müteakip yapı denetim kuruluşunun ve ilgililerin savunmaları alınarak verilir ve yazılı olarak tebliğ edilir.
İdari para cezasına karşı on beş gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. Bu süre içinde itiraz yoluna başvurulmaması hâlinde idari para cezası kesinleşir. İtirazlar, zaruret olmayan hâllerde evrak üzerinde incelenerek en kısa süre içinde karara bağlanır. İtiraz üzerine verilen mahkeme kararları kesindir.
Yeni iş almaktan men ve faaliyetine son verme cezalarına dair işlemler ile dokuzuncu fıkra kapsamında yapılan işlemler Resmî Gazete’de ilan edilir.
Yeni iş almaktan men cezası, yapı denetim kuruluşunun denetimindeki diğer işlerin devamına mani değildir. Ancak, yapı denetim kuruluşuna yeni iş almaktan men cezası verilmesine esas olan yapım işinin devam edebilmesi için, Bakanlıkça elektronik ortamda belirlenen başka bir yapı denetim kuruluşu görevlendirilmedikçe, ilgili idare tarafından işin devamına izin verilmez.
Faaliyete son verme cezası verilen hâllerde de, yapı denetim kuruluşunun denetimini üstlendiği yapıların devamına, yeni yapı denetim kuruluşu görevlendirilmedikçe ilgili idare tarafından izin verilmez.

Bakanlıkça, yapı denetim izin belgesi geçici olarak geri alınan yapı denetim kuruluşunun, verilen süre içerisinde eksikliklerini tamamlamaması halinde izin belgesi iptal edilerek faaliyetine son verilir ve birinci fıkranın (h) bendindeki durumlar hariç teminatı iade edilir. …Yapı denetim kuruluşlarına denetim sorumluluğunu üstlendiği bir işte yeni bir iş almaktan men cezası almasını gerektiren 2 nci maddenin dördüncü fıkrasının (a) ve (c) ile (g) bendine aykırı hareket ettiğinin aynı anda tespit edilmesi hâlinde bir kez yeni iş almaktan men cezası verilir…” şeklinde düzenlenmiştir.
20/02/2020 tarih ve 31045 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 29. maddesi ile getirilen Geçici 5.maddesinde, ” Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce;
a) Bu Kanuna aykırı olarak işlenmiş fiiller nedeniyle uygulanması gereken ancak henüz tesis edilmemiş idari müeyyidelerde lehe olan hükümler uygulanır.
b) Yapı denetim kuruluşlarına 8 inci maddenin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca yeni iş almaktan men cezası verilmesine sebep olan denetim elemanlarının bu fiilleri aynı maddenin sekizinci fıkrası kapsamında tekerrüre esas alınmaz.
c) Son bir yıl içerisinde üç defa idari para cezası uygulanması nedeni ile haklarında yeni iş almaktan men cezası verilen yapı denetim kuruluşları hakkında, bu cezalar 8 inci maddenin birinci fıkrasının (h) bendi kapsamında tesis edilecek belge iptaline dair işlemlerde tekerrüre esas alınmaz.
d) Laboratuvar kuruluşlarına 8 inci maddenin onuncu fıkrasının (e) bendinin (2) numaralı alt bendi uyarınca belge iptali cezası verilmesine sebep olan denetçi mühendisler ve teknik elemanlar hakkında aynı maddenin onüçüncü fıkrası dikkate alınmaz.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Kural olarak idari işlemlerin yargısal denetimi, tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılmaktadır. Bu anlamda idari işlem niteliğindeki idari yaptırımların da tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yargısal denetiminin yapılması gerekmektedir.
Olayda, öncelikle işlem tarihinde yürürlükte olan Kanun hükmüne göre dokuz ay denetim faaliyetinin durdurulması yaptırımının tesis edilmesi için gerekli şartlarının oluşup oluşmadığının irdelenmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının görevli olduğu denetim şirketinin sorumluluğu altındaki yapı için 12.02.2002 tarihinde yapı ruhsatı, 21.08.2006 tarihinde tadilat yapı ruhsatı verildiği, yapının ruhsata ve mimari projeye aykırı imal edildiğinden bahisle 22.02.2007 tarihinde yapı tatil tutanağı düzenlendiği, 06.09.2007 tarihinde tadilat yapı ruhsatı verildiği, … tarihlnde … ve …numaralı bağımsız bölümler dışında kalan kısım için yapı kullanma izni verildiği, yine 09.04.2008 tarihinde tadilat ruhsatı, … tarihinde … ve … sayılı bağımsız bölümler için yapı kullanma izni verildiği, yerinde yapılan tespitlerde ise yapının bodrum+zemin+10 kat yapıldığı, çatı eğiminin azaltıldığı, dış cephe ucunda yüksekliğin artırıldığı, kalkan duvar örülerek çatı arasında hacim artırıldığı, betonarme perdeden yüzme havuzu yapıldığı tespit edildiğinden yapı denetim şirketinin denetim faaliyetini yerine getirmediğinin anlaşılması karşısında faaliyetin durdurulması yaptırımına yönelik tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Ancak, suç ve cezada dayanağını Anayasadan alan lehe olan hükmün uygulanması ilkesi, işlendiği tarihte yürürlükte olan kanun hükmü uyarınca suç sayılan bir fiil daha sonra yürürlüğe giren bir kanun hükmü ile suç olmaktan çıkarılmışsa veya sonradan yürürlüğe giren kanun hükmü suçun işlendiği zaman yürürlükte olan kanun hükmüne göre suçlunun lehine bir düzenleme getiriyorsa, sonradan yürürlüğe giren kanun hükmünün daha önce işlenmiş olan suç sayılan fiillere uygulanmasını öngörmektedir. Uyuşmazlıkta, Kanun değişikliklerinden sonra, 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 2. maddesinin dördüncü fıkrasına aykırılık hallerinde şirket açısından lehe sonuçlar doğurduğu görülmektedir. Davacının sorumluluğunun tespiti yapılmamakla birlikte mahkeme kararında lehe kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği yolunda hüküm kurulmuştur.
Öte yandan, davacı şirketin denetim faaliyetinin 1 yıl süreyle durdurulmasına ilişkin 24.10.2013 tarih ve 28801 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan işlemin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla iptaline karar verildiği, temyiz edilen kararın Danıştay Altıncı Dairesinin 19.12.2017 tarihli, E:2015/10870, K:2017/10982 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak … İdare Mahkemesinin … tarihli E: …K: … sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Ancak yukarıda açıklanan gerekçelerle yapı denetim izin belgesinin iptali işleminin sebep unsurunu oluşturan dokuz ay süreyle denetim faaliyetinin durdurulmasına ilişkin davalı idare işleminin hukuka aykırı olduğu görüldüğünden dava konusu işlemin iptali yolunda verilen idare mahkemesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 03/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.