Danıştay Kararı 6. Daire 2016/3687 E. 2020/9070 K. 08.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/3687 E.  ,  2020/9070 K.
T.C.

D A N I Ş T A Y

ALTINCI DAİRE

Esas No : 2016/3687

Karar No : 2020/9070

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı / …

VEKİLİ : Av. … (Aynı yerde)

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- … 2- …

3- … 4- …

5- … 6- …

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E: … , K: … sayılı kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ :Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, davacılara ait apartmanın bulunduğu İstanbul İli, Adalar İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planında “ağaçlandırılacak alan” kullanımından çıkartılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının … tarihli, … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan rapor ile dosyadaki diğer bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, uyuşmazlık konusu taşınmazı kapsayan alanda yürürlükte bulunan 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planının 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı ile uyumlu olduğu, söz konusu nazım imar planında uyuşmazlık konusu taşınmazın “ağaçlandırılacak alan” fonksiyonuna ayrıldığı, taşınmazın üzerinde yaklaşık 40 yıllık, 3 katlı, betonarme, kargir bir konut yapısının bulunduğu, taşınmazın konumu, kullanım biçimi, barındırdığı bitkisel varlığı, mülkiyet sahipliği gibi unsurlar açısından ağaçlandırılacak alan fonksiyonunun uygulanmasının çok zor olduğu, zira; bölgedeki mülkiyet ve yapılaşma desenini bozacak hisselendirmelere neden olabileceği, bununla birlikte tasınmazın pasif yeşil alan olarak değerlendirilmek üzere kamuya mal edilmesi sürecinde mevcut yapının yıkılmasının gerekeceği, böyle bir durumda mevcut arazi kullanım biçiminin, bitkisel yapının ve toprak yapısının bozulacağı ve çevrenin zarar göreceği, dolayısıyla böyle bir taşınmazın pasif yeşil alan olarak kullanılmasına yönelik plan kararının bilimsel ve teknik dayanaklardan yoksun ve uygulama pratiği olmayan bir nitelikte olduğu, taşınmazın tapu kayıtlarından anlaşılacağı üzere orman mülkiyetinde olmayıp davacılar adına kayıtlı olduğu ve dolayısıyla orman alanı olarak değerlendirilmesinin mümkün olamayacağı, nitekim fiili durum itibariyle de orman niteliğinde bir alan olmadığı, dolayısıyla imar planlarında orman alanı olarak işaretlenmesinin de mümkün olamayacağı anlaşıldığından uyuşmazlık konusu taşınmazın yürürlükteki nazım imar planında “ağaçlandırılacak alan” kullanımında bırakılmasında ve bu kullanımdan çıkartılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idarenin vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyada bulunan ve içeriğinin bir kısmı mahkeme kararında değerlendirilen bilirkişi raporunda, bölgedeki yeşil doku ve arazi kullanım biçimi düşünüldüğünde, yürürlükteki nazım imar planı ile uyuşmazlık konusu taşınmazda öngörülen “ağaçlandırılacak alan” kullanımının gereksiz olduğu, taşınmazın konumu, kullanım biçimi, barındırdığı bitkisel varlığı, mülkiyet sahipliği gibi unsurlar açısından ağaçlandırılacak alan fonksiyonunun uygulanmasının çok zor olduğu, zira; bölgedeki mülkiyet ve yapılaşma desenini bozacak hisselendirmelere neden olabileceği, bununla birlikte tasınmazın pasif yeşil alan olarak değerlendirilmek üzere kamuya mal edilmesi sürecinde mevcut yapının yıkılmasının gerekeceği, böyle bir durumda mevcut arazi kullanım biçiminin, bitkisel yapının ve toprak yapısının bozulacağı ve çevrenin zarar göreceği, dolayısıyla böyle bir taşınmazın pasif yeşil alan olarak kullanılmasına yönelik plan kararının bilimsel ve teknik dayanaklardan yoksun ve uygulama pratiği olmayan bir nitelikte olduğu anlaşıldığından taşınmazın kullanım kararının değiştirilmesi isteminin reddine ilişkin işlemde şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.

… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E: … , K: … sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 08/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY(X):

Dava; davacıların mülkiyetinde bulunan İstanbul İli, Adalar İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın koruma amaçlı nazım imar planında “Ağaçlandırılacak Alan” kullanımında gösterildiğinden bahisle söz konusu kullanım kararının kaldırılması istemiyle 28/03/2013 tarihinde yapılan başvurunun reddine dair İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının … tarih, … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

Davacıların nazım imar planı değişikliği talebinde bulundukları tarihte yürürlükte bulunan nazım imar planının güncel ve onaylı plan paftaları dava dosyasında bulunmamakta ise de; davalı idare savunmasından, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin 21/09/2011 tarihli kararı ile onaylanan, 21/11/2011 tarihinde kesinleşen Adalar Koruma Amaçlı Nazım İmar Planında uyuşmazlık konusu taşınmazın Ağaçlandırılacak Alan kullanımında bırakılmış olduğu anlaşılmakta ise de, aynı savunma içeriği ile iptali istenilen işlem içeriğinden Orman Genel Müdürlüğü – Kanlıca Orman İşletme Müdürlüğü ve Adalar Orman İşletme Şefliğinin … , … , … tarih ve sayılı yazıları ile mevcut orman kadastrosuna göre Orman Kanununun 3302 sayılı kanunla değişik 2/B maddesi uygulaması kapsamına giren alanların Mahkeme kararıyla 2/B’lerin yok hükmünde sayılması ve Devlet Ormanı vasfıyla Maliye Hazinesi adına tapuya tescil edilmesine karar verilmesi nedeniyle, davacılara ait uyuşmazlık konusu taşınmazı da içeren söz konusu alanların orman alanına alınmasının talep edilmesi üzerine İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile nazım imar planında değişiklik yapılarak; Adalar ilçesinde mahkeme kararıyla orman vasfıyla hazine adına tescil edilen parsellerin orman alanına alındığı, belirtilen şekle göre davacıların; taşınmazın Ağaçlandırılacak Alan kullanımında kaldığından bahisle plan değişikliği isteminde bulundukları tarihte aslında taşınmazın nazım imar planında 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine tabi orman alanı olarak belirlenmiş olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.

Bu durumda, öncelikle plan değişikliği isteminde bulunulduğu tarihte yürürlükte bulunan nazım imar planının tasdikli plan paftaları getirtilip, taşınmazın orman idaresinin talebi üzerine orman alanına alınmasına ilişkin nazım imar planı değişikliğinin kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşmiş ise, söz konusu plan değişikliğinin orman idaresinin yukarıda tarih ve sayısı verilen yazıları içeriğinde belirtildiği gibi taşınmazın Devlet Ormanı vasıtasıyla Maliye Hazinesi adına tescilini öngören kesinleşen bir yargı kararını uygulamak amacıyla yapılmış ise davalı belediyenin bağlı yetki kapsamında bulunduğu hususu gözetilerek iş bu uyuşmazlığın karara bağlanması gerekir.

Diğer yandan uyuşmazlık konusu taşınmazın orman alanına alınmasına dair nazım imar planı değişikliğinin kesinleşmemiş olduğunun anlaşılması, diğer bir deyişle taşınmazın “Ağaçlandırılacak Alan” lejantında gösteren 2011 tarihli planın esasının incelenmesine geçilmesi halinde ise, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesinde, imar planı değişikliği için öngörülen hukuki ve teknik nedenlerin somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, yine planlama ilkeleri ve 3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde yer alan Nazım İmar Planının arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini düzenlediği hususlar gözetilerek tek bir parsel ölçeğinde nazım imar planında değişiklik yapılmasının uygun olup olmayacağı, plandaki bölgesel nitelikte getirilmiş olan ağaçlandırılacak olan bütünü içerisinde bir parsel ölçeğinde farklı bir kullanım kararı getirilmesinin nazım imar planının bütünlüğünü ve sürekliliğini bozup bozmayacağı hususları incelenip ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle yukarıda belirtilen hususlar yönünden yeterli bir inceleme ve değerlendirme içermeyen bilirkişi raporu esas alınarak eksik inceleme sonucu verilen temyize konu kararın bozulması gerekeceği görüşüyle aksi yöndeki Dairemiz kararına katılmıyorum.