Danıştay Kararı 6. Daire 2016/3149 E. 2020/10600 K. 10.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/3149 E.  ,  2020/10600 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/3149
Karar No : 2020/10600

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ: … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … sayılı parselin bulunduğu alanda parselasyon yapılmasına dair … Belediye Encümeninin 04/11/2013 tarih ve 695 sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Dava, … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, …sayılı parselin bulunduğu alanda parselasyon yapılmasına dair … Belediye Encümeninin 04/11/2013 tarih ve 695 sayılı kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, dosyanın ve mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu … ada, …sayılı parselin 05/01/2005 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli … Uygulama İmar Planı esas alınarak … Belediye Encümeninin 18/04/2006 tarih ve 521 sayılı kararı ile yapılan parselasyon sonucunda oluşmuş bir kamu ortaklık payı (KOP) parseli (teknik altyapı alanı) olduğu, anılan parselasyonda % 40 oranında düzenleme ortaklık payı (DOP) kesintisi yapıldığı, KOP oranının ise % 9,5978 olarak belirlendiği, alanda 13/09/2013 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli … İlçesi, …Uygulama İmar Planının yapılması üzerine 04/11/2013 tarih ve 695 sayılı belediye encümeni kararı ile dava konusu parselasyon işleminin gerçekleştirildiği, parselasyonda parsellerden daha önce DOP kesildiğinden yeni bir DOP kesintisinin yapılmadığı, dava konusu … ada, … sayılı parselin uygulamaya esas imar planında kısmen “ilköğretim tesis alanı” kısmen “park alanı” kısmen “yol alanı” kısmen “karayolları kamulaştırma alanı” kısmen de “enerji nakil hattı koruma kuşağı” lejandında kaldığı, bu alanlar DOP’a konu alanlardan sayıldığından ve davacıya aynı yerden tahsis yapılması mümkün olmadığından 1407 ada, 3 sayılı KOP parselinden hissesi kadar yer tahsis edildiği, dava konusu işlemin mevzuata uygun olduğu sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu … m2 alanlı, … ada, … sayılı parselin önceki parselasyonda kamu ortaklık payı (KOP) alanı (teknik altyapı alanı/TEİAŞ) olarak oluşturulan bir parsel olduğu, parselin alanda yapılan yeni 1/1000 ölçekli uygulama imar planında KOP parseli niteliğini yitirerek düzenleme ortaklık payından karşılanması gereken kamusal kullanımlara ayrıldığı, anılan imar planında % 9,5978 oranında KOP’a konu yeni kullanımlar belirlendiği, dava konusu parselasyon sonucunda ise uyuşmazlık konusu KOP parseli hissedarlarının bölünerek “sağlık tesis alanı” “halk eğitim merkezi alanı” ve “teknik altyapı alanı/TEİAŞ” olarak belirlenen üç ayrı KOP parseline dağıtıldığı, dağıtım yapılırken tüm hissedarların tüm KOP parsellerinde eşit şekilde hisselendirilmediği, bilakis kimi hisselerin belirli KOP parsellerinde toplandığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, ilk parselasyonda davacıya KOP alanından 639,21 m² tahsis edilen hisseye karşılık, dava konusu parselasyonda ilk KOP parseline göre uzakta ve değersiz yerden tahsis yapıldığı ileri sürülerek işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İşlem tarihinde yürürlükte bulunan İmar Kanununun 18 inci Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi Ve Arsa Düzenlenmesi İle İlgili Esaslar Hakkında Yönetmelik’in “Kamu Tesisleri Arsalarına Tahsis” başlıklı 12.maddesinde; “Düzenleme sahasında bulunan okul, hastane, kreş, belediye hizmet veya diğer resmi tesis alanı gibi umumi tesislere ayrılan alanların parselleri, düzenlemeye giren parsellerin alanları oranında pay verilmek suretiyle hisselendirilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Parselasyon yapılırken imar planında KOP alanına konu kullanımlara ayrılan parsellerin, belirlenen KOP oranına göre düzenleme alanındaki tüm parsel maliklerine tahsis edilmesi gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. Mevzuatta, tüm parsel maliklerine tüm KOP alanlarından eşit şekilde tahsis yapılacağına ilişkin bir düzenleme de yer almamaktadır. Parselasyonun yapıldığı düzenleme alanındaki parsel malikleri, aynı veya farklı KOP parsellerinde hisseleri oranında malik olurlar. Aynı KOP parselinde hisselendirilen tüm malikler arasında parselasyon işleminden kaynaklanan, eşitliğe dayanan bir mülkiyet ilişkisi doğmaktadır. İlgili kamu kurumu/kuruluşunca kamulaştırma işlemi gerçekleştirilinceye kadar bu mülkiyet ilişkisi sürer. Buna bağlı olarak, KOP parselinden tahsis yapılan malikin, alanın kamulaştırılması sonucunda elde edeceği kamulaştırma bedeli yönünden haklı bir beklentiye gireceği tabidir.
Mülkiyet hakkı, kaynağını Anayasadan alan, sadece kamu yararı amacıyla ve kanunla sınırlandırılabilen Anayasal bir haktır. Bu nedenle aynı gayrimenkulün hisseleri oranında eşit haklara sahip malikleri arasındaki eşitliğin ancak kanuna dayanılarak öngörülen zorunlu sebeplerin varlığı halinde bozulabilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, yeni yapılan imar planı uyarınca yeniden yapılan parselasyonda önceki KOP parselindeki hisselerin korunması mümkün olmakla birlikte aynı KOP parselinde hisselendirilen tüm maliklerin aralarındaki eşitlik bozulmayacak şekilde tahsisin gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır. Birden fazla KOP parseli var ise bu parsellere hisselerin eşit oranda dağıtılması gerekir. KOP hissedarlarının bölünerek yeni oluşturulan farklı KOP alanlarına dağıtılması eşitliğe aykırıdır. Mülkiyet hakkını da zedeler mahiyettedir.
Uyuşmazlıkta, bu bağlamda düzenleme sınırı içinde üç ayrı KOP parseli bulunduğundan önceki tek KOP parselindeki hissedarların hisseleri oranında bu parsellerde hisselendirilmeleri gerekirken, hisselerin bölünmesinde ve davacının daha değersiz olduğunu iddia ettiği KOP parselinden hisselendirilmesinde eşitlik ve hakkaniyete uyarlık bulunmamaktadır. Nitekim, taşınmazlar arasında değer farklılığı olması halinde kamulaştırma sırasında ve kamulaştırmanın zamanı bakımından hissedarlar arasında eşitsizlik doğacaktır.
Üç farklı alanda oluşturulan KOP parsellerinde önceki parselasyonda oluşturulan KOP parselinin tüm maliklerinin hissedarlıkları bozulmadan hisseleri oranında tahsis yapılmasının hukuka uygun bir sonuç doğuracağı açıktır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiğinden davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 10/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.