Danıştay Kararı 6. Daire 2016/2962 E. 2020/8505 K. 01.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/2962 E.  ,  2020/8505 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/2962
Karar No : 2020/8505

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, …,…,…,…,…,… ve … parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanda … Belediye Meclisinin 08.09.2014 tarih ve 452 sayılı kararı ile kabul edilen … (Merkez) 1/5000 ölçekli İlave Revizyon Nazım İmar Planı ile … Belediye Meclisinin 08.09.2014 tarih ve 453 sayılı kararı ile onaylanan … (Merkez) 1/1000 ölçekli İlave Revizyon Uygulama İmar Planına askıda yapılan itirazın reddine dair 11.12.2014 tarih ve 1168 sayılı belediye meclisi kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; Mahkemenin … tarih ve E:… sayılı ara kararı ile dava konusu taşınmazların tarım arazisi olup olmadığının … İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden sorulması üzerine verilen cevapta, alanın tarımsal niteliği korunacak alan, kuru mutlak ve dikili tarım arazisi vasfında olduğu, planlama aşamasında 5403 sayılı Kanunun 13. maddesinin d fıkrası uyarınca İçişleri Bakanlığı tarafından kamu yararı kararı verildiği belirtilmiş ise de, davalı idarece alanda ne tür bir plan ve yatırımın amaçlandığının açıklığa kavuşturulmadığı, zira anılan Kanun hükmünde yer alan plan ifadesinin imar planı olmadığı, burada kastedilenin bakanlıklarca gerçekleştirilecek plan ve yatırımlar olduğu, dolayısıyla dava konusu taşınmazın tarım dışı kullanımına ilişkin Toprak Koruma Kanununda belirtilen koşullar sağlanmadığından alanda, 60 metrelik çevre yolu belirlenmesine dair imar planlarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Belirtilen gerekçe ile dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İdare Mahkemesince keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verildiği, 1/5000 ölçekli nazım imar planına dava açılmadığından, 1/1000 ölçekli uygulama imar planına dava açılabilmesinin mümkün olmadığı, taşınmazları kapsayan alanda belirlenen 60 metrelik yolun, taşınmazlara ilişkin kısmının iptaline karar verilmesi nedeniyle, yolun sürekliliğinin bozulduğu, İçişleri Bakanlığınca verilen kamu yararı kararı dava konusu edilmediği halde, yargı yerince yerindelik denetimi yapılarak anılan işlemin isabetli olmadığından bahisle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY : Dava konusu taşınmazlar daha önce plansız konumda iken, 08.09.2014 tarihli 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının ilave kısmında, kısmen 60 metrelik yol belirlenmiş, anılan imar planlarının 15.09.2014-15.10.2014 tarihleri arasında askıya çıkarılması üzerine; davacı tarafından, taşınmazlarının sulu tarım arazisi niteliğinde olduğu ve üzerlerinde tarım yapıldığı, alanda belirlenen 60 metrelik yolun tarım arazilerini kullanılamaz hale getirdiği, yol haricinde kalan yerlerin imar planı kapsamı dışında bırakılarak bu kısımlarda her hangi bir kullanım belirlenmediğinden, taşınmaz sahiplerinin mağdur edildiği, kaldı ki çevre yolunun … iline bir yarar sağlamayacağı belirtilerek 13.10.2014 tarihinde imar planlarına itiraz edilmiştir.
Askıda yapılan itirazın, imar planı bütünlüğünü bozucu nitelikte olduğu gerekçesiyle Sivas Belediye Meclisi tarafından reddedilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT: İşlem tarihinde yürürlükteki haliyle 3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde, “Nazım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plandır. Uygulama imar planı; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır. Çevre düzeni planı; ülke ve bölge plan kararlarına uygun olarak konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanılması kararlarını belirleyen plandır.” şeklinde tanımlanmış, 8. maddesinde, tarım arazilerinin, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere planlanamayacağı hüküm altına alınmıştır.
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun “Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı” başlıklı 13. maddesinde, “Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri tarımsal üretim amacı dışında kullanılamaz. Ancak, alternatif alan bulunmaması ve Kurulun uygun görmesi şartıyla; a) Savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar, b) Doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı, c) Petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri, ç) İlgili bakanlık tarafından kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri, d) Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plân ve yatırımlar, e) Kamu yararı gözetilerek yol altyapı ve üstyapısı faaliyetlerinde bulunacak yatırımlar, f) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun talebi üzerine 20/2/2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca yenilenebilir enerji kaynak alanlarının kullanımı ile ilgili yatırımları, g) Jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımları; için bu arazilerin amaç dışı kullanım taleplerine, toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile Bakanlık tarafından izin verilebilir. Bakanlık bu yetkisini valiliklere devredebilir. Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri dışında kalan tarım arazileri; toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile valilikler tarafından tarım dışı kullanımlara tahsis edilebilir. (…) Tarım arazilerinin korunması ve amaç dışı kullanımına dair uygulamaların usûl ve esasları tüzükle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer alan hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden; alt ölçekli imar planlarının üst ölçekli planlara aykırı olamayacağı, arazi kullanım kararlarının alt ölçekli imar planları ile değiştirilemeyeceği, mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazilerinin Kanunda sayılan istisnai durumlar dışında tarım dışı amaçlı kullanımlara ayrılmasına izin verilemeyeceği sonucuna varılmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlığa konu taşınmazların tarımsal niteliği korunacak alan, kuru mutlak tarım arazisi ve dikili tarım arazisi (TNKA-KMT-DT/1) vasfında olduğu, davalı idarece 05.07.2011 tarihinde, çalışmalarına başlanan ilave ve revizyon imar planları kapsamında … Valiliği İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden kurum görüşlerinin sorulduğu, 11.07.2011 tarihinde … Valiliğince, “… İli Merkez İlçesi İlave ve Revizyon İmar Planı Etüt Raporu” hazırlandığı ve Valiliğin 15.08.2011 tarihli yazısı ile tarım arazilerinin amaç dışı kullanıma tahsisine ilişkin olarak mevcut imar planı sınırlarının işaretlendiği 1/25.000 ölçekli harita, 1/5000 ölçekli kadastro paftası ve mülkiyet bilgileri ile müracaat edildiği takdirde 5403 sayılı Kanunun 13. maddesi uyarınca yasal işlemlerin tamamlanabileceğinin davalı idareye bildirildiği anlaşılmıştır.
Daha sonra 09.04.2012 tarihinde, davalı idarece gerekli belgelerle birlikte … Valiliği İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden yeniden kurum görüşlerinin sorulması üzerine, 13.04.2012 tarih ve 50 sayılı toprak koruma kurulu kararı ile, dava konusu taşınmazlarında arasında bulunduğu 167,5 ha’lık TNKA-KMT-DT1 şeklinde sembollendirilen alanın alternatif alanı olmadığından 5403 sayılı Kanunun 13. maddesi uyarınca kamu yararı kararı verilmesi şartıyla istenilen amaç doğrultusunda imar planı yapılarak tarım dışı amaçla kullanılmasına oy birliğiyle karar verildiği, bu doğrultuda ise İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünce 10.08.2012 tarihli kamu yararı kararı verildiği, 08.09.2014 tarihinde ise Sivas (Merkez) 1/5000 ölçekli İlave Revizyon Nazım ve 1/1000 ölçekli İlave Revizyon Uygulama İmar Planlarının … Belediye Meclisince onaylandığı görülmüştür.
İdare Mahkemesince, anılan kamu yararı kararının herhangi bir gerekçe ve somut nedene dayalı olmadığı değerlendirmesi yapılarak, taşınmazların tarım dışı kullanımı sonucunu doğuracak şekilde yol belirlenmesinin 5403 sayılı Kanunun 13. maddesinde belirtilen koşullara uygun olmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de, ilgili toprak koruma kurulu tarafından alanın tarımsal amaç dışında kullanılmasına yönelik alınan karar uyarınca kamu yararı kararı alındığı ve hem toprak koruma kurulu kararının hem de kamu yararı kararının dava konusu edilmediği dikkate alındığında, 5403 sayılı Kanuna uygun olarak gerekli şartların yerine getirilmesi neticesinde onaylanan imar planlarında bu açıdan hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan alanda, uyuşmazlık konusu imar planlarından önce 07.09.2012 tarihinde Yozgat-Sivas-Kayseri Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı onaylandığından, dava konusu edilen yolun çevre düzeni planına uygun olup olmadığının Mahkemece araştırılması gerekmektedir.
Bu itibarla, uyuşmazlığın kaynaklandığı 60 metrelik çevre yolunun imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına ve anılan çevre düzeni planına uygun olup olmadığı yönünden bir değerlendirme yapılarak İdare Mahkemesince yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden, dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu kararda isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 01/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.