Danıştay Kararı 6. Daire 2016/2873 E. 2020/9173 K. 12.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/2873 E.  ,  2020/9173 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/2873
Karar No : 2020/9173

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı – …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : … İli, …İlçesi, …Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın …,…,… ve … parsel sayılı taşınmazla tevhit edilmesi amacıyla yapılan 05/03/2014 tarihli başvurunun reddine ilişkin 07/03/2014 tarih ve 1032/2995 sayılı imar ve şehircilik müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İşlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan, 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinde, “İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re’sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır.” hükmü yer almaktadır.
Anılan Kanunun “İfraz ve Tevhid” başlıklı 15. maddesinin 2. fıkrasında: “İmar parselasyon planı tamamlanmış olan yerlerde yapılacak ifraz veya tevhidin bu planlara uygun olması şarttır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Gerek işlem tarihinde yürürlükte bulunan mülga Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 19. maddesinin 1. fıkrasında, gerekse de hali hazırda yürürlükte bulunan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 5. maddesinin 13. fıkrasında ise, her türlü imar adasında, parselasyon planı yapılmadan bu adadaki parsellerde ifraz ve tevhit yapılamayacağı, öngörülmüştür.
Parselasyonun amacı, yapılaşmaya uygun imar parselleri oluşturmaktır. Bu nedenle, planı yapılmış bir alanda makul süre içinde parselasyon yapılması ve taşınmaz maliklerine, kadastral parsel yerinde oluşan imar parsellerinden, üzerinde yapılaşmaya elverişli imar parsellerinin tahsis edilmesi gerekmektedir. Bu tahsislerin, mümkün olduğunca kadastral parselin bulunduğu yerden ve maliklerin taşınmaz üzerindeki hissesi göz önünde bulundurularak yapılacağı açıktır.
Mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere, istisnalar hariç olmak kaydıyla, bir alanda ifraz ve tevhit işlemlerinin yapılabilmesi, uygulama imar planının ve bu plan uyarınca parselasyon işlemlerinin tamamlanmış olması şartına bağlıdır.
Uyuşmazlıkta, imar durum belgesine göre taşınmazın mahreç alarak yapılaşabilmesi için, aynı yerde bulunan …, …, …, ve … parsel sayılı taşınmazlarla tevhit edilmesi koşulu getirilmiştir. İmar durum belgesindeki yapılaşma koşulu nedeniyle taşınmazın anılan parsellerle tevhidi için davalı idareye başvurulmuş, ancak başvurusu tevhit talep edilen parsellerde ruhsatlı yapılar bulunduğu, parsellerin maliklerinin tevhide muvafakati bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporu ve diğer bilgi ve belgelerden, taşınmazın bulunduğu alanda henüz parselasyon yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı idare tarafından, davacının başvurusu üzerine öncelikle alanda parselasyon yapılarak mahrece ilişkin hususun çözümlenmesi, mümkün olmaması halinde ise davacının tevhit isteminin değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 12/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.