Danıştay Kararı 6. Daire 2016/2478 E. 2020/7728 K. 16.09.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/2478 E.  ,  2020/7728 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/2478
Karar No : 2020/7728

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. … (Aynı yerde)

KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Taahüt Ticaret A.Ş.
(Eski Unvan: … Mimarlık Turizm San. ve Tic. A.Ş.)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 19.03.2013 onay tarihli 1/1000 ölçekli Ömerli Havzası, Tuzla İlçesi, Fırat Mahallesi Uygulama İmar Planının, İstanbul ili, Tuzla ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin kısmının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu taşınmaz için 19.03.2013 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile belirlenen ilköğretim tesis alanı fonksiyonunun yer seçiminin uygun olmadığı, zorunluluk olmadığı halde ihtiyacın üzerinde donatı alanı ayrıldığı ve donatı alanları belirlenirken plan bütününde dengeli bir dağılım yapılmadığı, emsal harici yapılaşmaya yol açılması nedeniyle yoğunluk arttırıcı bir düzenleme yapıldığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu planın üst ölçekli planlara uygun olduğu, nazım imar planının dava konusu edilmediği, usul ve yasaya uygun olmayan Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından, maliki olduğu İstanbul ili, Tuzla ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … parsel sayılı taşınmaz, 19.03.2013 onay tarihli 1/1000 ölçekli Ömerli Havzası, Tuzla İlçesi, … Mahallesi Uygulama İmar Planında kısmen park alanı, kısmen ilköğretim tesis alanı, kısmen 15 ve 20 metrelik yol, kısmen dere yapı yaklaşma sınırı, kısmen konut alanı olarak belirlenmiş, davacı tarafından askı süresi içinde konut alanı dışındaki fonksiyonlara yapılan itirazın zımnen reddi üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 5.maddesinde, Nazım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan, Uygulama İmar Planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İmar planları, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerdeki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında çeşitli kentsel işlevler arasında var olan, ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla yörenin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular göz önüne alınarak hazırlanan belgeler olup, bu esaslar çerçevesinde hazırlanması gerekli imar planlarının, yargısal denetiminin de bu esaslara uyulup uyulmadığı yönlerinden yapılması gerektiği açıktır.
Uyuşmazlık konusu olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın önemli bir kısmının 20 metrelik yolda kaldığı, yolun kaydırılması ya da yola cepheli taşınmazlardan eşit olacak şekilde oluşturulması mümkün iken dava konusu taşınmaz açısından eşitsiz bir durum yaratıldığı belirtilmiştir. Ancak, dosya içerisindeki plan paftalarının incelenmesinden, plan bütününde ulaşım sisteminin süreklilik arz ettiği ve bölgedeki diğer alanlara (konut ve diğer fonksiyonlar ile teknik altyapı alanları gibi) ulaşım açısından söz konusu yolun kaçınılmaz olduğu ve zorunluluk arz ettiği görülmektedir.
Ayrıca, dava konusu taşınmaz için belirlenen park alanı fonksiyonunun, planlama alanındaki dere yapı yaklaşma sınırı ve yeşil koridorun sürekliliği açısından önem arz ettiği; ilköğretim tesis alanının ise, bölgedeki nüfusun eğitim ihtiyacı açısından gerekli ve uygun olduğu görülmektedir.
Diğer yandan, uyuşmazlık konusu uygulama imar planı ile dayanağı olan 12.07.2012 onay tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planında, davacı taşınmazı için aynı fonksiyonların belirlendiği, davacı tarafından sözü edilen nazım imar planına karşı dava açılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, İdare Mahkemesince yukarıda hususların değerlendirilerek yeniden karar verilmesi gerekmekte olup, eksik inceleme sonucu verilen temyize konu kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 16/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.