Danıştay Kararı 6. Daire 2016/1536 E. 2020/7901 K. 21.09.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/1536 E.  ,  2020/7901 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/1536
Karar No : 2020/7901

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Sanayicileri Derneği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın imar planında kamu alanına ayrılması nedeniyle, … ada, … parsel sayılı taşınmazın ise parselasyon işleminin tamamlanmaması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği bu nedenle zarara uğradığı ileri sürülerek fazlaya ait talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.00,00.-TL ‘in tazminine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dava açılmadan önce sorumlu idareye tazmin istemiyle başvurulmadığı ve tam yargı(tazminat) davası açılmasının ön şartı olan tazminat isteminin reddi yönünde karar alınmadığı, yasal düzenleme uyarınca, başvuru yolları tüketilmeksizin açılan davanın idari mercii tecavüzü nedeniyle incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davaya ait dilekçenin 2577 Sayılı Yasa’nın 15/1-e maddesi uyarınca … Belediye Başkanlığı’na tevdiine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Hukuka aykırı ve keyfi olarak işlem yapan idarenin … Büyükşehir Belediye Başkanlığı olduğu bu nedenle dava dilekçesinin … Büyükşehir Başkanlığına tevdii edilmesi ve mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :
… Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından, Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
… Belediye Başkanlığı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY : Davacının mülkiyetinde bulunan … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın imar planında kamu alanına ayrılması … ada, … parsel sayılı taşınmazın ise … Belediye Başkanlığı tarafından yapılan parselasyon işleminin bir çok kez … Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından iade edildiği, keyfi olarak sürüncemede bırakıldığı nedenleriyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği ileri sürülerek uğranılan zararın fazlaya ait talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.00,00.-TL ‘in tazminine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesinde; dilekçelerde gösterilmesi gerekli hususlar belirtilmiş, 14’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasında; dilekçelerin sırayla a) görev ve yetki, b) idari merci tecavüzü, c) ehliyet, d) idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) süre aşımı, f) husumet, g) 3 ve 5’inci maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden inceleneceği belirtilmiş, 15’inci maddenin 1’inci fıkrasının (d) bendinde dilekçelerde 14’üncü maddenin 3/g bendine aykırılık görülmesi halinde otuz gün içinde 3 ve 5’inci maddelere uygun şekilde düzenlemek veya noksanları tamamlamak üzere dilekçenin reddine karar verileceği, 5’inci fıkrasında; 1’inci fıkrasının (d) bendine göre dilekçenin reddedilmesi üzerine yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 5. maddesinin 1. fıkrasında, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı; ancak aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabileceği hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, davacının maliki olduğu … ada, … parsel sayılı taşınmaz için, imar planında kamu alanına ayrıldığı, mülkiyet hakkının kısıtlandığı, kamulaştırılmaksızın el atma nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istenilmektedir.
Dava konusu … ada, … parsel sayılı taşınmaz için ise, imar planında kamu alanına ayrılmadığı ancak, anılan taşınmazla ilgili … Belediye Encümeni tarafından yapılan parselasyon işleminin … Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından onaylanmadığı, parselasyon işleminin sürüncemede bırakıldığı, keyfi olarak parselasyon işleminin ilçe belediyesine iade edildiği bu nedenle mülkiyet hakkı ihlali olduğu ileri sürülerek uğranılan zararın tazmini istenilmektedir.
Uyuşmazlıkta davaya konu taşınmazlar aynı kişiye ait olsa da taşınmazlarla ilgili 2577 sayılı Kanunun 5. maddesinde aranılan maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunmadığından, her bir taşınmaz için ayrı ayrı dava açılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, İdare Mahkemesince, maddi ve hukuki sebebi farklı olan her taşınmaz için ayrı dava açılmak üzere dilekçenin reddine karar verilmesi gerekirken dava dilekçesinin … Belediye Başkanlığına tevdiine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Öte yandan dilekçe red kararı verilmesi sonrası kamu alanına ayrılan taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılacak olan davada davalı idarenin kamu alanına ayrılan taşınmazla ilgili bakılan davada bilgi sahibi olması nedeniyle başvuru şartının gerçekleştiğinin kabulü gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle davaya ait dilekçenin 2577 Sayılı Yasa’nın 15/1-e maddesi uyarınca … Belediye Başkanlığı’na tevdiinee ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 21/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.