Danıştay Kararı 6. Daire 2016/13486 E. 2020/9821 K. 21.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/13486 E.  ,  2020/9821 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/13486
Karar No : 2020/9821

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Konut Yapı Kooperatifi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 27/03/2014 tarih ve E:2010/11534, K:2014/2382 sayılı bozma kararına uyularak …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı kooperatife ait … İli, … İlçesi, …, … ada, … parsel sayılı taşınmaz için gecikme zammı ile birlikte ödenmesi gereken 46.784,88 TL stabilize teknik alt yapı bedeli ve aynı yerde bulunan … ada, … parsel sayılı taşınmaz için gecikme zammı ile birlikte ödenmesi gereken 160.672,17 TL stabilize teknik alt yapı bedeli bulunduğuna dair Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Mali Hizmetler Daire Başkanlığının 02/03/2009 tarihli, 1492 sayılı yazının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, stabilize teknik altyapı bedeli konulu karar ile ekindeki borç miktarı ve gecikme faizini belirten hesaplama tablosuna ilişkin dava konusu işlemin davacıya bildirim niteliğinde olduğu, bu haliyle idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi gerekli işlem bulunmadığından davanın esasının incelenemeyeceği sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, temyize konu mahkeme kararının Danıştayca verilen bozma kararına uyularak verildiği halde bu karara aykırı olduğu, davacıya tebliğ edilen ödeme emirlerinin dayanağı tahakkuk işleminin açıklanmasına yönelik dava konusu yazının icrai nitelikte olduğu, söz konusu yazının açıkça hukuka aykırı olduğu ve iptaline karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Dava konusu yazı ile daha önce ödeme emirleri ile davacı kooperatifçe ödenmesi istenilen stabilize teknik alt yapı bedeli ve faizlerine ait tutarlar gösterilerek ve davacı kooperatifin davalı idareye borçlu olduğu toplam tutar belirtilerek ödeme emirlerinin dayanağı tahakkuk işleminin yazılı hale getirildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, davacıdan ödeme emirleri ile ödenmesi istenen stabillize teknik alt yapı bedellerinin tahakkuku işleminin, davacı tarafın hak ve borçlarında değişiklik meydana getiren ve dolayısıyla davacı bakımından idari davaya konu edilebilir kesin ve yürütülmesi gereken bir idari işlem niteliğinde olduğu açıktır.
Bu durumda, davanın esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken incelenmeksizin reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davalı idarece, davacı kooperatife ait … İli, … İlçesi, …, … ada, … parsel sayılı taşınmaz ve aynı yerde bulunan … ada, … parsel sayılı taşınmaz hakkında tahakkuk ettirilen stabilize teknik alt yapı bedellerinin tahsili amacıyla davacı kooperatife ödeme emirleri tebliğ edilmiştir. Bunun üzerine davacı, ödeme emirlerinin dayanağı tahakkuk işleminin açıklanması istemiyle davalı idareye başvuruda bulunmuş; bu başvuru üzerine … Büyükşehir Belediye Başkanlığı Mali Hizmetler Daire Başkanlığınca davacıya verilen 02/03/2009 tarihli, 1492 sayılı yazıda, davacı tarafından ödenmesi gereken teknik alt yapı bedelleri ve faizleri gösterilmiştir.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, “İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları” idari dava türleri arasında sayılmıştır.
Aynı Kanunun 14. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde, dava dilekçelerinin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem bulunup bulunmadığı yönünden ilk incelemeye tabi tutulacağı; 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlemin bulunmaması halinde davanın reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen Kanun maddesinde tanımlanan iptal davasına, ancak idarece kamu gücü ayrıcalıklarına dayanılarak tek taraflı irade beyanıyla tesis edilen ve kişilerin hukuki durumlarında değişiklik meydana getiren, kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemler konu edilebilecektir.
Dava konusu yazı ile daha önce ödeme emirleri ile davacı kooperatifçe ödenmesi istenen stabilize teknik alt yapı bedeli ve faizlerine ait tutarlar gösterilerek ve davacı kooperatifin davalı idareye borçlu olduğu toplam tutar belirtilerek ödeme emirlerinin dayanağı tahakkuk işleminin yazılı hale getirildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, davacıdan ödeme emirleri ile ödenmesi istenen stabillize teknik alt yapı bedellerinin tahakkuku işleminin, davacı tarafın hak ve borçlarında değişiklik meydana getiren ve dolayısıyla davacı bakımından idari davaya konu edilebilir kesin ve yürütülmesi gereken bir idari işlem niteliğinde olduğu açıktır.
Bu durumda, davanın esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken incelenmeksizin reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın incelenmeksizin reddine ilişkin …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının BOZULMASINA,
3.Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4.2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 21/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.