Danıştay Kararı 6. Daire 2016/13433 E. 2020/10769 K. 11.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/13433 E.  ,  2020/10769 K.

T.C.

D A N I Ş T A Y

ALTINCI DAİRE

Esas No : 2016/13433

Karar No : 2020/10769

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı/ANKARA

VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Muğla İli, Bodrum İlçesi, … Beldesi, … ve … parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanda yapılan ve 14.04.2014 tarihinde askıya çıkarılan Bitez Beldesi 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planının onaylanmasına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare Mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ile dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davaya konu edilen planların 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı ile çelişmediği, 70 sayılı parselin yeşil alan olarak planlanmasının kıyıya doğrudan erişimin sağlanması ve kıyı gerisinde yer alan yerleşim alanları ile kıyının bütünleşmesinin olanaklı kılınması açısından planlama ilkelerine uygun olduğu, azmak nedeniyle kıyıdan kara yönünde içeri giren kıyı kenar çizgisinin gerisinde yer alan ve azmağın devamı niteliğinde olan parselin yeşil alan olarak planlanmasının şehircilik ilkelerine uygun olduğu hususları dikkate alındığında, davaya konu planlarda hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davanın devamı esnasında davalı idareye yaptığı itirazın değerlendirilmesinden sonra … parsel sayılı taşınmazda yer alan park fonksiyonun kaldırıldığını ve … parsel sayılı taşınmazın park alanı olarak belirlendiği, bu belirlemenin de hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, haksız ve mesnetsiz olan temyiz talebinin reddi ile kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :

Dava, Muğla İli, Bodrum İlçesi, … Beldesi, … ve … parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanda yapılan ve 14.04.2014 tarihinde askıya çıkarılan Bitez Beldesi 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planının onaylanmasına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde: “Nazım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların  yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Yerleşik İdare Hukuku ilkelerine göre; iptal davası açılabilmesi ve davanın görülebilmesi için davacının iptali istenilen işlem nedeniyle davanın açıldığı sırada menfaatinin ihlal edilmesi yeterli olup; alınacak yeni bir idari kararla, davacının iptali istenilen işlemle ilişkisini kesmek ya da yeni bir işlemle geriye dönük olarak işlemin hukuka uygunluğunu sağlamaya çalışmakla, hukuka aykırılığı ileri sürülen işlemin yargısal denetim dışında bırakılması sonucu doğacaktır. Kaldı ki, İdari işlemlerin tesis edildikleri tarih itibariyle yargısal denetiminin yapılması gerekmektedir.

Dosyanın incelenmesinden; davacının 14.04.2014 tarihli planlara dava açtığı, dava konusu planda … parsel sayılı taşınmazın park alanı olarak belirlendiği, İdare Mahkemesince de dava konusu işlem ile ilgili keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve … parsel sayılı taşınmazın park alanı olarak belirlenmesinin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına, kıyı mevzuatına ve imar mevzuatının ilgili hükümlerine uygun olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

Her ne kadar davacının itirazı üzerine 18.09.2014 tarihli 9322 sayılı imar planı değişiklikleri ile sonuca bağlanmış ve park alanı … sayılı parselden … sayılı parsele alınmış ise de tesis tarihi itibariyle dava konusu işlemin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olduğu, daha sonra yapılan imar planı değişikliğinin dava konusu işlemi hukuka aykırı hale getirmeyeceği gibi itiraz üzerine yapılan imar planı değişikliğine karşıda davacı tarafından ayrı bir dava açılabileceği açık olduğundan İdare Mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının yukarıda yer alan açıklama ile ONANMASINA,

3. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.