Danıştay Kararı 6. Daire 2016/13431 E. 2020/13590 K. 24.12.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/13431 E.  ,  2020/13590 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/13431
Karar No : 2020/13590

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı / …
VEKİLİ : Av. …
2- … Belediye Başkanlığı / …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- … 2- …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dava, davacıların hissedarı oldukları Mersin İli, Erdemli İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda yapılan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonlarının onaylanması yolundaki Mülga Kargıpınarı Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu imar planı revizyonlarının plan kademelenmesine uygun oldukları, ancak uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu alanda ihtiyacı karşılayacak kadar belediye hizmet alanının bulunduğu, bu yönüyle taşınmazın belediye hizmet alanı olarak belirlenmesinde şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygunluk bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu imar planı revizyonlarının iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idarelerin vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun dava konusu imar planı revizyonlarının onaylandığı tarihte yürürlükte olan şekliyle 5. maddesinde, “Nazım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklüklerini, nüfus yoğunlukları ve eşiklerini, ulaşım sistemlerini göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, plan hükümleri ve raporuyla beraber bütün olan plandır.

Uygulama İmar Planı; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır.” tanımlarına yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen Kanun hükümlerindeki tanımlardan anlaşılacağı üzere “planların kademeli birlikteliği” olarak da adlandırılan planlama hiyerarşisi gereği alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunludur. Dolayısıyla uygulama imar planının da üst ölçekli nazım imar planına uygun olması gerekmektedir.
Bu nedenle uygulama imar planı ve dayanağı nazım imar planının dava konusu edildiği durumlarda, mahkemece öncelikle nazım imar planının üst ölçekli planlara, şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına uygun olup olmadığının değerlendirilmesi; bu değerlendirmenin sonucunda nazım imar planının iptali gerektiği kanaatine varılması halinde hem nazım imar planının hem de dayanaksız kalan uygulama imar planının iptaline karar verilmesi, nazım imar planının hukuka uygun olduğu kanaatine varılması halinde ise uygulama imar planının hukuka uygun bulunan bu plana uygunluğu yönünden değerlendirilerek dava hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir.
Her iki kullanım kararının benzer içerikte olmaları nedeniyle üst ölçekli nazım imar planında “Yönetim Merkezi (Resmi Kurum Alanı” kullanımında bırakılan bir taşınmazın, alt ölçekli uygulama imar planında “belediye hizmet alanı” kullanımında bırakılmasının “planların kademeli birlikteliği” ilkesine aykırı olduğundan bahsedilemeyeceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu taşınmazın nazım imar planı revizyonunda “Yönetim Merkezi (Resmi Kurum Alanı)”, uygulama imar planı revizyonunda “Belediye Hizmet Alanı” kullanımında kaldığı; İdare Mahkemesince, dava konusu uygulama imar planı revizyonu ile uyuşmazlık konusu taşınmazın “belediye hizmet alanı” olarak belirlenmesinde şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygunluk bulunmadığı tespiti yapıldıktan sonra, dava konusu nazım imar planı revizyonu ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın her iki planın da iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, İdare Mahkemesince bilirkişilerden ek rapor alınmak suretiyle öncelikle nazım imar planı revizyonunun üst ölçekli planlara, şehircilik ilkeleri, planlama esaslarına uygun olup olmadığının değerlendirilmesi; bu değerlendirmenin sonucuna göre yukarıda açıklandığı şekilde uygulama imar planı revizyonu hakkında da bir değerlendirme yapılarak dava hakkında karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın BOZULMASINA, dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 24/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.