Danıştay Kararı 6. Daire 2016/13226 E. 2020/11482 K. 25.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/13226 E.  ,  2020/11482 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/13226
Karar No : 2020/11482

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Antalya ili, Alanya ilçesi, … Mahallesi, … sayılı parseli kapsayan alanda … tarih ve … sayılı belediye encümeni kararıyla onaylanan 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işlemi ile bu işlem sonucu oluşan … ada, … sayılı parsele verilen … tarih ve … – …, … sayılı yapı ruhsatının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporun ve dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, davacıya ait 3717 sayılı kadastral parsel üzerinde ruhsatlı yapısının bulunduğu, parselasyon işlemi sonucu imar parseli oluşturulurken bu yapının yan bahçe mesafelerinin korunmadığı, bu yapının kuzeyinde bulunan … ada, … sayılı parselin ise çekme mesafelerine uygun oluşturulduğu ve verilen yapı ruhsatında çekme mesafelerinin ihlal edilmediği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Parselasyon işlemi ile yapı yapmaya uygun imar parselleri oluşturulmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY : Antalya ili, Alanya ilçesi, … Mahallesi, … sayılı davacıya ait parseli kapsayan alanda 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca … tarih ve … sayılı belediye encümeni kararıyla onaylanan parselasyon işlemi yapılmıştır.
Bu işlem sonucunda üzerinde davacıya ait yapının bulunduğu 3717 sayılı kadastral parselin üzerinde oluşturulan … ada, … sayılı parsel davacıya tahsis edilmiştir.
… ada, … sayılı parselin kuzeyinde bulunan … ada, … sayılı parsel üzerinde yapılan yapının bahçe duvarının, davacının parselinde bulunan yapının balkonuna bitişik olarak yapılması üzerine parselasyon işlemi ve buna dayanılarak verilen yapı ruhsatı ile yan bahçe mesafelerinin ihlal edildiği ileri sürülerek bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde, imar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re’sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyelerin yetkili olduğu; belediyeler veya valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar sahanın, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında düzenleme ortaklık payı olarak düşülebileceği, ancak, bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık paylarının, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin yüzde kırkını geçemeyeceği; düzenleme ortaklık paylarının, düzenlemeye tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilk ve ortaöğretim kurumları, yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol gibi umumi hizmetlerden ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamayacağı; bu fıkra hükümlerine göre, herhangi bir parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınmayacağı, ancak, bu hükmün o parselde imar planı ile yeniden bir düzenleme yapılmasına engel olmayacağı; düzenleme sırasında, plan ve mevzuata göre muhafazasında mahzur bulunmayan bir yapının, ancak bir imar parseli içinde bırakılabileceği, tamamının veya bir kısmının plan ve mevzuat hükümlerine göre muhafazası mümkün görülemeyen yapıların ise, birden fazla imar parseline de rastlayabileceği hükme bağlanmıştır.
Yine işlem tarihinde yürürlükte olan İmar Kanununun 18. Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinde, belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyelerin, belediye encümen kararı ile; dışında valiliklerin, il idare kurulu kararı ile; 5 yıllık imar programlarında öncelik tanımak ve beldenin inkişaf ve ihtiyaç durumuna göre, yeterli miktarda arsayı, konut yapımına hazır bulunduracak şekilde düzenleme sahalarını tesbit etmek ve uygulamasını yapmak mecburiyetinde oldukları, belirlenen düzenleme sahasının bir müstakil imar adasından daha küçük olamayacağı, 6. maddesinde, düzenleme sınırının; iskan sahasının bittiği yerlerde iskan sınırından, iskan sahası içindeki yollarda yol ekseninden, cami ve karakol yerlerinin dış sınırından, yeşil alan ve genel otopark alanlarının düzenleme ortaklık payı oranı ve uygulamaya alınan parsel sınırına göre uygun görülecek yerinden geçirileceği, ancak, imar planlarında gösterilmiş düzenleme sınırları varsa bu durum dikkate alınacağı, düzenleme sınırının herhangi bir parseli iki veya daha fazla parçaya bölmesi halinde, sınıf bu parçalardan düzenleme sahası dışında kalan başka bir imar adasına girmeyenleri varsa bunları da içine alacak şekilde geçirileceği, parsel büyük ise, ifraz yapılarak ifraz sınırından geçirileceği, 10. maddesinde, düzenleme ile oluşacak imar parsellerinin mümkün mertebe aynı yerdeki veya yakınındaki eski parsellere tahsisinin sağlanacağı, plan ve mevzuata göre korunması mümkün olan yapıların tam ve hissesiz bir imar parseline intibak ettirilmesinin sağlanacağı; 11.maddesinde, bir düzenleme sahasında tespit edilen düzenleme ortaklık payı miktarının bu saha içindeki kadastral veya imar parsellerinin yüzölçümü miktarına oranı olduğu, evvelce yapılan düzenlemeler dolayısıyla düzenleme ortaklık payı veya bu maksatla başka isimlerle bir pay alınmış arazi ve arsaların bu ortaklık payı hesabına katılmayacağı, ancak taşınmaz sahiplerinin talepleri üzerine, mülga 6785-1605 sayılı imar kanununun 39’uncu maddesine göre daha önce ifraz edilerek tescil edilen parsellerden düzenlemeye dahil edilenlerin, ilk parselin ifrazında alınan terk oranını düzenleme ortaklık payına tamamlayan fark kadar düzenleme ortaklık payı alınabileceği, 12. maddesinde, düzenleme sahasında bulunan okul, hastane, kreş, belediye hizmet veya diğer resmi tesis alanı gibi umumi tesislere ayrılan alanların parsellerinin düzenlemeye giren parsellerin alanları oranında pay verilmek suretiyle hisselendirileceği kuralı getirilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, parselasyonun amacının, yapılaşmaya uygun imar parselleri oluşturmak olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, taşınmaz maliklerine, kadastral parsel yerinde oluşan imar parsellerinden, üzerinde yapılaşmaya elverişli imar parselleri tahsis edilmesi gerekmektedir. Bu tahsislerin, mümkün olduğunca kadastral parselin bulunduğu yerden ve maliklerin taşınmaz üzerindeki hissesi göz önünde bulundurularak yapılacağı açıktır.
Uyuşmalıkta, üzerinde davacıya ait yapının bulunduğu 3717 sayılı kadastral parselin sınırının yapıya yaklaştırılarak … ada, … sayılı imar parselinin oluşturulduğu, bunun sonucunda da kuzeyde bulunan dava konusu parselin sınırının da davacıya ait yapıya yaklaştırıldığı anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda, … ada, … sayılı parselin yan bahçe mesafelerinin korunarak oluşturulduğu belirtilmesine karşılık, davacıya ait yapının korunarak bu parsellerin imara uygun yapılaşmaya elverişli parsel olarak oluşturulmasının mümkün olup olmadığı yönünde bir tespit yapılmadığı anlaşılmıştır.
Bununla birlikte, dava konusu işlemde 0,012 kamu ortaklık payı hesaplanarak … ada, … sayılı parselin oluşturulduğu, davacıya da bu parselden kamu ortaklık payı tahsis edildiği, fakat 1/1000 ölçekli uygulama imar planında bu parselin düzenleme ortaklık payından karşılanması gereken park alanı olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, yukarıda eksikliği tespit edilen hususlar ve parselasyon işleminde düzenleme sınırının doğru oluşturulup oluşturulmadığı, düzenleme ortaklık payı ile kamu ortaklık payının mevzuata uygun olup olmadığı, imar parsellerinin yapılaşmaya uygun oluşturulup oluşturulmadığıyla ilgili gerekirse uyuşmazlık konusu alanda uzman yeni bir bilirkişi heyeti ile mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak ve elde edilecek bulgular değerlendirilmek suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Diğer yandan, uyuşmazlık konusu ruhsat sahibinin dava sonucunda verilen nihai karardan menfaatinin etkilenme durumu bulunduğundan, davanın bu kişiye ihbar edilmesi gerektiği açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 25/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.