Danıştay Kararı 6. Daire 2016/12911 E. 2020/10611 K. 10.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/12911 E.  ,  2020/10611 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/12911
Karar No : 2020/10611

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR): 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. … – (Aynı adreste)
2- … Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Kimya San. ve Dış Tic.Ltd.Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parselin sanayi alanı olan kullanımının park alanı olarak belirlenmesine yönelik İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararıyla değiştirilerek uygun görülen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararıyla kabul edilen 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dosyanın ve yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, plan yapım sürecinde güncel arazi kullanımlarının ve ruhsatlı olarak yapılaşan parsellerin belirlenmediği, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı raporunda yer alan Esenyurt Arazi Kullanım Analizi Haritasında dava konusu parselin boş bir arazi olarak tespit edildiği, buna karşın, dava dosyasında yer alan 23/03/2009 tarihli tapu belgesinde ise parselin “B.A.K. fabrika binası ve arsası” niteliğinde olduğu, bu nedenle dava konusu parsel yönünden yanlış ve/veya eksik veri kullanılarak planlama sürecine geçildiği, parselin sanayi alanından çıkartılarak park alanıkullanımı verilmesine yönelik işlemde imar ve şehircilik ilkelerine riayet edilmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından; dava konusu nazım imar planının 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı doğrultusunda hazırlandığı, park ve yeşil alan kararının İSKİ görüşü uyarınca belirlendiği ve önceki planda da geçerli olduğu ileri sürülmektedir.
Esenyurt Belediye Başkanlığı tarafından; usule ilişkin olarak; derdestlik, ehliyet ve süre aşımı itirazlarında bulunulmuş, esasa ilişkin olarak; dava konusu imar planlarının planlama tekniği ve şehircilik esasları ile plan hiyerarşisine uygun olarak, kamu yararı doğrultusunda, ilgili kurum görüşleri alınmak suretiyle hazırlandığı ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Dava dosyasının, Dairemizin E:2016/12907 sayılı dosyası ile birlikte değerlendirilmesinden; 11/10/2013-11/11/2013 tarihleri arasında askıya çıkartılan dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planına karşı davacı tarafından askıda herhangi bir itirazda bulunulmadığı, 23/05/2013-24/06/2013 tarihleri arasında askıya çıkartılan dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planına ise davacı tarafından 03/06/2013 tarihli dilekçe ile yapılan itirazın İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararıyla reddine karar verilerek bu kararın 01/07/2014 tarihli yazı ile davacıya bildirilmesi üzerine 05/09/2014 tarihinde her iki imar planının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı; 1/5000 ölçekli nazım imar planına yapılan itirazın reddine dair İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararının bildirilmesine ilişkin … tarihli işlemin iptali istemiyle de Dairemizin E:2016/12907 sayılı dosyasında görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “Dava Açma Süresi” başlıklı 7. maddesinde dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve İdare Mahkemelerinde altmış gün olduğu, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; yine aynı Yasanın “Üst Makamlara Başvurma” başlıklı 11. maddesinde, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurunun işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.
İşlem tarihinde yürürlükte bulunan 3194 sayılı İmar Kanununun, “planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, “İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir.Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.” hükmü yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anılan maddelerin birlikte değerlendirilmesinden; imar planlarına karşı 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi kapsamında başvuru için, özel bir Yasa olan 3194 sayılı Yasanın 8/1-b maddesi ile özel bir itiraz süresi getirildiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, imar planlarına karşı, bir aylık askı süresi içinde 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi kapsamında başvuruda bulunulması, bu başvuruya idari dava açma süresinin başlangıç tarihi olan son ilan tarihini izleyen günden itibaren altmış gün içinde cevap verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde, bu tarihi takip eden altmış günlük dava açma süresi içinde veya son ilan tarihini izleyen günden itibaren altmış gün içinde cevap verilmek suretiyle isteğin reddedilmesi halinde bu cevap tarihini izleyen günden itibaren altmış günlük dava açma süresi içinde veya itiraz süresi içerisinde başvuruda bulunulmaması durumunda imar planı kesinleşeceğinden, kesinleşme tarihinden itibaren altmış gün içerisinde dava açılması gerektiği açıktır.
Dava konusu uyuşmazlıkta, nazım imar planına askı süresi içinde itiraz edildiğine göre, dava açma süresinin İdari Yargılama Usulü Kanununun 11. maddesi kapsamında belirlenmesi gerekmektedir. Bu bakımdan, yapılan itiraza altmış gün içinde bir cevap verilmemiş ise, itirazın zımnen reddedilmiş olması nedeniyle ilan tarihinin son gününü izleyen ikinci altmış gün içinde davanın açılması gerekir.
Uyuşmazlıkta, davacının 1/5000 ölçekli nazım imar planına askı süresi içerisinde yaptığı itirazın askı süresini izleyen 60 günlük süre içerisinde cevap verilmeyerek reddi söz konusu olduğundan, bu tarihi izleyen altmış günlük süre içerisinde açılması gerekirken bu süre geçirildikten sonra 05/09/2014 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacının 03/06/2013 tarihinde plana yaptığı itirazın İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile reddedilerek 01/07/2014 tarihli yazıyla davacıya bildirilmesinin 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca işlemeye başlayan dava açma süresini ihya etmeyeceği açıktır. Zira İdari Yargılama Usulü Yasasının 10. maddesinin ikinci fıkrasında, yetkili idari makamlarca dava açma süresi geçtikten sonra verilen cevap üzerine tebliğ tarihini izleyen günden itibaren altmış gün içinde dava açılabileceği belirtildiği halde 11. maddede, davanın açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, sonradan yetkili makamlarca cevap verilmesi durumunda, işlemin tebliğinden itibaren altmış gün içinde davanın açılabileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Dolayısıyla yetkili makamlarca ne zaman cevap verileceği belli olmayan bir durumda, dava süresinin yorum yoluyla süresi belirsiz bir zamana kadar uzatılması mümkün değildir.
Dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı bakımından ise, askı süresi içerisinde davacı tarafından anılan plana itirazda bulunulmadığından, son askı tarihini takip eden 60 gün içinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 05/09/2014 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenme olanağının bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu durumda, davanın süre aşımı yönünden reddi gerekirken, İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir.
Nitekim Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 27/02/2017 tarihli, E:2015/4618, K:2017/842 sayılı kararı da bu yöndedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalıların temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 10/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.