Danıştay Kararı 6. Daire 2016/12903 E. 2020/9879 K. 21.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/12903 E.  ,  2020/9879 K.
T.C.

DANIŞTAY

ALTINCI DAİRE

Esas No: 2016/12903

Karar No: 2020/9879

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR): 1- … Bakanlığı/…

VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

2- … Belediye Başkanlığı/…

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): …Genel Müdürlüğü Adına … Bölge Müdürlüğü

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: …İli, … İlçesi, … Mahallesi … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazı kapsayan 21/07/2014 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli … Etap Koruma Amaçlı Revizyon Uygulama İmar Planının iptali istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; 3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca uygulama imar planlarının üst ölçekli planlara aykırı olamayacağı, arazi kullanım kararlarının alt ölçekli uygulama imar planlarıyla değiştirilemeyeceği, dolayısıyla 1/5000 ölçekli nazım imar planında aykırı olarak ya da 1/5000 ölçekli nazım imar planında herhangi bir değişiklik yapılmaksızın, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile 1/5000 ölçekli plan kararlarını etkileyici nitelikte plan değişikliği yapılamayacağı, bu durumda davacıya ait taşınmazın 1/5000 ölçekli nazım imar planında konut fonksiyonu olarak belirlenmesine rağmen, dava konusu 21/07/2014 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli …Etap Koruma Amaçlı Revizyon Uygulama İmar Planında “kısmen konut, kısmen yol ve kısmen park ve dinlenme alanı” fonsiyonu verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :

… Bakanlığı tarafından; Dava konusu taşınmazın kentsel sit alanı içerisinde kaldığı, … Nolu Koruma Kurulu Müdürlüğü arşivinde dava konusu taşınmaza ilişkin korunması gerekli kültür varlığı tescil kaydına rastlanılmadığı, davacı tarafın dava konusu planın yapımı aşamasında Koruma Bölge Kurulu toplantılarında yer aldığı ve karşı oy kullandığı ancak dava konusu taşınmaza yönelik bir itirazının bulunmadığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu iddia edilerek Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

… Belediye Başkanlığı tarafından; Davanın süresinde açılmadığı, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 24. maddesi uyarınca uygulama imar planlarında bölgenin ihtiyacına yönelik sosyal ve teknik altyapı alanlarını arttırıcı küçük alan gerektiren fonksiyonların ayrılabileceği, bu fonksiyonların eklenmesinin nazım imar planına aykırı olmayacağı, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planının 1/5000 ölçekli nazım imar planına uygun olduğu iddia edilerek Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

Dava dosyasının incelenmesinden; … Vakfına ait … İli, …İlçesi, … Mahallesi … pafta, …ada, … parsel sayılı taşınmazı kapsayan alanda yapılan 21/07/2014 onay tarihli 1/1000 ölçekli … Etap Koruma Amaçlı Revizyon Uygulama İmar Planının 12/09/2014 ve 13/10/2014 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı, davacı tarafından bu plana karşı 10/10/2014 tarihinde yapılan itirazın davalı …Belediye Meclisinin 05/03/2015 tarih ve 2014/302 sayılı kararıyla reddedildiği, bu işlemin davacıya 26/03/2015 tarihli … Belediye Başkanlığı Plan ve Proje Müdürlüğü işlemi ile bildirildiği, işbu davanın ise 12/03/2015 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:

3194 sayılı İmar Kanununun, “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, “İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.” hükmüne yer verilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “Dava açma süresi” başlıklı 7. maddesinde dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve İdare Mahkemelerinde altmış gün olduğu; ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; yine aynı Kanunun “Üst makamlara başvurma” başlıklı 11. maddesinde, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurunun işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı hususu kurala bağlanmıştır.

Anılan maddelerin birlikte değerlendirilmesinden, imar planlarına karşı, 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi kapsamında başvuru için, 3194 sayılı Kanunun 8/b maddesi ile özel bir itiraz süresi getirildiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, imar planlarına karşı, bir aylık askı süresi içinde 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi kapsamında başvuruda bulunulması ve bu başvuruya idari dava açma süresinin başlangıç tarihi olan son ilan tarihinden itibaren 60 gün içinde cevap verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde, bu tarihi takip eden 60 günlük dava açma süresi içinde veya son ilan tarihini izleyen 60 gün içinde cevap verilmek suretiyle isteğin reddedilmesi halinde bu cevap tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde idari dava açılabileceği sonucuna varılmaktadır. İmar planlarına askı süresi içinde bir itirazda bulunulmamış ise davanın, 2577 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca imar planının son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde açılması gerekir.

Uyuşmazlık konusu olayda; imar planına askı süresi içinde itiraz edildiğine göre, dava açma süresinin İdari Yargılama Usulü Kanununun 11. maddesi kapsamında belirlenmesi gerektiği açıktır. Bu bakımdan, yapılan itiraza altmış gün içinde bir cevap verilmemiş ise, itirazın zımnen reddedilmiş olması nedeniyle ilan tarihinin son gününü izleyen ikinci altmış gün içinde davanın açılması gerekir.

Belirtilen süreler geçtikten sonra cevap verilmesi halinde dava açma hakkının ihya olduğundan söz edilemez. Zira İdari Yargılama Usulü Kanununun 10. maddesinin ikinci fıkrasında, yetkili idari mercilerce dava açma süresi geçtikten sonra verilen cevap üzerine tebliğ tarihini izleyen günden itibaren altmış gün içinde dava açılabileceği belirtildiği halde 11. maddede, sonradan yetkili mercilerce cevap verilmesi durumunda, işlemin tebliğinden itibaren altmış gün içinde davanın açılabileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Dolayısıyla yetkili mercilerce ne zaman cevap verileceği belli olmayan bir durumda, dava süresinin yorum yoluyla süresi belirsiz bir zamana kadar uzatılması mümkün değildir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Uyuşmazlıkta, 21/07/2014 onay tarihli 1/1000 ölçekli … Etap Koruma Amaçlı Revizyon Uygulama İmar Planının 12/09/2014-13/10/2014 tarihleri arasında askıya çıkarılarak ilan edildiği, bu işleme karşı davacı tarafından 10/10/2014 tarihinde 2577 sayılı Yasanın 11.maddesi kapsamında yapılan itirazın askı süresinin son gününü izleyen 60 gün içerisinde davalı idare tarafından cevap verilmemek suretiyle reddedildiği görüldüğünden bu işleme karşı zımnen ret tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde, en son 10/02/2015 tarihinde açılması gerekirken bu süre geçirildikten sonra 12/03/2015 tarihinde açılan işbu davada süre aşımı bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Öte yandan, davacının askı süresi içinde yapmış olduğu itirazın reddine ilişkin işlem davacıya 26/03/2015 tarihinde tebliğ edilmiş ise de yukarıda belirtilen 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca askı süresinin son gününü izleyen günden itibaren 60 günlük zımnen ret süresi geçtikten sonra idare tarafından verilen cevabın dava açma süresini canlandırmayacağı açıktır.

Bu durumda, davanın süre aşımı yönünden reddi gerekirken, işin esası incelenmek suretiyle verilen temyize konu mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalıların temyiz isteminin kabulüne,

2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 21/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.