Danıştay Kararı 6. Daire 2016/12579 E. 2020/9752 K. 20.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/12579 E.  ,  2020/9752 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/12579
Karar No : 2020/9752

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR): 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
2- … Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Mülkiyeti davacıya ait … İli, …İlçesi, … Mahallesi, … mevkii, … pafta, … parsel sayılı taşınmazı da kapsayan, 02.05.2014 – 02.06.2014 askı tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planına davacı tarafından … tarihli, … sayılı dilekçe ile yapılan itirazın zımnen reddine ilişkin işlem ile dayanak 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planının anılan taşınmaz yönünden iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan bilirkişi bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden; nazım imar planının en temel işlevlerinden biri olan yoğunluğun mekansal dağılımı ve değeri yönünden belirsizliklerin olduğu, uygulama imar planını kademesinde de net olarak belirlenmemiş olan yapılaşma yoğunluğunun mekansal dağılımı plandan çok piyasa mekanizmasının kestirilemeyen uzlaşı şartlarına teslim edildiği, her iki planda da 18.madde uygulama sınırının belirsiz olduğu, dava konusu düzenlemelerin hangi lokasyonda donatı açısından yeterliliği sağlayacağının belirsiz olduğu, dava konusu uygulama ve nazım imar planlarının planların kademe birlikteliği yönünden de aykırılık taşıdıkları görüldüğünden, davaya konu parsel yönünden dava konusu işlemlerin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına ve hukuka uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu iddiasıyla temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :

Mülkiyeti davacıya ait … İli, … İlçesi, …Mahallesi, …mevkii, …pafta, … parsel sayılı taşınmazın dava konusu imar planlarından önceki 17.04.2007 onay tarihli 1/5000 ölçekli … Nazım İmar Planında kısmen “ticaret alanı”, kısmen “30 metre genişliğinde yol alanında” kaldığı, sözü edilen imar planının … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:… sayılı kararı ile iptaline karar verilmesi üzerine davalı idareler tarafından dava konusu imar planlarının tesis edildiği, dava konusu 17.04.2012 onay tarihli 1/5000 ölçekli …-… Bölgesi Nazım İmar Planı’nda söz konusu taşınmazın kısmen “200 ki/ha yoğunluklu konut alanında, kısmen de “20 metre genişliğinde yol alanında” kaldığı, dava konusu 17.02.2014 onay tarihli 1/1000 ölçekli … Bölgesi Uygulama İmar Planı’nda ise kısmen “E:0,80 Hmaks: 2 kat konut alanında”, kısmen de 20 metrelik yol alanında kaldığı, davacı tarafından; dava konusu taşınmazın 17.10.2008 tarihinde, önceki imar planında düzenleme ortaklık payı ve kamu ortaklık payı kesintileri yapıldıktan sonra arsa vasıflı olarak satın alındığı, yeni yapılan uygulama imar planının arsanın önceki durumunu koruyacak şekilde yapılması mümkün iken aynı bölgedeki diğer parsellerden farklı olarak ciddi oranda zarar gördüğü, bu nedenle imar planı yapılırken esas alınması gereken eşitlik ve kamu yararı ilkesinin ihlal edildiği, gerek nazım imar planı gerekse uygulama imar planında 20 metrelik yolun teknik olarak geçebileceği çok farklı alternatifler olmasına rağmen bununla ilgili gerekli hassasiyetin gösterilmediği, net 237 m2 yüzölçümlü arsanın büyük bir kısmının yolda kaldığından dava konusu parselin adeta üçgen haline gelerek kullanışsız ve işlevsiz bir hale geldiği, mevcut hali ile konut alanında kalan arsanın üzerine imara uygun şekilde projelendirilebilecek bina yapılmasının ekonomik ve işlevsel açıdan imkansız hale geldiği ileri sürülerek uyuşmazlığa konu taşınmaz ile ilgili 02.05.2014-02.06.2014 askı tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planına davacı tarafından yapılan itirazın zımnen reddine ilişkin işlem ile dayanak 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planının davacı parseli yönünden iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Kamu yararını gerçekleştirmek amacıyla üretilmiş birer belge niteliğinde olan imar planları mevzuatta ve yargı içtihatlarında yöre halkının sağlığını ve çevreyi korumak, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını, iyi yaşama düzenini, çalışma koşullarını ve güvenliğini sağlamak amacıyla, ülke, bölge ve şehir verilerine göre oturma, çalışma, dinlenme ve ulaşım gibi kentsel fonksiyonlar arasında mevcut ve sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak için varsa kadastro durumu da işlenmiş, onaylı haritaların kopyaları üzerine nazım plan ve uygulama planı olarak düzenlenip onaylanmış metinler olarak tanımlanmaktadır.
Çağdaş bir kentin oluşturulması ve yaşatılması için varlığı zorunlu olan ve kentin bütününe hizmet verecek, kent estetiği ve yaşam kalitesini yükseltici sağlıklı bir çevre oluşturmak amacıyla park, çocuk bahçesi, oyun alanı, günübirlik kullanım alanları, piknik ve rekreasyon alanlarının oluşumu yanında dengeli ve yeterli bir ulaşım ağının varlığı da zorunludur.
İmar planlarında çok büyük bir zorunluluk olmadıkça değişiklik yapılmaması imar planı yapımı aşamasında gözetilecek önemli kriterlerden biridir. Ancak bazı durumların varlığı halinde plan değişikliği yapılması zorunlu ve gerekli olabilir. Bu değişiklikler de genel olarak imar planı uygulamasında ortaya çıkacak sorunları çözücü nitelikte olmalıdır. Arazi kullanış kararlarıyla birlikte oluşturulan ulaşım sisteminde ve bu sistemdeki karayollarının fiziki ve fonksiyonel kademelenmesinde, yol güzergahlarının genişliklerinde ve bunların üzerindeki kavşakların yeri ve geometrik düzenin de ihtiyaç ve sorunlara göre değişiklikler olabilir.
İmar planlarında öngörülen ulaşım sisteminin bir parçası olan imar yollarının güzergahının belirlenmesi sırasında yolun devamlılığının ve diğer yollarla bağlantısının gözönünde bulundurulması zorunludur.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu 17.04.2012 onay tarihli 1/5000 ölçekli …-… Bölgesi Nazım İmar Planı’nda davacıya ait taşınmazın kısmen “200 ki/ha yoğunluklu konut alanında, kısmen de “20 metre genişliğinde yol alanında” kaldığı, dava konusu 17.02.2014 onay tarihli 1/1000 ölçekli … Bölgesi Uygulama İmar Planı’nda ise kısmen “E:0,80 Hmaks: 2 kat konut alanında”, kısmen de 20 metrelik yol alanında kaldığı, davacı tarafından, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile 1/5000 ölçekli nazım imar planının, taşınmazının 20 metrelik yol olarak belirlenmesine ilişkin kısmı bakımından iptali talep edildiği halde İdare Mahkemesince karara esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın yol olarak planlanmasının şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olup olmadığı hususunda herhangi bir değerlendirme ve incelemenin yapılmadığı görülmektedir.
Bu durumda, İdare Mahkemesince, davacının iddiaları da dikkate alınmak suretiyle aralarında ulaşım konusunda uzman bir bilirkişinin de bulunduğu bilirkişi heyetine mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak dava hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalıların temyiz isteminin kabulüne,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 20/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.