Danıştay Kararı 6. Daire 2016/12567 E. 2020/9193 K. 13.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/12567 E.  ,  2020/9193 K.
T.C.

D A N I Ş T A Y

ALTINCI DAİRE

Esas No : 2016/12567

Karar No : 2020/9193

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1- …Büyükşehir Belediye Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

2- … Belediye Başkanlığı – …

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: … ili, … ilçesi, …Mahallesi, … ada, …parsel sayılı taşınmazı kapsayan alanda Gebze Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile kabul edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonunun onaylanmasına dair Kocaeli Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dosyanın ve yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, taşınmazın ticaret alanı belirlenmesinin dayanak 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonuna uygun olduğu, imar planının ölçeğinin gerektirdiği ayrıntıda hazırlandığı, somut ve yerleşmeye özel veriler içerdiği, dava konusu edilen imar planından önceki 2001 tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında 30.01.2001 tarihinde … Genel Müdürlüğünce onaylanan jeolojik etüt raporlarının dikkate alındığı ve taşınmaz yönünden 3 kat, komşu parseller yönünden 6 kat yapılaşma koşulunun belirlendiği, taşınmazın bulunduğu alanda aynı konumda olan taşınmazlarla aynı yapılaşma koşullarının öngörülmesinin imar planı bütünlüğü açısından önemli olduğu değerlendirilmekle birlikte, bahse konu alanın 2001 tarihli imar planları doğrultusunda genel olarak yapılaşmış olduğu ve donatı dengesinin mevcut plan koşullarına göre belirlenmiş olması nedeniyle, uyuşmazlık konusu taşınmaz açısından yapılaşma koşullarının 3 kattan 6 kata arttırılmasının planlama esaslarına aykırı olduğu, ayrıca teknik ve sosyal donatı alanlarının belirlenmesi ve mekansal dağılımına ilişkin kararların 1/5000 ölçekli nazım imar planı kapsamında ele alınması gereken kararlar olduğundan yoğunluk ve donatı dengesini değiştirecek değişikliklerin dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planının konusunu oluşturmadığı, dolayısı ile 2001 tarihli imar planında taşınmaz açısından belirlenen bitişik nizam 3 kat yapılaşma koşulunun, dava konusu edilen imar planında da korunmasının dayanak 1/5000 ölçekli nazım imar planına, imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olduğu; öte yandan, bölgeye ilişkin yenilenecek jeolojik etüd çalışmalarında taşınmaz ile komşuluğunda yer alan taşınmazların aynı zemin yapısına sahip olduğunun tespiti halinde planlama alanında bütünlük oluşması amacıyla yapılaşma koşulu 3 kat olarak belirlenen taşınmazların 6 kata çıkarılması hususunun plan bütünlüğü, yapılaşma durumu, sosyal ve teknik donatı dengesi, çevre-ulaşım sistemi gözetilerek ve mevcut donatı dengesinde iyileştirme yapılarak dayanak 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile birlikte uyuşmazlığa konu 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ele alınacağının açık olduğu sonucuna varılmıştır.

Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu taşınmazın komşusu niteliğinde farklı bir imar adasında olan başka taşınmaza ilişkin, aynı adada farklı yapılaşma koşulları belirlendiğinden bahisle aynı imar planının iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile uyuşmazlık konusu işlemin iptaline karar verildiği, taşınmaz ile aynı zemin yapısına sahip komşu taşınmazlar açısından eşitliğe aykırı şekilde farklı yapılaşma koşulları belirlenmesinde hukuka uyarlık olmadığı, ticaret alanında kalan taşınmaz yönünden yapılaşma koşulunun 3 kat yerine 6 kat belirlenmesi halinde yoğunluk artışı olmayacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY : Taşınmazı kapsayan alanda ilk imar planları 1986 yılında onaylanarak taşınmaza ilişkin bitişik nizam 6 kat yapılaşma koşulunda ticaret alanı kullanımı benimsenmiş, 1999 Marmara depremi sonrasında 2000 yılında alanda jeolojik etüt çalışmaları yapılarak hazırlanan raporlarda taşınmaz, C2 önlemli alan zemin yapısında belirlenerek, bu doğrultuda 2001 yılında onaylanan imar planında taşınmazın yapılaşma hakkı 6 kattan 3 kata düşürülmüştür. 2008 yılında alanda yeniden yapılan jeolojik etüt çalışmaları çerçevesinde hazırlanan raporlarda taşınmazın zemin yapısı UA-2 olarak tespit edilerek bu alanlarda 6 kat yapılaşma hakkı tanınması karşın, 2012 yılında onaylanan imar planlarında taşınmazın yapılaşma koşulunda değişiklik yapılmamıştır. Daha sonra da uyuşmazlığa konu taşınmaz açısından yine 2001 ve 2012 tarihli imar planı koşulları aynen korunarak onaylanan 2014 tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonu, 25.08.2014 – 26.09.2014 tarihleri arasında askıya çıkarılmıştır.

Davacı tarafından, askı süresi içinde 23.09.2014 tarihinde, aynı imar adasında yer alan diğer taşınmazlar gibi taşınmazı yönünden 3 kat yerine 6 kat yapılaşma koşulu belirlenmesi talebiyle imar planına itiraz edilmiş, bu itirazın zımnen reddi üzerine ( itiraz daha sonra Kocaeli Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile reddedilmiştir.) bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT: İşlem tarihinde yürürlükteki haliyle 3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde, “Nazım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plandır. Uygulama imar planı; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır.” şeklinde tanımlanmıştır.

Yukarıda yer alan hükmün değerlendirilmesinden; alt ölçekli imar planlarının üst ölçekli planlara aykırı olamayacağı, arazi kullanım kararlarının alt ölçekli imar planları ile değiştirilemeyeceği sonucuna varılmaktadır.

Öte yandan Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin “Genel Planlama Esasları” başlıklı 7. maddesinin planlama sürecini düzenleyen (i) bendinde, “Planlama süreci; araştırmaların yapılması, sorunların ortaya konulması, veri ve bilgi toplama ile ilgili analiz aşaması; bilgilerin biraraya getirilmesi, birleştirilmesi ve sonuçların değerlendirilmesi ile ilgili sentez aşaması ve plan kararlarının oluşturulması aşamalarından oluşur.” kuralına yer verilerek, yapılan inceleme ve araştırma sonuçları ile plana altlık teşkil edecek diğer hususların bir bütünlük içinde ele alınıp değerlendirilmesi sonucunda plan kararlarının oluşturulacağı hüküm altına alınmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Dosyanın incelenmesinden, taşınmazı kapsayan alanda daha önce … tarih ve … sayılı belediye meclisi kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planının, müellifin yeterliliğe haiz olmadığı gerekçesiyle yargı kararıyla iptaline karar verildiği görülmüştür.

1/1000 ölçekli uygulama imar planı açısından plansız konuma düşen uyuşmazlık konusu alanda, yürürlükte olan 2011 tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planına dayalı olarak, bu defa dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonu onaylanmıştır.

20 ve 24 metrelik taşıt yollarından cephe alan taşınmazın bulunduğu imar adası, dayanak 1/5000 ölçekli nazım imar planında, 415 kişi/ha yoğunluğunda ikinci derece tali iş merkezleri kullanımına ayrılmış, dava konusu edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planında da taşınmazın komşuluğunda yer alan parseller kısmen bitişik kısmen ayrık nizam 6 kat yapılaşma koşulunda ticaret alanı belirlenmiş, taşınmaz yönünden ise 3 kat yapılaşma hakkı tanınmıştır.

Dava konusu revizyon imar planının onaylanması sürecinde, bölgede 2008 yılında hazırlanan jeolojik – jeoteknik etüt raporları yerine 2001 tarihinde … Genel Müdürlüğünce onaylanan etüt raporları dikkat alınmış ise de, anılan etüt raporları arasında taşınmazın zemin yapısı bakımından farklılıkların mevcut olduğu, … Bakanlığının 04.12.2012 tarih ve 2119/18540 sayılı yazısı uyarınca imar planlarının kabulü aşamasında 01.04.2008 tarihinde onaylanan jeolojik etüd raporlarının dikkate alınması gerekirken bu hususa uyulmayarak 2001 tarihli raporların dikkate alındığı anlaşılmıştır.

Öncelikle yapılaşmaya uygun alan (UA.2) belirlendiği 2008 tarihli etüt raporlarının, planlamada dikkate alınmamasına dair davalı idarelerce nesnel bir gerekçe ortaya konulmadığından, aynı zemin yapısına sahip aynı yoldan cephe alan imar adası kapsamında farklı yapılaşma koşulları belirlenerek plan bütünlüğü ilkesine uygun olmayan şekilde onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planında, 2008 tarihli etüt raporlarının neden dikkate alınmadığının Mahkemece açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.

Öte yandan İdare Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taşınmazın yapılaşma koşulunun 3 kat daha arttırılması halinde, sosyal donatı dengesinin planlandığı dayanak 1/5000 ölçekli nazım imar planına aykırılık olacağı belirtildiği halde, üst ölçekli planda taşınmazın bulunduğu alanın 415 kişi/ha şeklinde kurgulandığı ve aynı yola cepheli ticaret alanı kullanımındaki bitişik parsellerde olduğu gibi davacının taşınmazı yönünden de 3 kat yerine 6 kat yapılaşma koşulu tanınması halinde 1/5000 ölçekli nazım imar planında belirlenen yoğunluk değerlerinin hangi oranda aşılacağının teknik ve bilimsel hesaplamalarla ortaya konulmadığı görüldüğünden, eksik incelemeye dayalı verilen temyize konu kararda bu açıdan da isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Diğer yandan, taşınmazın komşusu niteliğindeki … ili, …ilçesi, …Mahallesi, … ada, … ve …parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanda Kocaeli Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin, aynı zemin yapısına sahip imar adasında farklı yapılaşma koşulları belirlenerek taşınmazları yönünden eşitliğe aykırı şekilde daha düşük yapılaşma imkanı tanındığı iddiası ile iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen rapor ve dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, plan revizyonunda davacı tarafın taşınmaz maliki olduğu imar adasının diğer imar adalarından farklı yapılaşma koşullarına sahip taşınmazların tümünde yapılacak kat artışı, dolayısıyla oluşacak ek nüfusun ihtiyaç duyacağı teknik altyapı ve sosyal donatı alanlarının plan kapsamında karşılanıp karşılanmayacağına ilişkin tespitlerin, plan revizyonunun hazırlık aşamasında yapılarak imar planının bu veriler doğrultunda onaylanması ve dava konusu imar planında güncel olan 2008 tarihli jeolojik ve jeoteknik etüd raporlarının dikkate alınması gerektiği, ayrıca davacı tarafa ait taşınmazlarla benzer durumdaki taşınmazlar için kat adedi artışının karşılanıp karşılanamayacağı teknik ve bilimsel gerekçelere dayandırılmadan tesis edilen dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinde şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak dava konusu işlemine karar verilmiş sözü edilen karar, Danıştay Altıncı Dairesinin 25.03.2019 tarih ve E:2014/1030, K: 2019/1657 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir.

Bu itibarla, yukarıda yer verilen tespitler uyarınca İdare Mahkemesince uyuşmazlık hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,

2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 13/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.