Danıştay Kararı 6. Daire 2016/12564 E. 2020/11326 K. 24.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/12564 E.  ,  2020/11326 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/12564
Karar No : 2020/11326

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı/…
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

DAVALI YANINDA MÜDAHİL: … Nak. İnş. Turz. İhr. Paz. A.Ş ve Aksüs Yapı ve Ent. Atık İşl. San. Ve Tic. A.Ş. Adi Ort. Tic. İşl.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR): 1- …2- …
3- …
VEKİLİ : Av. …
4- …
5- …
VEKİLİ : Av. …
6- …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : … İli, … İlçesi, …Mahallesi, … ada, … sayılı parsele ilişkin olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan … onay tarihli 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planının iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 24/11/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

(X) Karşı Oy : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin a fıkrasında, idari davaların idari işlemler hakkında yetki, sebep, şekil, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı hüküm altına alındıktan sonra ilk inceleme konularının belirlendiği, 14. maddenin 3/c bendinde, dilekçenin ehliyet yönünden inceleneceğinin, 15. Maddenin 1/b bendinde ise, bu hususta kanuna aykırılık görülmesi halinde davanın reddedileceği hükme bağlandığı, anılan maddede yer alan ve iptal davasının sübjektif ehliyet koşulu olan “menfaat ihlali” doktrin ve içtihatlarda dava konusu işlemle davacı arasında kurulan kişisel, meşru, güncel bir menfaat ilişkisi olarak tanımlandığı, menfaatin kişisel ve meşru olması için hukuki bir durumdan ortaya çıkması gerektiği, sözü edilen menfaat ilişkisinin varlığı ve sınırları her olayda yargı yerince uyuşmazlığın niteliğine göre belirleneceği, uyuşmazlıkta, belediye meclisi üyesi olan davacıların üyesi bulunduğu belediye meclisince onaylanmayan, diğer bir deyişle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylanan dava konusu imar planları kapsamındaki taşınmazlarla herhangi bir mülkiyet ve komşuluk ilişkilerinin bulunmadığı bu taşınmazlarla ilgili yapılan imar planı değişikliğiyle ihlal edilen meşru bir menfaatlerinden bahsedilemeyeceği, bu kapsamda davaya konu işlemin iptalini istemede kişisel, güncel ve meşru bir menfaatlerinin ihlal edildiği somut olarak ispat edilemediğinden, davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla, aksi yöndeki Dairemiz kararına katılmıyorum.