Danıştay Kararı 6. Daire 2016/12285 E. 2020/9679 K. 19.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/12285 E.  ,  2020/9679 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/12285
Karar No : 2020/9679

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parselin az yoğunluklu meskun konut alanı olarak belirlenmesine ilişkin büyükşehir belediye meclisinin 13/01/2015 tarih ve 5 sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonu ile bu plana yapılan itirazın reddine ilişkin 17/04/2015 tarih ve 146 sayılı büyükşehir belediye meclisi kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporun ve dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda ve çevresindeki konut alanlarında yoğunluk kararlarının neye göre belirlendiğinin belirsiz olduğu, yoğunluk kararının doğal veriler, mevcut yapılı çevre, işlevsel kurgu, ulaşım şeması, mülkiyet dokusu, mekanın algı, biçim ve estetiğine bağlı değişkinlerden bağımsız şekilde belirlenmesi nedeniyle şehircilik ilkeleri, planlama teknikleri, planlamanın hakkaniyet ve eşitlik ilkelerine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davada süre aşımı bulunduğu, parsel bazında yoğunluk artışı yapılamayacağı, yoğunluğun arttırılmasının donatı alanlarının standardının düşmesine, sosyal ve teknik altyapı dengesinin bozulmasına neden olacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Dava konusu taşınmazın bulunduğu imar adasının, güney ve doğusundaki imar adalarıyla birlikte az yoğunluklu meskun konut alanı olarak belirlendiği ve bu alandaki yoğunluk kararlarının bütünlük arz ettiği, bu itibarla dava konusu nazım imar planı revizyonu ile getirilen yoğunluk kararının şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına uygun olduğu, bilirkişi raporunda da yoğunluk kararlarının yerinde olmadığına ilişkin teknik verilerin ortaya konulamadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemin iptaline ilişkin mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY : … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parsel büyükşehir belediye meclisinin 13/01/2015 tarih ve 5 sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonunda az yoğunluklu meskun konut alanı olarak belirlenmiştir.
Davacı tarafından, taşınmazın yüksek yoğunluk konut alanı olarak belirlenmesi talebiyle plana itiraz edilmiştir.
İtirazın reddi üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde, nazım imar planı; varsa bölge planlarının mekâna ilişkin genel ilkelerine ve varsa çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklüklerini, nüfus yoğunlukları ve eşiklerini, ulaşım sistemlerini göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, plan hükümleri ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak tanımlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Usul yönünden;
Davada süre aşımı bulunmamaktadır.
Esas yönünden;
Dava konusu taşınmazın bulunduğu imar adasının, güney ve doğusundaki imar adalarıyla birlikte az yoğunluklu meskun konut alanı olarak belirlendiği ve bu alandaki yoğunluk kararlarının bütünlük arz ettiği, bu itibarla dava konusu nazım imar planı revizyonu ile getirilen yoğunluk kararının şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına uygun olduğu, bilirkişi raporunda da yoğunluk kararlarının yerinde olmadığına ilişkin teknik verilerin ortaya konulamadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından kendi parselinin yüksek yoğunluklu konut alanı olarak belirlenmesi istemiyle tek parsel ölçeğinde arazi kullanım kararı açısından yapılaşma koşulları itibariyle çevresinde oluşan bütünlükten farklı bir yapının oluşmasının talep edildiği, bu talebin plan bütünlüğüne parçacıl ve noktasal bir müdahale anlamına geldiği ve aynı zamanda yoğunluk artışı getiren ve donatı alanlarını azaltıcı nitelikte olduğu dikkate alındığında, imar planlarının bütünlüğü ilkesi gereği yoğunluk kararının parsel bazında arttırılması talebinin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına ve mevzuat hükümlerine aykırı olduğu açıktır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 19/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.