Danıştay Kararı 6. Daire 2016/12159 E. 2020/13030 K. 17.12.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/12159 E.  ,  2020/13030 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/12159
Karar No : 2020/13030

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) :1-… Belediye Başkanlığı -…
VEKİLİ : Av….
2- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kısmen tazminat isteminin kabulü kısmen davanın reddine dair kararının tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmının davalı idareler vekilleri tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Ankara ili, Etimesgut ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile “kreş alanı” olarak ayrılmasına rağmen kullanım amacı doğrultusunda kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığından bahisle taşınmazın değerine karşılık 250.000,00-TL maddi tazminatın faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11. maddesi ile Kamulaştırma Davalarında Bilirkişi Olarak Görev Yapacakların Nitelikleri ve Çalışma Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 17. maddesi hükmüne uygun biçimde belirlenen bilirkişilerle yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; davacının hissesine karşılık gelen taşınmaz değeri olan 175.297,20-TL’nin başvuru tarihi olan 10/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece davacıya ödenmesi, fazlaya ilişkin tazminat isteminin ise reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle kısmen tazminat isteminin kabulüne, kısmen davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :
Davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından, uyuşmazlıkta hasım olarak Milli Eğitim Bakanlığının alınması gerektiği, usul ve yasaya aykırı olan mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı Etimesgut Belediye Başkanlığı vekili tarafından, dava konusu taşınmazın Etimesgut Belediye Meclisinin … tarihli … sayılı kararı ile kabul edilen Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kreş alanından anaokulu alanına dönüştürüldüğü, parsel sahipleri tarafından özel kreş anaokulu yapılabilmesine ilişkin plan notu düzenlendiği bu nedenle ksıtlılık bulunmadığı mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Davacının hissedarı olduğu Ankara ili, Etimesgut içesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile kabul edilen 1/1000 ölçekli imar planı ile “kreş alanı” olarak ayrılmasına rağmen, davalı idare tarafından kullanım amacı doğrultusunda kamulaştırma görevinin yerine getirilmeyerek mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere taşınmazın değerine karşılık 250.000,00-TL’nin başvuru tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 35. maddesinde: “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” kuralına yer verilmiş; temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasını düzenleyen 13. maddesinde ise, temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği, bu sınırlamaların, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı vurgulanmıştır.
Keza Anayasanın 90. maddesi uyarınca uygun bulunan ve iç hukukun bir parçası halini alan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 1 nolu Ek Protokolünün “Mülkiyetin korunması” başlıklı 1. maddesinde de: “Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir.” hükmü düzenlenmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunuyla yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların; plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacıyla anılan Kanunun 7. ve 8. maddeleriyle, belirli nüfus kriterini aşan belediye ve valiliklere imar planları hazırlama ve yürürlüğe koyma yükümlülüğü getirilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinde: “Belediyeler; imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç 3 ay içinde, bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlarlar. Beş yıllık imar programlarının görüşülmesi sırasında ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarının temsilcileri görüşleri esas alınmak üzere Meclis toplantısına katılır. Bu programlar, belediye meclisince kabul edildikten sonra kesinleşir. Bu program içinde bulunan kamu kuruluşlarına tahsis edilen alanlar, ilgili kamu kuruluşlarına bildirilir. Beş yıllık imar programları sınırları içinde kalan alanlardaki kamu hizmet tesislerine tahsis edilmiş olan yerleri ilgili kamu kuruluşları, bu program süresi içinde kamulaştırırlar. Bu amaçla gerekli ödenek kamu kuruluşlarının bütçelerine konulur. İmar programlarında, umumi hizmetlere ayrılan yerler ile özel kanunları gereğince kısıtlama konulan gayrimenkuller kamulaştırılıncaya veya umumi hizmetlerle ilgili projeler gerçekleştirilinceye kadar bu yerlerle ilgili olarak diğer kanunlarla verilen haklar devam eder.” hükmüne yer verilmek suretiyle belediyelere, imar planlarını uygulamak üzere belirtilen süre içerisinde imar programını hazırlama; ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarına ise imar programlarında kendi görev alanlarındaki kamu hizmeti için ayrılan özel mülkiyete konu taşınmazları kamulaştırma zorunluluğu getirilmiştir.
İşlem tarihinde yürürlükte olan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3. maddesinin 11. fıkrasında, nazım ve uygulama imar planı olmak üzere iki aşamadan oluşan imar planlarının, pafta, rapor ve notlardan oluşan belgeler olduğu hükme bağlanmış, 18. maddesinde: “Her ölçekteki planlar EK-2 de verilen lejant ve plan çizim normlarına göre hazırlanır.” kuralı yer almıştır.
14.06.2014 tarihli, 29030 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 10. maddesinde ise: (1) Her türlü mekânsal plan, kendi kademesinin ve yapılış amacının gerektirdiği çizim ve gösterim tekniğine göre hazırlanır. (2) Planlar, Bakanlıkça belirlenen ve EK-1 Gösterimler başlığı altında yer alan EK-1a Ortak Gösterimler, EK-1b Mekânsal Strateji Planları Gösterimleri, EK-1c Çevre Düzeni Planı Gösterimleri, EK-1ç Nazım İmar Planı Gösterimleri, EK-1d Uygulama İmar Planı Gösterimleri ve EK-1e Detay Kataloğuna uygun olarak hazırlanır. (3) Gösterim listesine ilişkin teklif niteliğinde olan, öznitelikler ve kodlamalar ile planların özelliği gereği ihtiyaç duyulacak gösterim tür ve tipi Bakanlıkça değerlendirilerek uygun görülen gösterimler, Bakanlığın internet sayfasında ilan edilir. Bakanlıkça ilan edilmeyen gösterim planlarda uygulanamaz.” kuralı yer almaktadır.
Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği Ek-2 de yer alan 8 sayılı dipnotta “Düzenleme Ortaklık Payından elde edilmemiş Özel Kreş + Anaokulu, Özel İlköğretim, Özel Ortaöğretim, Özel Sağlık Tesisi, Özel Kültürel Tesis, Özel Sosyal Tesis Alanları; imar planı kararıyla ayrılmak, kamu ve özel altyapı oranları ilgili yatırımcı Bakanlık veya kamu kuruluşunca belirlenmek kaydıyla, bu tabloda belirtilen kişi başına asgari standart değerinin içinde yer alır.” hükmü düzenlenmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun, 04.07.2019 tarihli, 7181 sayılı Kanunun 7.maddesi ile başlığı ile birlikte değişen “İmar planlarında umumi hizmetlere ve kamu hizmetlerine ayrılan yerler” başlıklı 13. maddesinde; “Özel hukuk kişilerinin mülkiyetinde olup uygulama imar planında düzenleme ortaklık payına konu kullanımlarda yer alan taşınmazlar;
a) Bu kullanımlardan umumi hizmetlere ayrılan alanlar öncelikle 18 inci maddeye göre arazi ve arsa düzenlemesi yapılarak,
b) 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu kapsamında sırasıyla, ilgisine göre Hazine veya ilgili idarelerin mülkiyetindeki taşınmazlar ile trampa yapılmak veya satın alınmak suretiyle,
ilgili kamu kurum ve kuruluşunca kamulaştırılarak kamu mülkiyetine geçirilir.
Düzenleme ortaklık payına konu kullanımlardan yol, meydan, ibadet yerleri, park ve çocuk bahçeleri hariç olmak üzere yapı yapılabilecek diğer alanlarda; alanların kamuya geçişi sağlanıncaya kadar maliklerinin talebi hâlinde ilgili kamu kuruluşunun uygun görüşü alınarak plandaki kullanım amacına uygun özel tesis yapılabilir.
İlgili mevzuat uyarınca hiçbir şekilde yapı yapılamayacak alanlarda muvakkat da olsa yapı yapılmasına izin verilmez. Mevcut yapılar kamulaştırılıncaya kadar korunabilir. Bu alanlarda beş yıllık imar programı süresi içinde, birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerine göre işlem tesis edilerek parsel, kamu mülkiyetine geçirilmek zorundadır. Bu süre en fazla bir yıl uzatılabilir.
Parsel maliklerinin hisselerini idareye hibe etmeleri veya bedelsiz devretmeleri durumunda, idare devir işlemlerini bedel almaksızın gerçekleştirmekle yükümlüdür. Bu işlemler için parsel maliklerinden hiçbir vergi, resim, harç, döner sermaye ücreti ve herhangi bir ad altında bedel alınmaz.
Kamu kullanımına ait sosyal, kültürel ve teknik altyapı alanlarının, Hazine veya kamu mülkiyetindeki alanlarla trampa yapılması hâlinde, şahıs veya özel hukuk kişilerinden hiçbir vergi, resim, harç, ücret, döner sermaye ücreti ve herhangi bir ad altında bedel alınmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça hazırlanan yönetmelikle belirlenir.
” hükmü yer almaktadır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Ek 1. maddesinde; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır.” hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İmar mevzuatına göre hazırlanarak yürürlüğe konulan imar planlarının uygulanmasıyla, imar planında öngörülen yol, meydan, park, otopark, yeşil alan, ibadet yeri, okul ve karakol gibi genel hizmetlere ayrılan yerlerin oluşturulmasına dönük olarak kamu eline geçmesinin sağlanması ve imar planına uygun yapılaşmaya elverişli imar parsellerinin oluşturulması amaçlanmaktadır.
İmar planlarında kamu hizmetine ayrılan yerlerin kamu eline geçmesinin sağlanması parselasyon işlemi ya da kamulaştırma yöntemine başvurulması yoluyla gerçekleştirilebilir.
İmar planı, plan notları, lejant ve plan raporu ile bir bütündür. Düzenleyici işlem niteliğindeki imar planlarının, plan hükümlerini açıklayıcı nitelikteki plan notları ile bir bütün olduğu, bu plan notlarının planın ayrılmaz bir parçası konumunda bulunduğu, imar planıyla belirlenmiş yapılaşma koşullarını açıklayıcı, belirleyici ve bütünleyici nitelik taşımasına karşın, plan notu ile çelişir şekilde kullanım kararı getirilmesi halinde plan bütünlüğü ile dengesi bozulacaktır.
Uyuşmazlık konusu taşınmaz 1996 tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kreş alanı olarak ayrılmış, Etimesgut Belediye Meclisinin … tarihli … sayılı kararı ile kabul edilen Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile onaylanan imar planında anaokulu alanı kullanımına ayrılmış, imar planı paftasında anaokulu olarak gösterimi yapılmış, ” ortaöğretim ve anaokulu alanlarında kullanım amacına uygun olarak Milli Eğitim Bakanlığı veya İl Milli Eğitim Müdrülüğünden muvaffakat alınmak kaydıyla anaokulu parsellerinde parsel sahiplerince özel nitelikli kreş anaokulu ve okul öncesi eğitim tesisleri orta öğretim parsellerinde ise parsel sahiplerince özel orta öğretim tesisleri kolejler yurtlar ve dershanaler yapılabilir” şeklinde plan notuna yer verilmiştir.
1/5000 ölçekli nazım imar planına uygun olarak hazırlanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planında anaokulu kullanımı getirilen bir alan için anılan plan notu getirilen düzenleme şekli üst ölçekli 1/5000 ölçekli nazım imar planı, İmar Kanunu ve Mekansal Planlar Yönetmeliği 10. maddeye uygun bulunmamaktadır.
Kamusal bir alan olan anaokulu alanının sosyal donatı niteliğinde olduğu, imar mevzuatı çerçevesinde kamu eline geçmesi gereken bir sosyal donatı alanının, imar planı değişikliği yapılarak fonksiyonu değiştirilmeksizin sadece plan notu doğrultusunda özel yapılaşmaya konu edilmesinin de mümkün olmadığı açıktır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine göre imar planıyla belirlenen genel hizmetlere ayrılan yerlerin kamu eline geçmesinin sağlanmasına dönük olarak uygulanacak usuller dışında, plan notunda öngörülen biçimde gerçekleştirilemeyeceği, anılan plan notu ile anaokulu alanının kamunun eline geçmesinden sonra Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği gereği sağlanması gereken sosyal donatı standardını sağlamak adına özel tesisler kurulabileceği amacına yönelik olarak düzenlenmiş olduğu açıktır.
Bu durumda davacıya imar planında anaokulu alanı olarak ayrılmasına rağmen kullanım amacı doğrultusunda kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının kısıtlandığı için tazminat ödenecek ise de, İdare Mahkemesince anaokulu alanlarının kamulaştırılmasından sorumlu olan Milli Eğitim Bakanlığı yerine Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Etimesgut Belediye Başkanlığı husumetiyle karar verilmiştir.
Bu itibarla, temyize konu İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalıların temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 17/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.