Danıştay Kararı 6. Daire 2016/11923 E. 2020/12926 K. 16.12.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/11923 E.  ,  2020/12926 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/11923
Karar No : 2020/12926

TEMYİZ EDENLER (DAVALILAR) :1- … Belediye Başkanlığı …
VEKİLİ : Av. …
2- … Anonim Şirketi (…)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- … 2- … 3- …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı …ada …b parsel sayılı taşınmaz yönünden, davacıların payı kalmadığından bu kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığına, … ada … parsel sayılı taşınmazda trafo alanında kalan kısım yönünden fiili el atma bulunduğundan anılan kısım yönünden davanın görev yönünden reddine … ada … parsel sayılı kısım yönünden kısmen tazminat isteminin kabulü kısmen davanın reddine ilişkin kararın tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmı davalı … Belediye Başkanlığı vekili tarafından, yargılama giderlerinden olan vekalet ücreti yönünden davalı … vekili tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

DAVACININ SAVUNMASININ ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının temyiz edilen kısımlarının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Dava, Antalya ili, … ilçesi, … Mahallesi … ada … parsel ve … ada … parsel sayılı taşınmazların imar planında “park, trafo yeri, yol” olarak ayrılmasına rağmen kullanım amacı doğrultusunda kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığından bahisle taşınmazın değerine karşılık 73.683,16-TL(ıslah edilmiş haliyle) maddi tazminatın faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11. maddesi ile Kamulaştırma Davalarında Bilirkişi Olarak Görev Yapacakların Nitelikleri ve Çalışma Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 17. maddesi hükmüne uygun biçimde belirlenen bilirkişilerle yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; … ada … parsel sayılı taşınmazda davacıların hisseleri kalmadığından ve hisseleri konut alanına aktarıldığından anılan taşınmaz ile ilgili olarak davanın konusuz kaldığı, … ada … parsel sayılı taşınmazın bir kısmının üzerinde trafo olduğu ve fiili el atıldığı görülerek bu kısımla ilgili olarak adli yargı merciinin görevli olduğu, … ada … parsel sayılı taşınmazın hukuken el atılan kısmına isabet eden değeri olan 67.363,62-TL’nin 25.000,00 TL’lik kısmının davanın açıldığı 29/04/2015’den itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte geriye kalan 42.363,62 TL’lik kısmının ise ıslah tarihi olan 01/04/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı … Belediye Başkanlığından alınarak davacılara ödenmesi, fazlaya ilişkin talebin reddi gerektiği, davacıya ödenmesine hükmolunacak tazminat tutarının, taşınmazın idare adına tapuda tescil edilmesi sırasında kamulaştırma bedeli yerine geçecek miktar olarak kabul edilmesi ve ayrıca varsa taşınmaz üzerindeki kısıtlamaların da dikkate alınarak devir/tescil işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu, sonucuna varıldığı gerekçesiyle, … ada … parsel sayılı taşınmaz yönünden, davacıların payı kalmadığından bu kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığına, … ada … parsel sayılı taşınmazda trafo alanında kalan kısım yönünden fiili el atma bulunduğundan anılan kısım yönünden davanın görev yönünden reddine … ada … parsel sayılı kısım yönünden kısmen tazminat isteminin kabulü kısmen davanın reddine karar verilmiş, bu kararın tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmı davalı … Belediye Başkanlığı vekili tarafından, yargılama giderlerinden olan vekalet ücretine ilişkin kısmı davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanununun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinin 1.fıkrasınında, “İdari dava türleri şunlardır: a) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,
b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,
c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.” hükmü yer almıştır.
Uyuşmazlıkta öncelikle dava konusu taşınmaz üzerindeki el atmanın niteliğinin tespiti gerekmektedir. Taşınmaza fiili ya da hukuki olarak el atılması durumunda gerek yargı yolu gerekse yargı yolunda yapılacak değerlendirmeler farklılık arz etmektedir.
Taşınmaza idare tarafından fiili olarak el atılmış olması halinde görevli yargı yolunun belirlenmesine ilişkin … Mahkemesi’nin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararında;
“Belediyelerin 3194 sayılı imar Kanunu 8. maddesi ve 18. maddesinin verdiği yetki ile arazi ve arsalar üzerinde imar planlarının hazırlanması ve yürürlüğe konulması, arazi ve arsa düzenlemesi gibi faaliyetleri kapsamında yaptıkları imar planlarından kaynaklanan işlemlerin tek yanlı ve kamu gücüne dayanan irade açıklamaları ile tesis edilen genel ve düzenleyici işlemler olduğu bu yönü ile de idari eylem ve işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargı yerlerinde çözümlenmesi gerektiği tartışmasızdır.
Buna karşılık, Belediyece, Kamulaştırma Kanunu’nda öngörülen usul ve yöntemlere uygun idari nitelikte uygulama işlemleri yapılmaksızın, dava konusu taşınmazın bir kısmına fiilen el atması karşısında, idarenin bu eyleminin kamulaştırmasız el atma niteliğini taşıdığı açıktır.
Öte yandan, İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Nitekim, yukarıda belirtilen genel kabul doğrultusundaki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 11.2.1959 günlü, E:1958/17, K:1959/15 sayılı kararının III. bölümünde, “İstimlaksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlak Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır. Ve bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. Ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir.” gerekçesine yer verilmiştir.
Uyuşmazlığa konu … ada … parsel sayılı taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında park, trafo ve yol olarak olarak belirlendiği, taşınmazın bir kısmına trafo yapılmak suretiyle fiili el atmanın oluştuğu İdare Mahkemesince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda sabit olmuştur. Bir bütün olan taşınmazın tamamı açısından fiili el atmanın varlığı kabul edilerek değerlendirmenin bu şekilde yapılması gerekmektedir. Fiili el atmadan doğan zararın tazminine yönelik davanın ise özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerleri görevli olacaktır.
Bu itibarla dava konusu taşınmazın bir kısmı üzerinde fiili el atma söz konusu olduğundan, Uyuşmazlık Mahkemesinin anılan kararı doğrultusunda görevli yargı kolu adli yargı olup İdare Mahkemesince, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğinden temyize konu İdare Mahkemesi kararının … ada … parsel sayılı taşınmaz yönünden tazminat isteminin kabulüne yönelik kısmında isabet bulunmamaktadır.
Her ne kadar temyize konu kararın dava konusu … ada … parsel sayılı taşınmazın trafo alanına isabet eden kısmı yönünden davanın görev yönünden reddine ilişkin kısmı temyiz edilmemiş ise de, bir bütün olan taşınmazın tamamı açısından fiili el atmanın varlığı kabul edilerek davanın görev yönünden reddine karar verileceğinden görevli mahkemede yargılama yapılırken taşınmazın trafo alanına isabet eden kısmı yönünden de karar verileceği tabidir.
Öte yandan İdare Mahkemesince bozma kararı üzerine verilecek kararda, yargılama giderlerinden olan vekalet ücreti bakımından yeniden değerlendirme yapılacağı tabiidir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyiz edilen kısımlarının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 16/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.