Danıştay Kararı 6. Daire 2016/11742 E. 2020/9641 K. 19.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/11742 E.  ,  2020/9641 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/11742
Karar No : 2020/9641

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Samsun ili, Tekkeköy ilçesi, …Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda … tarihli, … sayılı büyükşehir belediye meclisi kararı ile kabul edilen 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planının ve 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti : Temyize konu kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ile dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, revizyon öncesi planda yola cepheli olan parselin revizyon planlarla yola cephesinin kaldırılarak imar adasının tam ortasında bırakıldığı, kullanışsız hale getirildiği, daha önce en az 12 metre genişlikte olan yolların bazılarının revizyonla kaldırıldığı, bazılarının ise 10 metreye kadar daraltıldığı, alanın sanayi alanı olarak planlandığı da göz önüne alındığında oldukça yoğun olması beklenen bu alanda yol ağının zayıflatılmasının kent planlama tekniği açısından uygun olmadığı, yolların yanı sıra adada bulunan yeşil alanın da revizyon imar planı ile kaldırılmasının, oluşacak sanayi bölgesi için sosyal altyapı dengesini bozacak nitelik taşıdığı, alanda yol ve yeşil alanın azaltılmasının, teknik ve sosyal altyapı dengesini bozduğu, revizyon imar planı sonucu, yol ve yeşil alanın kaldırılmasıyla mevcut imar adası diğer imar adasıyla birleştirilerek yaklaşık 2 hektar (20.000 metrekare) boyutunda yeni bir imar adası meydana getirildiği, organize sanayi bölgelerinde dahi ortalama parsel büyüklüğünün 1,5 hektar olduğu düşünüldüğünde, dava konusu parselin büyüklüğünün planlama tekniğinin gerektirdiği büyüklüğün oldukça dışında kaldığı, söz konusu ada, tek bir parsel haline getirilmeyecekse, dava konusu parselin yola cephesi kaldırıldığından bu parselin daha sonra kullanılmasının mümkün olmadığı, revizyon planın, yol ve yeşil alanı azaltması sebebiyle sosyal ve altyapı dengesini bozucu nitelikte olduğu, sanayi alanının planlı bir biçimde amacına uygun olarak oluşturulmadığı, amacı belli olmayan bir tesise sanayi alanı planlandığı, yolların kaldırılması veya daraltılmasıyla ulaşım aksının bütünlüğünün bozulduğu, sosyal altyapı alanı olan park alanının kaldırılmasının plan ana kararlarını bozucu nitelikte olduğu, 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planının şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına aykırı olduğu, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile birlikte 1/1000 ölçekli uygulama imar planının da kabul edildiği, büyükşehir belediyesinin uygulama imar planı yapabilmesi için öngörülen, nazım imar planının yürürlüğe girmesinden sonra ilçe (Tekkeköy) belediyesi tarafından 1 yıl içinde uygulama imar planı yapılmaması şartının gerçekleşmediği, planın, taşınmazın sanayi depolama alanı olarak belirlenmesine yönelik olduğu gözönüne alındığında, büyükşehir belediyesinin görevine giren projenin veya yapım işinin söz konusu olmadığı, dolayısıyla büyükşehir belediyesinin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı yapması için 5216 sayılı Kanunun 7. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği, 1/1000 ölçekli uygulama imar planının ilçe belediye meclisi tarafından kabul edilmesi gerekirken, doğrudan büyükşehir belediye meclisi tarafından kabul edilmesinde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu planların plan değişikliği niteliğinde olmadığı, plan revizyonu olduğu, planların ilçe genelindeki ihtiyaçlar dikkate alınarak hazırlandığı, dava konusu işlemlerde mevzuattan kaynaklanan yetkinin kullanılmasında hiçbir şekli eksikliğin bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyize konu kararın onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 10.07.2018 tarihli, 30474 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 101. maddesi uyarınca Hazine malları konusunda genel yetkili kuruluş Milli Emlak Genel Müdürlüğü olup anılan Genel Müdürlük aynı Kararnamenin 99. maddesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hizmet birimleri arasında sayıldığından, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1. maddesinin 19. fıkrası uyarınca, Samsun Valiliğinin (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) davacı olarak alınması suretiyle gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Önceki imar planında, batısından geçen 12 metre genişliğindeki imar yoluna cephesi olan Hazinenin hissedar olduğu dava konusu … ada, …parsel sayılı taşınmazın büyük bölümünün sanayi depolama alanında, bir kısmının ise sanayi depolama alanının ortasında belirlenen park alanında kaldığı, dava konusu 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planıyla, önceki imar planında parselin kısmen isabet ettiği sanayi depolama alanının ortasında belirlenen park alanının ve parselin cephe aldığı 12 metrelik yolun kaldırıldığı, dava konusu parselin bulunduğu ada ile batısındaki adanın birleştirilerek daha geniş bir alanın sanayi alanı olarak belirlendiği, 12 metrelik yolun kaldırılması nedeniyle parselin yola cephesinin kalmadığı, sanayi adasının ortasında kaldığı, davacı tarafından parselin yola cephesiz hale getirildiği iddialarıyla davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
3194 sayılı İmar Kanununun “Tanımlar” başlıklı 5. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde; “Nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plandır. Uygulama İmar Planı; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır.” hükmüne yer verilmiştir.
İmar planlarının, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular gözönüne alınarak hazırlanması gerekmektedir.
Anılan ölçütlere göre hazırlanan imar planları zamanla planlanan alandaki koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilir. Plan değişikliklerinin yargısal denetiminde; bu değişikliği zorunlu kılan nedenler, ihtiyaç, çevre, ulaşım, trafik ilişkileri, üst ölçekli planla uyum gibi hususlarda inceleme yapılarak kamu yararına uyarlık bulunup bulunmadığının araştırılması zorunludur.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dava konusu 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planı yönünden;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın; 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planının iptaline ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın anılan kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Dava konusu 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı yönünden;
Uyuşmazlık konusu parselin bulunduğu adanın önceki imar planındaki sanayi depolama alanı kullanım kararı, dava konusu revizyon 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planıyla sanayi alanına dönüştürülürken, parselin kısmen isabet ettiği sanayi depolama alanının ortasında belirlenen park alanı ile parselin cephe aldığı 12 metrelik yolun kaldırıldığı ve parselin bulunduğu ada ile batısındaki adanın birleştirilerek daha geniş bir alanın sanayi alanı olarak belirlendiği, davalı idarece savunma dilekçesinde, revizyon planlarla sanayi tesisleri için daha uygun büyüklükte bir alan oluşturulduğunun belirtildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunda, revizyon imar planıyla, yol ve yeşil alanın kaldırılmasıyla mevcut imar adasının diğer imar adasıyla birleştirilerek yaklaşık 2 hektar (20.000 metrekare) boyutunda yeni bir imar adasının meydana getirildiği, organize sanayi bölgelerinde dahi ortalama parsel büyüklüğünün 1,5 hektar olduğu düşünüldüğünde, dava konusu parselin büyüklüğünün planlama tekniğinin gerektirdiği büyüklüğün oldukça dışında kaldığı, söz konusu ada, tek bir parsel haline getirilmeyecekse, dava konusu parselin yola cephesi kaldırıldığından bu parselin daha sonra kullanılmasının mümkün olmadığı, revizyon planın, yol ve yeşil alanı azaltması sebebiyle sosyal ve altyapı dengesini bozucu nitelikte olduğu görüşüne yer verilmiş; ancak 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı notlarında, sanayi alanında ne tür tesislerin faaliyet gösterebileceğine ve bu tesislerin imar planıyla belirlenen sanayi alanı fonksiyonunun gerektirdiği işlevleri yerine getirebilmek için gerekli olan sanayi alanının büyüklüğüne yönelik bir plan notunun bulunup bulunmadığı konusunda bir inceleme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, İdare Mahkemesince, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı notlarının getirtilerek, plan notlarında sanayi alanlarında minimum parsel büyüklüğüne yönelik bir düzenlemenin bulunup bulunmadığı, taşınmazın isabet ettiği sanayi alanının büyüklüğünün, bu işlevi yerine getirmeye elverişli olup olmadığı, planla belirlen yolların, uyuşmazlık konusu sanayi alanının ulaşım ihtiyaçlarının karşılamak için yeterli olup olmayacağı, parselin önceki planda cephe aldığı, ancak dava konusu planla kaldırılan 12 metrelik yola sanayi alanında ihtiyaç olup olmadığı, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planının üst ölçekli imar planlarına uygun olup olmadığı hususlarının, aralarında ulaşım konusunda uzman bir bilirkişinin de yer aldığı yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak açıklığa kavuşturulması suretiyle dava hakkında yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, eksik inceleme sonucu verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
2.Dava konusu işlemlerin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 1/5000 ölçekli nazım imar planına yönelik bölümünün BOZULMASINA, 1/1000 ölçekli uygulama imar planına yönelik bölümünün ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 19/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.