Danıştay Kararı 6. Daire 2011/3367 E. 2012/3902 K. 28.06.2012 T.

6. Daire         2011/3367 E.  ,  2012/3902 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2011/3367
Karar No : 2012/3902

Kararın Düzeltilmesini İsteyen: … Belediye Başkanlığı
Vekili: Av. …
Karşı Taraf : 1- …, 2- …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Danıştay Altıncı Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Karar düzeltme isteminin kabulü ile temyize konu mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54 üncü maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 3622 sayılı Yasayla değişik 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre kararın düzeltilmesi istemi yerinde görüldüğünden, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının onanmasına ilişkin Dairemizin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı kaldırılarak işin esası incelendi:
Dava, … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazı kapsayan alanda yapılan parselasyon işleminin onaylanmasına ilişkin … günlü … sayılı belediye encümeni kararı ile kabul edilen … sayılı parselasyon planının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; 2709 m²’lik alanda toplam 495,48 m² arsa payına sahip parsel sahiplerinin istemi üzerine parselasyon işlemi tesis edildiği, düzenleme sahasındaki arsa payı itibariyle çoğunluğun istemine dayanmadan tesis edilen parselasyon işleminde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun “Arazi ve arsa düzenlemesi” başlıklı 18. maddesinin birinci fıkrasında: “İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re’sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır.” hükmü yer almaktadır.
3194 sayılı İmar Kanununun …/I-c maddesi hükmü gereğince düzenlenen ve 02.11.1985 günlü, 18916 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İmar Kanununun 18 inci Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi İle İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “Düzenleme Sahalarının Tespit Esasları” başlıklı 5. maddesinin birinci fıkrasında ise: “Belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler, belediye encümeni kararı ile; dışında valilikler, il idare kurulu kararı ile; 5 yıllık imar programlarında öncelik tanımak ve beldenin inkişaf ve ihtiyaç durumuna göre, yeterli miktarda arsayı, konut yapımına hazır bulunduracak şekilde düzenleme sahalarını tespit etmek ve uygulamasını yapmak mecburiyetindedir.” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda anılan hükümler uyarınca, belediyelerin taleple bağlı olmaksızın parselasyon uygulamalarını re’sen yapmaya yetkili olduğu görülmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu … sayılı parselasyon planının, uyuşmazlık konusu … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz ile birlikte aynı adada yer alan …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … …, …, …, …, … ve … parsel sayılı taşınmazları da kapsadığı, alanda yer alan …, …, … ve … sayılı parsel sahiplerince hazırlanan ve 29.09.2006 tarihinde idareye sunulan parselasyon planının sehven … sayılı parseli de içermesi nedeniyle 29.01.2007 tarihli belediye encümeni kararıyla iade edildiği, yukarıda anılan parselleri içeren düzenleme sınırının 12.03.2007 tarihli belediye encümeni kararı ile tekrar belirlenmesi üzerine, … sayılı parselasyon planının uygun görülmesine yönelik … günlü, … sayılı kararın alındığı ve söz konusu parselasyon planının iptali istemiyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, her ne kadar …, …, … ve … parsel sayılı taşınmazların malikleri tarafından hazırlattırılan parselasyon planı ile birlikte belediyeye başvuruda bulunarak parselasyon planının yapılması istenilmiş ise de, söz konusu başvuruların belediyeleri harekete geçirmeye yönelik başvurular olduğu ve parselasyon planlarının taleple bağlı olunmaksızın belediyelerce re’sen yapılacağı açıktır.
Bu durumda; parselasyon planının yapılması istemiyle yapılan başvuru üzerine, davalı belediyece gerekli inceleme ve çalışmalar yapıldıktan sonra kabul edilen parselasyon planının esasının incelenmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, aksi yöndeki temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 28.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.