6. Daire 2009/3325 E. , 2013/975 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2009/3325
Karar No : 2013/975
Temyiz Eden (Davacı): …
Vekili: Av. …
Karşı Taraf (Davalı): … Belediye Başkanlığı
Vekili: Av. …
İstemin Özeti: …. İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava; … İli, … İlçesi, … Sokağı, … pafta, … ada, … parselde kain taşınmazın maliki olan davacı tarafından, komşu … ada … parselde yer alan taşınmaza ilişkin verilen yapı ruhsatının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, davacıya ait taşınmaza bitişik ve güney yönündeki imar planının … a paftasında bulunan … ada, … parseli kapsayan alanda 06/02/2004 tarihli, 2004-1-4 sayılı meclis kararı ile imar plan değişikliği yapılarak iki ada arasında bulunan 7 metrelik yolun kaldırıldığı ve ada yapılaşma düzeninin B-4’den B-5’e çıkarılarak imar adasının 10 metrelik yola bakan cephesinin ticari alan olarak belirlendiği, söz konusu alana ilişkin 07/06/2004 tarihli meclis kararıyla yapılan plan değişikliği ile yapılaşmanın B-6 olarak artırıldığı, uyuşmazlığa konu … ada, … parselde 6 katlı yapı için yapı ruhsatı tanzim edildiği, davacı tarafından yapı ruhsatının dayanağı olduğu iddia edilen 06/02/2004 tarihli, 2004-1-4 sayılı meclis kararının şehircilik ilkelerine aykırı bulunarak mahkeme kararı ile iptal edilmesi üzerine uyuşmazlığa konu yapı ruhsatının da hukuka aykırılık taşıyacağı iddiasıyla anılan yapı ruhsatının iptali istemine yer verilmiş ise de 06/02/2004 tarihli, 2004-1-4 sayılı meclis kararının dava konusu … ada, … parseli doğrudan ilgilendirir bir yönü bulunmadığı, davacının kendi mülkiyetindeki 12 parsele ilişkin olduğu, anılan iptal kararının da 7 metrelik yaya yolunun kaldırılarak iki adanın birleştirilmesi yönünde tesis edilen işlemi içerdiği açık olduğundan, mahkemece iptal edilen meclis kararına bağlı olarak uyuşmazlığa konu yapı ruhsatı hakkında hüküm kurulmasına olanak bulunmadığının belirtildiği, ayrıca mahkemece yapı ruhsatının, dayanağı olan imar planı ve imar mevzuatına uygun olup olmadığı hususunun fiili durumun da dikkate alınarak saptanması amacıyla mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesine karar verildiği, bilirkişi raporunda, ruhsatın imar planı ile imar mevzuatındaki teknik kriterelere uygun olduğu görüşünün bildirilmesi üzerine, mahkemece, imar planı ve mevzuatça belirtilen kat adedi ve çekme mesafeleri dikkate alınarak tesis edilen uyuşmazlığa konu yapı ruhsatında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 19. maddesinde: “İmar planlarına göre parselasyon planları yapılıp, belediye ve mücavir alan içerisinde belediye encümeni dışında ise il idare kurulunun onayından sonra yürürlüğe girer. Bu planlar bir ay müddetle ilgili idarede asılır. Ayrıca mutat vasıtalarla duyurulur. Bu sürenin sonunda kesinleşir.” hükmü yer almaktadır. Kanunun bu hükmü gereği olarak imar planı hazırlandıktan sonra parselasyon planının yapılması gerekmektedir.
3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca çıkarılan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin, “Parsellerde yapılanma şartları” başlıklı 24. maddesinde: “Bir parselin bulunduğu imar adasına ait parselasyon planı yapılıp belediye encümenince kabul edilip Tapuya tescil edilmeden o adadaki herhangi bir parsele yapı ruhsatı verilemez.
Parselasyon planına göre müstakil yapı yapılmasına müsait tapuya tescilli imar parseli oluşması halinde parselasyon planının tamamının tapuya tescil şartı beklenmez.
Genel olarak parsel büyüklükleri hakkındaki hükümlere uymayan arsalarda, yeni inşaat veya ilaveler yapılmasına veya mevcut yapıların esaslı tadillerine izin verilmez. Bu gibi arsalar, İmar Kanunu hükümlerine göre yapı yapılmasına müsait hale getirilinceye kadar veya bu mümkün olmadığı takdirde kamulaştırılıncaya kadar sahiplerince eskiden olduğu gibi kullanılmasına devam olunur.
Ancak, iki tarafında imar planı ve mevzuatına aykırı olmamak şartı ile yapılmış bina veya bir tarafında böyle bir bina ile diğer tarafında plana göre tespit edilmiş bir yol bulunan arsalardan, plan ve yönetmeliğin diğer şartlarına aykırı olmamak kaydı ile, bu Yönetmelikteki parsel büyüklükleri ile ilgili hükümlere uymaksızın yapı yapılmasına izin verilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda anılan mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, kural olarak bir parselin bulunduğu imar adasında parselasyon planı yapılmadan o adadaki her hangi bir parsele yapı ruhsatı verilememektedir. Bu kuralın istisnası da yine yönetmelik maddesinde belirtilmiştir. Ancak bu istisnanın uygulanabilmesi için açık ve net olarak istisnanın uygulanabileceği şartların her somut olayda belirlenmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu yapı ruhsatının verildiği … İli, … İlçesi, … pafta, … ada … parsel sayılı taşınmazın planlı alanda kaldığı ancak bu alanda parselasyon işleminin yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde, parselasyon planı yapılmadan parsele yapı ruhsatı verilememesi kuralının istisnasının bu taşınmazda mevcut olduğuna ilişkin açık ve net tespit ve değerlendirmelerin yapılmadığı görülmektedir.
Bu durumda, İdare Mahkemesince, parselasyon planı yapılmadan parsele yapı ruhsatı verilememesi kuralının istisnasının, dava konusu yapı ruhsatının verildiği taşınmazda mevcut olduğuna ilişkin olarak gerekirse bilirkişilerden ek rapor alınmak suretiyle açık ve net olarak ortaya konulması gerekmekte olup, aksi yöndeki Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Ayrıca, mahkeme tarafından, 7 metrelik yaya yolunun kaldırılarak iki adanın birleştirilmesi yönünde tesis edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine karşı açılan davada verilen …. İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının dava konusu 27 parsel sayılı taşınmazı etkilemediği belirtilmiş ve imar durumunda da 27 parselle 7 metrelik yol arasında başka bir taşınmazın bulunduğu görülmüş ise de, mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda …. İdare Mahkemesinin E:… sayılı esasında dava konusu edilen plan değişikliğinin dava konusu yapı ruhsatının dayanağı olduğu belirtildiğinden, bu hususun da açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, …. İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın BOZULMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 19/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.