Danıştay Kararı 6. Daire 2009/10535 E. 2010/3809 K. 14.04.2010 T.

6. Daire         2009/10535 E.  ,  2010/3809 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No: 2009/10535
Karar No: 2010/3809

Temyiz İsteminde Bulunan : Çevre ve Orman Bakanlığı
Karşı Taraf : … Madencilik Kireç San. ve Tic. A.Ş.
Vekili : Av….
İstemin Özeti : …. İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, 2872 sayılı Yasa uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 2.10.2007 günlü, 24 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, davacı şirketin atıkların döküldüğü taşınmazın maliki olduğu, atıkların … Kimya San Tic.A.Şe ait olduğu ve bu hususun şirket yönetim kurulu üyesi … tarafından da kabul edildiği, davacı şirketle … Kimya San. Tic.A.Ş.arasında her ne kadar ticari ve hukuki bağ bulunduğu ileri sürülmekte ise de bunun iştirak halinde suçun işlendiğini açık ve net bir şekilde ortaya çıkaracak şekilde ortaya konulamadığı, davacı şirketle kirletme fiilini işleyen şirketlerin tüzel kişilikleri ayrı olduğundan her tüzel kişiliğin hukuki ve cezai sorumluluğun da ayrı ayrı olması zorunlu olduğu para cezasının çevre kirliliğine neden olan şirkete verilmesi gerekirken, taşınmazın mülkiyet hakkına sahip olan davacı şirkete taşınmazın maliki sıfatıyla ceza verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 8.maddesinde “Her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde, ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaktır. Kirlenme ihtimalinin bulunduğu durumlarda ilgililer kirlenmeyi önlemekle; kirlenmenin meydana geldiği hallerde kirleten, kirlenmeyi durdurmak, kirlenmenin etkilerin gidermek veya azaltmak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler”. Hükmü, 13.maddesinde “Tehlikeli kimyasalların belirlenmesi, üretimi, ithalatı, atık konumuna gelinceye kadar geçen süreçte kullanım alanları ve miktarları, etiketlenmesi, ambalajlanması, sınıflandırılması, depolanması, risk değerlendirilmesi, taşınması ile ihracatına ilişkin usul ve esaslar ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Yönetmelik hükümlerine aykırı olarak piyasaya sürüldüğü tespit edilen tehlikeli kimyasallar ile bu kimyasalları içeren eşya, bunları satış ve kullanım amacıyla piyasaya süren kurum, kuruluş ve işletmelere toplattırılır ve imha ettirilir. Nakil ve imha için gereken masraflar ilgilelerince karşılanır. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde bu masraflar, ilgili kurum, kuruluş ve işletmelerden 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil ediler.” hükmü, 20 (v) maddesinde, “Bu Kanunda ve ilgli yönetmeliklerde öngörülen yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak tehlikeli atıkları toplayan, ayıran, geçici ve ara depolama yapan, geri kazanan, yeniden kullanan, taşıyan , ambalajlayan, etiketleyen, bertaraf eden ve ömrü dolan tehlikeli atık bertaraf tesislerini kurallara uygun olarak kapatmayanlara 100.000 Türk lirasında 1.000.000 Türk lirasına kadar idari para cezası verilir.” hükmü yer almıştır.
Belirtilen hükümlerin değerlendirilmesinden, çevre kirliliğine neden olacak eylemlerde bulunmanın yasak olduğu, ilgililerin kirlenmeyi önlemek ve etkilerin azaltmakla yükümlü olduğu, yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak tehlikeli atıkları toplayan, ayıran geçici ve ara depolama yapan, geri kazanan, yeniden kullanan, taşıyan, ambalajlayan, etiketleyen, bertaraf eden ve ömrü dolan tehlikeli atık bertaraf tesislerini kurallara uygun olarak kapatmayarak kirletme fiilini işleyen özel veya hükmi şahsa kanunda öngörülen oranda ceza verileceği sonucuna ulaşılmaktadır.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 14.maddesinin 1.fıkrasında, kabahatlerin işlenişine birden fazla kişinin iştirak etmesi halinde bu kişilerin herbiri hakkında fail olarak para cezası verileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirkete ait … İlçesi, … Köyü, … Mah. … mevkiinde ihbar üzerine 20.4.2006 tarihinde yapılan denetim sonucu kimyasal atıkların bulunduğu ve bunların … Kimya San. Tic. A.Ş’ye ait olduğunun saptanması üzerine 21.4.2006 tarihli işlemle adı geçen şirkete 3.925,00 TL çevre para cezası verildiği, şirket yönetim kurulu üyesi … tarafından davalı idareye verilen 29.11.2007 tarihli dilekçede, atıkların … Kimya San Tic’e ait olduğunun bildirilmesi üzerine 15.2.2008 tarihli 1 sayılı işlemle şirket yönetim kurulu üyesi olarak … adına 107.000 TL çevre para cezası verildiği, ilk tespitin yapıldığı tarihten bu yana etrafı çitle çevrili alanda bulunan tehlikeli atık kaldırılmadığı gibi bir miktar IBC içerisinde katranımsı siyah renkli petrol türevi atık malzemenin de burada olduğu ve bir kısmının toprak üstüne döküldüğünün tespit edildiği, 21.9.2007 tarihinde … Gazetesinde çıkan haber üzerine aynı yerde yeniden yapılan denetim ve tespitlerde atıkların bulunduğu taşınmazın sahibi davacı şirkete 2.10.2007 tarih ve 24 sayılı dava konusu işlemle 321.000 TL çevre para cezası verildiği ve bu işlemin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda davacıya ait etrafı çitle çevrili alanda ilk tespit tarihi olan 28.4.2006 tarihinden, son tespitin yapıldığı 21.9.2007 tarihine kadar varolan tehlikeli atığın kaldırımaması bağlamında atığın araziye dökülmesine göz yuman ve sessiz kalan davacının tehlikenin giderilmesi için önlem almaması ve hiç bir harekette bulunmaması nedeniyle çevrenin kirletilmesi eylemine iştirak ettiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu itibarla davacıya çevre para cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, işlemin iptali yolundaki idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, …. İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 14.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.