Danıştay Kararı 6. Daire 2006/7285 E. 2008/7181 K. – T.

6. Daire         2006/7285 E.  ,  2008/7181 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No: 2006/7285
Karar No: 2008/7181

Temyiz İsteminde Bulunan :…
Vekili : Av….
Karşı Taraf : Kültür ve Turizm Bakanlığı
Vekili : Av. … (Aynı Yerde)
İstemin Özeti :… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, davacıya ait … İlçesi, … Beldesi, … Köyü, … Mevkiinde bulunan … pafta, … parsel sayılı taşınmazın 1.derece doğal sit alanı olarak belirlenmesine ilişkin 29.1.2001 günlü, 199 sayılı koruma kurulu kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, Danıştay Altıncı Dairesince verilen 04.11.2003 günlü, E:2002/3182, K:2003/5415 sayılı kararına uyularak, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, anılan parsellerin karakteristik Akdeniz bitki örtüsünün tipik özelliklerini ve hareketli hafif eğimli ve eğimli topoğrafyası ile de Ege kıyılarının genel niteliklerini yansıttığı, bu anlamda doğal sit alanı kapsamına alınmasının uygun olduğu gerekçesiyle anılan kısma yönelik olarak davanın reddine, 1.derece doğal sit alanı olarak belirlenmesine ilişkin kısmına gelince ise, 15.8.2001 günlü, 561, 562, 563 sayılı koruma kurulu kararları ile sit derecelerinde değişiklik yapıldığı, dava konusu taşınmazın 1.derece doğal sit alanından çıkartılarak 3.derece doğal sit kapsamına alındığı anlaşıldığından konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2863 sayılı Yasanın 3.maddesinin (a) bendinde, doğal sit; tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanlar olarak belirtilmiştir.
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 7/3. maddesinde “korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarıyla ilgili yapılan tespitler koruma kurulu kararıyla tescil olunur.” hükmüne yer verilmiştir.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan Koruma kurulunun 05.11.1999 günlü, 659 sayılı ilke kararında ise doğal (tabii) sit; jeolojik devirlerle, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait olup, ender bulunmaları veya özellikleri ve güzellikleri bakımından korunması gerekli yer üstünde, yer altında veya su altında bulunan korunması gerekli alanlar,. 1.derece doğal (tabii) sit; bilimsel muhafaza açısından evrensel değeri olan, ilginç özellik ve güzelliklere sahip olması ve ender bulunması nedeniyle kamu yararı açısından mutlaka korunması gerekli olan, korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak alanlar, 2.derece doğal (tabii) sit; doğal yapının korunması ve geliştirilmesi yanında kamu yararı göz önüne alınarak kullanıma açılabilecek alanlar, 3.derece doğal (tabii) sit; doğal yapının korunması ve geliştirilmesi yolunda, yörenin potansiyeli ve kullanım özelliği de göz önünde tutularak konut kullanımına da açılabilecek alanlar şeklinde tanımlanmıştır.
Koruma Yüksek Kurulunun 04.3.1988 günlü, 21 sayılı ilke kararında ise İdare Mahkemelerinde iptal davası açılan kurul kararlarının, İdare Mahkemelerinde görüşülmesi sonuçlanmadan, koruma kurullarınca ele alınmasının yargı organının henüz kararını ortaya koymaması nedeni ile uygun bulunmadığına, kurulların kararlarında ısrar etmesi halinde bu tutumun bir yerde yargı organını etkileme anlamını da taşıyabileceğine, bu nedenle idare mahkemelerine intikal eden konular için ayrıca ilgilisince yapılacak yeniden görüşme isteklerinin gündeme alınmasının İdare Mahkemesinin kararı alınıncaya kadar ertelenmesine, bu aşamada sadece İdare Mahkemesince istenmesi halinde tekrir-i müzakere yapılabileceğine karar verilmiştir.
Uyuşmazlıkta, davacıya ait parselleri kapsayan alanın 29.01.2001 günlü, 199 sayılı koruma kurulu kararıyla 1.derece doğal sit alanı olarak tescil edildiği, 03.8.2001 gününde anılan işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı, dava sırasında 15.8.2001 günlü koruma kurulu kararıyla dava konusu parsellerin 3. derece Doğal Sit Alanı olarak belirlendiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda anılan Koruma Yüksek Kurulu ilke kararı ile koruma kurulu kararlarına karşı iptal davası açılmış olması halinde İdare Mahkemesince görüşülmesi sonuçlanmadan koruma kurulunca konunun tekrar ele alınmasının yukarıda anılan ilke kararına uygun olmadığından koruma kurulunun kararı esas alınarak sit derecesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararında, davayı konusuz bırakan koruma kurulu kararının açıkça ilke kararına aykırı olması nedeniyle hukuka uyarlık görülmediğinden dava konusu parselin öncelikle 1.derece doğal sit alanı niteliği taşıyıp taşımadığının saptanması, 1. derece doğal sit alanı dışına çıkartılması halinde bu durumun doğal sit alanının bütünlüğünü ne şekilde etkileyeceğinin belirlenmesi suretiyle dava konusu işlem hakkında karar verilmesi gerekirken aksine verilen kararda isabet görülmemiştir.
Diğer taraftan, dava konusu koruma kurulu kararının anılan taşınmazın 1. derece doğal sit alanı olarak belirlenmesine yönelik olması karşısında mahkemece sit kararı ile derecelendirmenin ayrı ayrı irdelenmesi suretiyle hüküm kurulmasında da isabet görülmemiştir.
Bu durumda, anılan hususlar göz önünde bulundurulmak suretiyle uyuşmazlık hakkında yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 28.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.