Danıştay Kararı 6. Daire 2005/423 E. 2007/2614 K. 09.05.2007 T.

6. Daire         2005/423 E.  ,  2007/2614 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No: 2005/423
Karar No: 2007/2614

Temyiz İsteminde Bulunan : Kültür ve Turizm Bakanlığı
Karşı Taraf : 1- …, 2- … Turizm ve Tic. Ltd. Şirketini Temsilen İbrahim Şahin
Vekili : Av….
İstemin Özeti :… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’un Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, davacıların kiracısı olduğu taşınmazın da içinde bulunduğu, … İli, … Mahallesi, … Caddesi, … pafta, … ada, …, … ve … sayılı parseller üzerindeki taşınmazların eski eser tescil kaydının kaldırılmasına ilişkin 10.5.2002 günlü, 4426 sayılı … Kültür ve Turizm Varlıklarını Koruma Kurulu kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, yapının … cephesini oluşturan, özgün yığma taş bölümlerini koruyan cephesi ile … yönünde zemin ve bodrum kat cephesini oluşturan yöresel ve geleneksel taş duvar üzerine taş söveli ritmik 1/2 oranlı pencereli cephe anlayışı, gerek gabari gerekse de biçimsel olarak çevre yapılarla kurduğu süreklilik nedenleriyle taşınmazın kültür varlığı niteliği taşıdığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki temyize konu … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının ONANMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 9.5.2007 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY : Dava, … İli, … Mahallesi, … Caddesi, … pafta, … ada, …-…-… sayılı parsellerdeki tescilli taşınmazların tescil kaydının kaldırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle tescilli taşınmazda kiracı olan kişiler tarafından açılmıştır.
Anayasamızın 2.maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin Hukuk Devleti olduğu belirtilmektedir. Hukuk devletinin ögesi olan idarece tesis edilen işlemlerin hukuka uygunluğu ve sonuçta idarenin hukuka bağlılığının yargısal denetimi iptal davaları yoluyla sağlanır.
İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesi için var olması gereken “dava açma ehliyeti” iptal davasına konu kararın niteliğine göre idari yargı yerince değerlendirilmektedir.
Dairemizin süre gelen içtihatları ile kamu yararını çok yakından ilgilendiren konularda dava açma hakkının daha geniş kapsamda ele alındığı ve bu gibi hallerde belde sakini olmanın dava açma ehliyeti için yeterli olduğu kabul edilmektedir.
Davacılar, uyuşmazlığa konu taşınmazda kiracı olmaları nedeniyle dava konusu işlemin iptalini istemektedir. Ancak, kiracılık sıfatı ise, bir yapının eski eser olarak tescil edilip edilmemesi konusunda dava açma ehliyeti bakımından yeterli değildir.
Bu durumda davanın ehliyet yönünden reddi gerektiğinden mahkeme kararının bozulması gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.