Danıştay Kararı 6. Daire 2003/7673 E. 2004/1740 K. 22.03.2005 T.

6. Daire         2003/7673 E.  ,  2004/1740 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2003/7673
Karar No : 2004/1740

Temyiz İsteminde Bulunan :… Madencilik Çimento İnş. San: Tic. Ltd.Şti.
Vekili : Av….
Karşı Taraf :… Valiliği
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K::… sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
… Valiliği Savunmasının Özeti : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Şule Tataroğlu’nun Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ün Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, …-…ilçesinde madencilik işiyle iştigal eden davacı şirketin 10.10.2001 tarihinden itibaren faaliyetinin durdurulması yolundaki … Valiliği İl Çevre Müdürlüğünün 10.10.2001 günlü, 233 sayılı işleminin konusunun her türlü ekonomik kazanç sağlayan (sevkiyat dahil) bütün faaliyetleri kapsadığı, işlemede yapılacak olan her türlü faaliyetin gerekli tedbirleri alınana kadar kadar durdurulduğuna ilişkin 19.10.2001 günlü 131 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; dava konusu işlemin daha önce tesis edilen 10.10.2001 günlü 106 sayılı işlem ile 10.10.2001 günlü 233 sayılı işlemleri açıklayıcı mahiyette, uyuşmazlık konusu olaya ilişkin ne yapması gerektiği yönünde görüş belirten bir işlem olduğu , bu aşamada davacı şirketin hukuksal durumunu etkileyen kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bir idari işlemin iptal davasına konu olması için kesin ve yürütülmesi zorunlu olması gerekir. Kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemler hukuk düzeninde bir sonuç doğuran başka bir makamın onayına ihtiyaç göstermeden ilgilinin hukukunda değişiklik yaratan işlemlerdir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirkete madencilik alanındaki faaliyetleri nedeniyle 2872 sayılı çevre Kanunu uyarınca verilen para cezası ve faaliyetin durdurulması yolundaki 10.10.2001 günlü 233 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada Mahkemenin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile dava konusu işlemin para cezası verilmesine ilişkin kısmının iptaline, şirketin faaliyetinin durdurulmasına ilişkin kısmının reddine karar verildiği, davalı idarece sözkonusu işlemdeki faaliyetin durdurulması ifadesinin genel bir ifade olup işletmeye her türlü ekonomik kazanç sağlayan (sevkiyat dahil) bütün faaliyetleri kapsadığı,işletmede yapılacak olan her türlü faaliyetin gerekli tedbirler alınıncaya kadar durdurulduğu yolunda dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlem, davacı şirketi bütün ekonomik kazanç sağlayan faaliyetten men eden bir karar olup, bir ticari şirketin tüm ticari faaliyetlerini yasakladığından ve daha önce tesis edilen bir işlemi yorumlamaktan ziyade kapsamını genişlettiğinden, tek başına ve doğrudan hukuk düzeninde sonuç doğurabilecek bir işlem olduğu kuşkusuzdur.
Bu durumda işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K::… sayılı kararının BOZULMASINA, …-lira karar harcı ile fazla yatırılan …- lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 22.3.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.