Danıştay Kararı 6. Daire 2003/260 E. 2003/3174 K. 20.05.2003 T.

6. Daire         2003/260 E.  ,  2003/3174 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No: 2003/260
Karar No: 2003/3174

Temyiz İsteminde Bulunanlar :1-… Belediye Başkanlığı
Vekili :Av….
2-(Davalı İdare Yanında Katılan) :…
Vekili:Av….
3-(Davalı İdare Yanında Davaya Katılan) :…
Vekili :Av….
Karşı Taraf :…
Vekili :Av….
İstemin Özeti : ….İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir
Savunmanın Özeti :Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : …, …, … Mevkii, …, … ada, … (eski …) parsel sayılı taşınmaza ilişkin 2.11.1999 günlü, … sayılı belediye meclisi kararıyla kabul edilen imar planı değişikliğinin ve söz konusu taşınmaz için düzenlenen 24.2.2000 günlü, … sayılı inşaat ruhsatının yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapora dayanılarak, iptali yolunda İdare Mahkemesince verilen kararın bozulması istenilmektedir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 281. maddesine göre, bilirkişilerin inceleme sonucunda konuyu hep birlikte görüşmeleri ve ortak bir rapor hazırlamaları, oybirliğine varamamaları durumunda görüş ayrılığının rapora yazılması gerekmektedir. Azınlıkta kalan bilirkişinin görüşünün gerekçesini ortak hazırlanan rapora yazabileceği gibi ayrı bir rapor halinde de bildirmesi mümkündür. Ancak bilirkişilerin konuyu bir arada değerlendirmeden ayrı rapor düzenlemeleri söz konusu olamaz.
Mahkemece seçilen bilirkişilerin belirtilen usul hükmüne aykırı olarak konuyu ayrı ayrı değerlendirip, ayrı rapor düzenledikleri, ikisinin raporlarının sonuç kısmında birleştiği, birinin ise aykırı görüş bildirdiği, Mahkemenin iki bilirkişinin raporlarının sonuç kısmını, esas alarak dava konusu işlemlerin iptaline karar verdiği dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır.
Bu durumda İdare Mahkemesince konusunda uzman kişilerden yeni bir bilirkişi kurulu oluşturulmak ve yukarıda belirtilen usul hükmü de dikkate alınmak suretiyle yeniden bir inceleme yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenle temyize konu kararın bozulmasının uygun olacağı düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Duruşma yapılmasına gerek görülmedi.
Dava, İzmir, …, … Mevkii, …, … ada, …(eski …) parsel sayılı taşınmaza ilişkin imar planı değişikliğinin kabulü yolundaki 2.11.1999 günlü … sayılı belediye meclisi kararı ile taşınmaza ilişkin olarak düzenlenen 24.2.2000 günlü … sayılı yapı ruhsatının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun ve dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, imar planı değişikliğinin arkasında herhangi bir bilimsel çalışmanın bulunmadığı, dava konusu alanın ender bulunan deniz ve kara özellikleri ile sahip olduğu özel bitki örtüsü gereği özenle korunması gereken yerlerden olduğu, plan değişikliği ile alanda ekolojik dengeyi bozacak derecede nüfus artışının gerçekleşeceği ve yeni ticari faaliyetlerin oluşacağı, davaya konu parselin de içinde olduğu yapı adası ile deniz arasında kalan ve giderek bazı yapılaşmalar ile daratılmış olan yeşil alanın son düzenlemeyle birlikte adadaki pansiyonların özel bir bahçesi haline gelme olasılığının yüksek olduğu, bölgede pansiyonculuğun gelişmesine zemin olacak herhangi bir üst plan kararının bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu imar planı değişikliğinde şehircilik ilkeleri planlama esasları ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare müdahillerce temyiz edilmiştir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri kanununu 281.maddesinde “Bilirkişilerin beyan ettiği oy ve görüş hemen tutanağa geçirilir. Bilirkişi birden fazla ise aralarında görüşürler. Görüşme sonucu bildirilen oy ve düşünceler tutanağa yazılır.İşin niteliğine göre bilirkişilerin oy ve görüşlerini yazılı olarak bildirmeleri gerekiyorsa, hakim raporun kaç nüsha olacağını ve verileceği sureyi belli eder. Bu süre işin niteliğine göre üç ayı geçemez.Raporun,tarafların ad ve soyadlarını, bilirkişinin çözümü ile görevlendirildiği hususları, inceleme konusu yapılan maddi vakıaları, gerekçeyi, sonucunu, bilirkişiler arasında anlaşmazlık varsa bunun sebebini, düzenlendiği günü ve bilirkişilerin imzalarını taşıması gerekir. Azınlıkta kalan bilirkişi ayrı rapor verebilir” hükmü yeralmıştır.
Anılan hüküm uyarınca bilirkişilerin inceleme sonucunda konuyu hep birlikte görüşmeleri ve ortak bir rapor hazırlayıp sunmaları, oybirliğine varmamaları durumunda görüş ayrılığının rapora yazılması gerekmektedir. Azınlıkta kalan bilirkişi, aykırı görüşünün gerekçesini (muhalefet nedenlerini) ortak hazırlanan bilirkişi raporuna yazabileceği gibi, ayrı bir rapor halinde de bildirebilir. Ancak bilirkişilerin konuyu bir arada değerlendirmeden ayrı ayrı rapor düzenlemeleri mümkün değildir.
Dosyanın incelenmesinden mahkemece seçilen bilirkişilerin konuyu ayrı ayrı değerlendirip ayrı raporlar düzenledikleri, ikisinin raporlarının sonuç kısmında mutabık kaldıkları, bilirkişilerden birinin ise aykırı görüş bildirdiği, İdare Mahkemesince iki bilirkişinin raporlarının sonuç kısmı esas alınarak dava konusu plan değişikliğinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, İdare Mahkemesince uyuşmazlığı yeteri derecede inceleyebilecek niteliklere sahip, konusunda uzman üniversite öğretim üyelerinden oluşturulacak 3 kişilik bilirkişi heyeti aracılığıyla yukarıda belirtilen usul hükmü gözönünde bulundurulmak suretiyle yeniden bir inceleme yaptırılarak ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan yeniden verilecek olan kararda dava konusu 1/1000 ölçekli imar planı değişikliğinin 1/5000 ölçekli nazım imar planına uygunluğunun da araştırılacağı açıktır.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, ….- lira karar harcı ile fazladan yatırılan …’er lira harcın temyiz isteminde bulunanlara iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 20.5.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.