Danıştay Kararı 6. Daire 1999/3060 E. 2000/2707 K. 09.05.2000 T.

6. Daire         1999/3060 E.  ,  2000/2707 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No: 1999/3060
Karar No: 2000/2707

Davacı :… Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörlüğü
Vekili :Av….
Davalılar :1-Bayındırlık ve İskan Bakanlığı
2-Maliye Bakanlığı
Davalı İdareler Yanında Davaya Katılan: … Liman İşletmeleri ve Depoculuk A.Ş.
Vekili :Av…., Av….
İstemin Özeti : …, …, …, … Mevkiinde, konteyner limanı yapacak olan … Liman İşletmeleri ve Depoculuk A.Ş.nin dolgu çalışmaları yapabilmesi amacıyla hazırlanan ve 3621 sayılı Kıyı Kanununun 7.maddesine göre 2.10.1995 tarihinde Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan uygulama imar planının ve anılan şirkete liman inşa etmesi yolunda verilen kullanım izninin; üniversite çalışmaları için sahil şeridinin korunması gerektiği, kampüs alanının önünün liman inşaatıyla kapanacağı, Biyoloji, Çevre ve Deniz Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi bünyesinde yürütülecek araştırma, inceleme ve eğitim öğretim faaliyetleri amacıyla denizin ve sahilin kullanılmasının olanaksız hale geleceği, uygulama alanlarının tamamen kapanacağı, dolgu ve liman alanının … Geçiş Otoyol Bağlantısının yanında olduğu, jeolojik yapının dalgakıran yapımını zorlaştırması nedeniyle liman yapımının güç olduğu, şirketin aynı kesimde kimyasal madde depolama tesisleri de kurması nedeniyle çevre güvenliğinin tehlikeli hale geleceği ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Davalı Bayındırlık ve İskan Bakanlığının, Maliye Bakanlığının ve Müdahilin Savunmalarının Özeti: Davanın süresinde açılmadığı, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı, dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek davanın isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Dava konusu yerde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporla dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu işlemlerde planlama esaslarına, kamu yararına ve mevzuata aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’un Düşüncesi : Dava; Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 2.10.1995 tarihinde onaylanan uygulama imar planının ve … Liman İşletmeleri ve Depoculuk A.Ş’ne … ilçesi, …-… Köy mevkiinde sahil dolgu ve Liman yapılmasına ilişkin olarak verilen kullanım izninin iptali istemiyle açılmıştır.
3621 sayılı Yasanın 6. maddesinde; Kıyıda uygulama imar planı Kararları ile iskele, liman, dalyan vb gibi kıyının kamu yararına kullanımı ve kıyıyı korumak amacına yönelik olarak alt yapı ve tesislerin yapılabileceği, aynı Yasanın 7. maddesinde kamu yararının gerektirdiği haller de uygulama imar planı kararı ile deniz göl ve akarsularda… doldurma ve kurutma suretiyle arazi elde edilebileceği, Valiliğe yapılan teklifin Valilik görüşü ile birlikte Bayındırlık ve İskan Bakanlığına gönderileceği, Bakanlıkça teklifin uygun bulunması halinde ilgili idare tarafından uygulama imar planının hazırlanacağı ve bu planlar hakkında İmar Kanunu hükümlerinin uygulanacağı yine aynı Yasanın 11. Maddesinde de bu kanun hükümlerine göre kıyıda ve doldurma, kurutma yoluyla kazanılan araziler üzerinde yapı ve tesis yapılması için Maliye Bakanlığından izin alınmasının gerektiği, yapı ruhsatı verilmesinde bu izin belgesinin yeterli olacağı kurala bağlanmıştır.
Olayda yukarıda belirtilen yasa kuralları uyarınca dava konusu alanda dolgu ve liman yapılacak olan yerin sınırlı bir alan ve kumlanmanın olmadığı bir yamacın eteğinde olması bölgede önemli sayılabilecek bir kum hareketine olmaması nedeniyle dolgu ve liman yapımının davacı … Yüksek Teknoloji Enstitüsünün bünyesinde yapılacak çalışmaları tamamen engellemeyeceği, Dolgu ve Limanın …e geçişi ile … Limanındaki işletme sırasında bazı tedbirlerin alınması koşulu ile Doğalgaz boru hattına olumsuz etkisinin olmayacağı, bölgenin jeolojik yapısının dolgu ve liman yapımına elverişli olduğu, ayrıca limanın konteyner ve Ro-Ro taşımacılığına sağlayacağı önemli kapasite artışı ve kolaylıklar ile ihracaat ve ithalatlarla ilgili yük taşımacılığında ekonomik bir taşıma şekli olan kombine taşımacılığın gelişmesine önemli katkısı olacağı dava dosyasının incelenmesinden anlaşılmaktadır.
Bu durumda limanın ülkemize sağlayacağı ekonomik yarar ve yaratacağı istihdam ile limanın yapımında kamu yararı bulunduğu kuşkusuz olduğundan dava konusu uygulama imar planında kamu yararına, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırılık bulunmamaktadır.
Ayrıca plan değişikliğine konu olan denizden dolgu suretiyle kazanılan taşınmazın davalı idareler yanında davaya katılan şirkete liman inşa etmesi yolunda kullanım izni verilmesi yolundaki işlemde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince önceden belirlenen 9.5.2000 gününde davacı vekili Av….’ın, davalı Bayındırlık ve İskan Bakanlığını temsilen Hukuk Müşaviri …’in, Davalı Maliye Bakanlığını temsilen Av….’ın ve davalılar yanında davaya katılan şirket vekilleri Av…. ve Av….’ın geldiği görülmekle, Danıştay Savcısı …’un katılmasıyla duruşma yapıldı. Aynı gün yapılan duruşma müzakeresinde Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dosyadaki savunmalar ekinde yer alan belgelerin davada süreaşımı bulunduğunun kabulüne yeterli olmaması nedeniyle, davalı idareler ile müdahil şirketin süreaşımı itirazları ile davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı yolundaki itirazları yerinde görülmemiştir.
Dava, …, …, …, … Mevkiinde, konteyner limanı yapacak olan … Liman İşletmeleri ve Depoculuk A.Ş.nin dolgu çalışmaları yapabilmesi amacıyla hazırlanan ve 3621 sayılı Kıyı Kanununun 7.maddesine göre 2.10.1995 tarihinde Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan uygulama imar planının ve anılan şirkete liman inşa etmesi yolunda verilen kullanım izninin iptali istemiyle açılmıştır.
3621 sayılı Kıyı Kanununun (6/a) maddesinde, kıyıda uygulama imar planı kararı ile yapılacak yapılar arasında liman tesisi de belirtilmiş bulunmaktadır.
Aynı Kanunun 7. maddesinde: “Kamu yararının gerektirdiği hallerde, uygulama imar planı kararı ile deniz, göl ve akarsularda ekolojik özellikler dikkate alınarak doldurma ve kurutma suretiyle arazi elde edilebilir.
Bu gibi yerlerde doldurma veya kurutmayı yapacak ilgili idarenin valiliğe iletilen teklifi, valilik görüşü ile birlikte Bayındırlık ve İskan Bakanlığına gönderilir. Bakanlık, konusuna göre ilgili kuruluşların görüşünü de almak suretiyle teklifi inceler. Uygun bulunması halinde ilgili idare tarafından uygulama imar planı hazırlanır. Bu yerler için yapılacak planlar hakkında İmar Kanunu hükümleri uygulanır. Ancak, bu planlar Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından… tasdik edilir. Doldurma ve kurutma işlemleri yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre yapılır. Bu araziler Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. özel mülkiyet konusu olamaz.
Bu alanlar üzerinde 6 ncı maddede belirtilen yapılar ile yol, açık otopark, park, yeşil alan ve çocuk bahçeleri gibi teknik ve sosyal altyapı alanları düzenlenebilir.” hükmü ile 11. maddesinde ise: “Bu Kanun hükümlerine göre, kıyıda ve doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan araziler üzerinde yapılması mümkün olan yapı ve tesislerin yapılabilmesi için Maliye Bakanlığından gerekli iznin alınması zorunludur.
Yapı ruhsatı verilmesinde bu izin belgesi yeterlidir.” hükmü yer almaktadır.
Dava konusu alanda dolgu ve liman yapımının, jeoloik yapı ile birlikte sahil şeridi ve kıyı yapısında oluşabilecek değişiklikler de göz önünde bulundurularak davacı … Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörlüğü bünyesindeki fakültelerin çalışmalarına(Biyoloji, Çevre ve Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültelerinin deniz ile ilgili yapacağı Marmara Denizi kıyı ve su kirliliği araştırma, deniz ürünlerini araştırma-geliştirme, deniz teknolojisi ve hidrografisi, deniz tabanı hareketleri ve batımetrik tespitlerin izlenmesi, araştırma ve geliştirilmesi, liman iskeletlerinin rehabilitasyonu, kıyılarda meydana gelen tahribat ve etkilerin araştırılması, deniz tabanı ve zemindeki sismik araştırma çalışmaları) kısmen ya da tamamen engel oluşturup oluşturmayacağının, … geçiş otoyol bağlantısı ve doğalgaz boru hattına etkisinin ne olduğunun ve bölgenin jeolojik yapısının dolgu ve liman yapımına elverişli olup olmadığının belirlenmesi suretiyle dava konusu edilen uygulama imar planının şehircilik ile planlama esaslarına ve kamu yararına uygun bulunup bulunmadığının saptanabilmesi amacıyla Dairemizin 6.7.1999 günlü ara kararı üzerine 3.12.1999 gününde uyuşmazlık konusu yerde … tarafından re’sen seçilen Prof Dr. …, Prof.Dr. … ve Prof. Dr. …’dan oluşan bilirkişi kurulunca keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış, inceleme sonucu düzenlenen raporda özetle; davacı … Yüksek Teknoloji Enstitüsüne(GYTE) ait arazi ile … Limanının yapılmakta olduğu arazinin deniz tarafında kıyı boyunca TCDD Genel Müdürlüğü’ne ait … sayılı parselin uzandığı, bu parselin liman tarafında kalan kısmının denize dik bir eğimle inen dar bir bant halinde olduğu, TCDD’na ait bu kıyı şeridinin gerisinde yer alan GYTE arazisi dosyadaki bilgilere göre 5 Milyon metrekare büyüklükte olup genelde az engebeli ve doğudaki Payamlar tepesi hariç büyük kısmı kıyıya takriben 15-20 derecelik bir eğimle inen topoğrafik yapıya sahip bulunduğu, arazinin doğusunda kalan 70 metre rakımlı Payamlar Tepesinin uyuşmazlık konusu limana komşu olduğu, GYTE Kampüs projesinde üzerinde Rektörlük, Misafirhane ve Akademik Kültür Merkezinin yer alacağı idari forum ismi ile belirtilen bu tepenin denize dik bir şev(yamaç) ile ulaştığı, TCDD’ye ait demiryolu hattının bu tepeyi deniz tarafından olmak üzere tünel olarak geçtiği, … limanı için yapılan dolgunun yaklaşık 1,0 km. sinin bu kesimde yani davacı GYTE’ne ait arazinin önünde sahilde kaldığı, bu kesimde su derinliğinin nisbeten fazla olduğu ve kıyıda bir kumlanmanın bulunmadığı, GYTE’ne ait arazinin Payamlar tepesinin batısında kalan bölümünün çeşitli fakülteler, teknopark ve spor tesisleri, gölet tesislere ayrıldığı ve genelde az engebeli ve denize doğru tatlı bir eğimle indiği,geniş kavisli bir koy oluşturan kıyının batı tarafında darda olsa kumlanma olan yerlerin bulunduğu, GYTE’ne ait kampüs yerleşim projesinde koyun takriben ortasına düşen ve dolgu yapılmak istenen kesimin hemen batısında kalan yerin marina olarak gösterildiği, buradan doğalgaz boru hattının geçtiği, kıyılarda yapılan dolguların, insanların ve kurumların kıyı kullanımını, özellikle su ürünlerinden ve kıyılardan faydalanma bakımlarından oldukça sınırlandırdığı, kıyıdaki ekolojik dengeyi değiştirdiği sahildeki sığ kesimler ve kumsalları yok ettiği, dava konusu yerin sınırlı bir alan olduğu ve kumlanmanın olmadığı, bir yamaç eteğinde bulunduğu için, söz konusu etkinin fazla olmayacağının düşünüldüğü, bölgede önemli sayılabilecek bir kum hareketi bulunmadığından yapılacak dolgu ve limanın kıyıda oyulma ve yığılmalara sebep olmayacağının söylenebileceği, dolgu ve liman yapımının “deniz tabanı hareketi ve batımetrik tespitlerin izlenmesi” gibi araştırma çalışmalarına önemli bir olumsuzluğunun olmayacağı, dolgu yapılmak istenen ve plandaki ölçülere göre 1,0 km. dolayında bir uzunluğa sahip olan ve Enstitünün arazisinin karşısına gelen 2,5 km. dolayındaki kıyı uzunluğunun yaklaşık % 40’ını işgal edecek olan liman dolgusunun bulunduğu kesimden, Enstitünün, bünyesindeki değişik birimlere yapılması düşünülen araştırmaların bir kısmı için yararlanılmasının mümkün olduğu, limanın gerçekleşmesi durumunda, davacı Enstitüsü’nün kullanımına 1,5 km. dolayında uzunluğa sahip bir kıyı kaldığı, yapılacak dolgu ve limanın davacı Enstitünün mutasavver bilimsel araştırma faaliyetleri ile, eğitim ve öğrenim çalışmalarını kısmen engelleyeceği, bütünüyle engellemenin söz konusu olmayacağı, Karayolları Genel Müdürlüğünün 22.2.1999 günlü, 0179 sayılı yazısı ile, gerektiğinde dolgu alanının hiç bir koşul ileri sürülmeksizin Karayollarına devredileceği konusunda taahhüt verilmesi koşulu ile dolgu yapılması onayını verdiği, … Geçişine ait ve Kababurun ile karşıdaki Hersek Burnu arasında geçmesi planlanan köprüye ait kesin uygulama projesi olmadığı için yapılacak köprü ile limanın ilişkisinin tam olarak bilinemediği, bununla birlikte köprünün inşaatı sırasında dolgu alanından çeşitli amaçlar için yararlanmanın gerekebileceği, … Liman İşletmeleri ve Depoculuk A.Ş.nin Karayolları Genel Müdürlüğüne bu hususta koşulsuz geçici veya sürekli kullanma izni taahhüdü verdiği için bu yönde bir sorun yaşamayacağı, inşaatın tamamlanıp işletmeye açılmasından sonra oluşacak liman trafiğinin … Geçişi ile ilgili yapıya olumsuz bir etkisinin olmayacağı, limanda patlayıcı ve yanıcı özelikte kimyasal madde depolaması yapılmayacağına göre köprü için bu yönde de bir tehlikenin bulunmadığı, GYTE’ne ait araziden geçip denize giren doğalgaz boru hattının liman dolgu alanının batı ucuna yani konteyner depolama alanı olarak kullanılacak kısma en yakın mesafesinin 760 metre,rıhtıma olan mesafesinin ise 4420 metre, …’ın bu hususdaki güvenlik mesafesinin ise 23 metre olduğu,… Limanındaki işletme sırasında,boru hattına 400 metreden daha yakın mesafeye gemi yanaştırılmaması ve demirleme yapılmaması, ayrıca boru hattı güvenlik alanı için gerekli ve yeterli işaretlemenin yapılması ve projede gösterildiği üzere dolgu alanının batı ucu ile rıhtımın batı ucu arasındaki 366 metre uzunluklu alanın sadece konteyner depolama alanı olarak kullanılması durumunda limanın doğalgaz boru hattına olumsuz bir etkisi olmayacağı, Nitekim …’ın 14.09.1999 günlü, 183 sayılı yazısı ile 400 metrelik güvenlik sahası için gereken önlemlerin alınması koşulu ile herhangi bir itirazının bulunmadığının bildirildiği, bölgenin jeolojik yapısının dolgu ve liman yapımına elverişli olduğu; konteyner taşımacılığının özellikle taşıma maliyeti açısından çok önemli yararları ve diğer taşıma şekillerine göre avantajlarının bulunduğu, Marmara Bölgesindeki sanayi ve ticari faaliyetlerinin çok büyük kısmının yeraldığı ve gayri safi yurtiçi hasılanın % 30’nın elde edildiği … çevresi yani, İstanbul, …,Sakarya, Yalova ve Bursa illeri, hatta Tekirdağ civarında bir konteyner limanı yapılıncaya kadar sanayinin hızla yoğunlaştığı Çorlu_Çerkezköy bölgesi için yapılmak istenen ve tamamı hizmete açıldığında 754.000 TEU/yıl’lık bir kapasitesi olacak … Limanının büyük bir boşluğu dolduracağı ve konumu itibariyle çok uygun bir bölgede bulunduğu, Marmara bölgesindeki başlıca üretim ve tüketim merkezlerine yakın ve merkezi bir konumda bulunan limanın demiryolu hattı üzerinde olduğu, Avrupa ile Ortadoğu arasındaki transit trafiğe de hizmet veren TEM Otoyolu ve D-100 Devlet yolu ile, projesi yapılmış ve yakında inşaatına başlanması beklenen İstanbul-İzmir Otoyolunun (… Geçişi) limana çok yakın mesafeden geçtiği, demiryolu ve yüksek kapasiteli karayollarına olan bu erişme kolaylığının ülkemiz ekonomisi açısından çok önemli olan ve dünyada çeşitli avantajları sebebiyle öne geçmiş bulunan kombine taşımacılık için çok elverişli bir durum yarattığı, limanın yerinin ülkemiz üzerinden yapılacak transit taşımalar için de uygun düştüğü, limandan konteyner taşımacılığı yanında Ro-Ro taşımacılığı için de yararlanılması planlandığı, Ro-Ro taşımacılığının yük taşıma maliyetinde önemli azalmalar sağladığı, ağır kamyonların karayolunu kullanmaları konteyner ve Ro-Ro taşımacılığının yaygınlaşması ölçüsünde azalacağından yolların bozulmasında, dolayısıyla bakım masraflarında, ayrıca kamyonların sebep olduğu trafik kazalarında azalmanın beklenebileceği, bu bakımdan konteyner ve Ro-Ro taşımacılığının, yolların bakım maliyetini ayrıca ülkemizin başta gelen güncel konulardan biri olan karayolu trafik kazalarını azaltmak bakımlarından teşvik edilmesi uygun olan bir taşıma şekli olduğu, yapılmak istenen limanın yük taşımacılığı açısından ülkemiz için önemli yararlarının olacağı, yaratacağı istihdam ile de liman yapımında kamu yararı bulunduğu belirtilmiştir.
Anılan bilirkişi raporunun taraflara tebliği üzerine taraflar rapora herhangi bir itirazda bulunmamışlardır.
Ayrıntılı bir inceleme ürünü olan bilirkişi raporuyla dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; konteyner limanı yapımına yönelik uyuşmazlık konusu dolgu alanına ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planında mevzuata, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Diğer taraftan, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki ve denizden dolgu suretiyle kazanılan taşınmazın müdahil şirkete 29 yıllığına irtifak hakkı tesisi suretiyle liman yapımına izin verilmesine ilişkin işlemde de imar planı hükümlerine ve mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın REDDİNE, peşin alınan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, keşif ve bilirkişi incelemesi için yatırılan … liradan keşif ve bilirkişi incelemesinde kullanılan …lira ve posta giderine aktarılan …lira mahsup edilerek kalan …liranın isteği halinde davacıya iadesine, avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca …lira avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalılardan Maliye Bakanlığına ve davalılar yanında müdahile ayrı ayrı verilmesine 9.5.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.