Danıştay Kararı 6. Daire 1998/872 E. 1999/934 K. 15.02.1999 T.

6. Daire         1998/872 E.  ,  1999/934 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No: 1998/872
Karar No: 1999/934

Temyiz İsteminde Bulunan : …, …,
…, …,
…, …,
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : … Özel İdaresi Başkanlığı
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, …, … Köyü, … Kaplıcaları … Mevkii, … ada, … parsel sayılı taşınmazın … turizm evleri, yayla evleri ve günübirlik tesislerin yapılması amacıyla kamulaştırılmasına ilişkin 16.2.1994 günlü, … sayılı il daimi encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; E:… esas sayılı acele el koyma ve tescil davasının görülmekte olduğu … Asliye Hukuk Mahkemesine davacılar tarafından verilen 16.5.1997 günlü dilekçede, cenaze nedeniyle kamulaştırma işleminin iptali istemiyle İdare Mahkemesine dava açamadıklarını belirttiklerinden dava konusu kamulaştırma işleminin 16.5.1997 gününde davacıların ıttılaına girdiğinin kabulü ile bu tarihi izleyen günden itibaren 2942 sayılı Yasada öngörülen 30 günlük süre içerisinde dava açılması gerekirken bu süre geçirilerek 20.6.1997 tarihinde açılan davada süreaşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın 2577 sayılı Yasanın 15/1-b maddesi uyarınca reddine karar verilmiş,karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2942 sayılı Yasanın 13. maddesinde, kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz malın 7. maddedeki usule göre tespit edilen sahibi, zilyet ve diğer ilgililerden adresi tespit olunanlara tebliğ edilmek üzere; kamulaştırılacak malın kamulaştırılmasına uygun ölçekli bir plan veya ölçekli krokisi, kamulaştırma kararı, takdir olunan kıymeti, kamulaştırma karşılığının veya ilk taksidinin milli bankalardan birine hak sahibi adına yatırıldığına dair belge, kamulaştırmanın hangi idare yararına yapıldığı ve açılacak davalarda husumetin kime yöneltileceği, bedelin bankaya yatırıldığı tarihten başlayarak 30 gün içinde notere verileceği, noterin 15 gün içerisinde belgeleri tebliğe çıkaracağı, doğrudan tebligat ile beraber yukarıda yazılı kararların ayrıca ilan olunacağı, ilanın kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz malın bulunduğu yerin, herkese açık yerlerinden birine ve belediye dairesine veya köy odasına onbeş gün süreyle asılarak, kamulaştırılacak taşınmaz malın bulunduğu yerde gazete çıkıyor ise gazetelerden birisinde belgelerin özeti en az bir defa yayınlanarak yapılacağı, yapılan araştırmalar sonucunda adresleri bulunamayan veya adreslerinde noter aracılığı ile tebligat yapılamayanlara, 7201 sayılı Tebligat Yasasının 28. maddesi gereğince ilan yoluyla tebligat yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, … İlçesi Tapu Sicil Müdürlüğü’nün Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben yazdığı 13.5.1997 günlü yazı ekinde bulunan tapu kayıtlarında kamulaştırmaya konu taşınmazın 6/12 hissesinin …, 1/12’şer hissesinin de davacılara ait olduğu, …’ın öldüğünün belirtildiği anlaşılmaktadır.
2942 sayılı Yasanın yukarıda anılan maddesi hükmü uyarınca kamulaştırma işlemlerinin iptali istemiyle açılacak davalarda, öğrenme tarihinin dava açma süresinin başlangıcına esas alınamayacağı, kamulaştırma işleminin 2942 sayılı Yasada hüküm altına alınan özel usulüne göre tebligata çıkarılarak, tebliğ tarihini izleyen günün dava açma süresinin başlangıcına esas alınacağı açıktır.
Bu durumda davacıların ve …’ın başka bir şahsın mirasçıları olup olmadığının, mirasçı değilde hissedar ise yukarıda anılan hüküm uyarınca her hissedara ayrı ayrı noter aracılığıyla tebligat yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğinden, eksik inceleme sonucu verilen davanın süreden reddi yolundaki idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, …-lira karar harcı ile fazladan yatırılan ….-lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 15.2.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.