Danıştay Kararı 6. Daire 1998/6393 E. 1999/5518 K. 10.11.1999 T.

6. Daire         1998/6393 E.  ,  1999/5518 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No: 1998/6393
Karar No: 1999/5518

Temyiz İsteminde Bulunan:…Belediye Başkanlığı
Vekili :Av….
Karşı Taraf :… Taşıma Beton ve Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Vekili :Av….
İstemin Özeti :….İdare Mahkemesinin … günlü,E:…, K:… sayılı kararının iptale ilişkin bölümünün usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti:Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’nın Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı …’nın Düşüncesi : Dava, 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca 560.000.000 lira idari para cezası verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış, idare Mahkemesince, Yönetmeliğin yollamada bulunduğu Türk Ceza Kanununa ek madde getiren 3506 ve 3591 sayılı kanun hükümlerinin özel nitelikte bir kanun olan Kıyı Kanunundaki idari para cezalarına uygulanmasının hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle verilen para cezasının 3621 sayılı Yasada belirtilen 10.000.000 liralık kısmının reddine, 550.000.000 liralık bölümünün ise iptaline karar verilmiş, kararın iptale ilişkin bölümü davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
14.12.1988 tarihinde yürürlüğe giren 3506 sayılı Kanunun ek 2. Maddesinin ikinci paragrafında, bu maddenin yürürlüge girdiği tarihten sonra kabul edilecek kanunlardaki para cezaları içinde, müteakip yıllar Bütçe Kanununda belirtilen katsayı miktarlarında artırma yapıldığı takdirde birim sayısının tesbitinde başlangıç olarak o kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki Bütçe kanununda geçerli olan devlet memurları aylıkları katsayısı esas alınacağı 17.4.1990 tarihinde yürürlüğe giren kıyı kanununun 15/a-2 maddesinde de kıyıda ve uygulama imar planı bulunan sahil şeritlerinde moloz, toprak, curuf, çöp gibi kirletici ve çevreyi bozucu etkisi olan atık ve artıkları dökenlere 10 milyon lira para cezası verileceği hükme bağlanmıştır.
Kıyı Kanununda cezaların artırımı ile ilgili bir düzenleme bulunmamakta ise de, kıyılarla ilgili düzenlemeler getiren Kıyı Kanunu konusu itibariyle genel bir kanun,içerdiği ceza hükümleri nedeniyle 3506 sayılı Kanun ise özel bir Kanun niteliğinde olduğundan, ceza artırımı ile ilgili olarak 3506 sayılı Kanuna yollamada bulunulmasına gerek yoktur.
Ek 2. maddede yer alan açık kanun hükmü karşısında kıyı kanununa göre verilen cezalarda da artırım yapılabileceğinden, Mahkemece Kanunların yürürlük tarihi ve 3621 sayılı Kanunun özel bir kanun olduğu gerekçesiyle para cezasının 550.000.000 liralık bölümünün iptali yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile cezanın tesbitinde 3501 ve 3591 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı şirkete 3621 sayılı Kıyı Kanunu uyarınca 560.000.000 lira para cezası verilmesine ilişkin 8.10.1997 günlü işlemin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, hazır beton üretim tesislerindeki kum, mıcır ve benzeri malzeme ile atıkları dere kıyısına dökmek suretiyle … Deresini kirlettiği açık olan davacıdan istenilen idari para cezasının 3621 sayılı Kanununun 15/2.maddesiyle öngörülen 10.000.000.liralık kısmında mevzuata aykırılık bulunmadığı, anılan Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin Yollamada Bulunduğu Türk Ceza Kanununa ek madde getiren 3506 ve 3591 sayılı Kanun hükümlerinin özel nitelikte bir kanun olan Kıyı Kanunundaki idari para cezalarına uygulanmasına yasal imkan olmadığından idari para cezasının 550.000.000 liralık kısmında mevzuata uyarlık görülmediği gerekçesiyle davacıdan istenilen idari para cezasının 10.000.000.liraya ilişkin kısmı için davanın reddine, fazlaya ilişkin kısım için ise işlemin iptaline karar verilmiş; kararın iptale ilişkin kısmı davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
765 sayılı Türk Ceza Kanununa 14.12.1988 tarihinde yürürlüğe giren 3506 sayılı Yasayla eklenen ek 2.maddede, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren Ek 1.madde kapsamına giren para cezaları; 1988 yılı Bütçe Kanununda 84 olarak belirlenen memur maaş katsayısının arttırılması halinde Bütçe Kanununda her 75 puan artış, bir birim olarak kabul edilerek, ek 1.maddeye göre tespit edilen ceza miktarının bulunacak birim sayısıyla çarpımı suretiyle belirlenir.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra kabul edilecek Kanunlardaki para cezaları için de, müteakip yıllar, Bütçe Kanununda belirlenen katsayı miktarında arttırma yapıldığı takdirde birim sayısının tespitinde başlangıç olarak, o Kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki bütçe Kanununda geçerli olan devlet memurları aylık katsayısı esas alınır” hükmü getirilmiş, anılan maddeyle atıfta bulunulan Ek 1.maddede ise; Kanun ve Tüzüklerde sabit bir rakam olarak gösterilmiş bulunan idari para cezaları da madde kapsamında sayılmıştır.
Bu durumda, 17.4.1990 tarihinde yürürlüğe giren 3621 sayılı Kıyı Kanununda öngörülen idari para cezalarının belirlenmesinde, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun Ek 2.maddesi hükmünün de esas alınacağı açık olup, davalı idarece bu şekilde hesaplanan idari para cezasının 550.000.000.liralık bölümünün iptaline ilişkin mahkeme kararında mevzuata uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın kısmen reddi, kısmen dava konusu işlemin iptali yolundaki ….İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının temyize konu iptale ilişkin bölümünün BOZULMASINA, ….lira karar harcı ile fazladan yatırılan …-lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 10.11.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.