Danıştay Kararı 6. Daire 1998/4989 E. 1999/5754 K. 16.11.1999 T.

6. Daire         1998/4989 E.  ,  1999/5754 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No: 1998/4989
Karar No: 1999/5754

Davacı : … Gemisi Kaptanı …
Vekili : Av. …
Davalılar : 1- Başbakanlık
2- Çevre Bakanlığı
3- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. …
Davanın Özeti: 2872 sayılı Çevre Kanununun 20, 21 ve 22. maddelerinde yer alan para cezalarının 5 kat artırılması yolundaki 1.8.1998 günlü, 23420 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 98/11415 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 22/b maddesi uyarınca 11.400.000.000. lira para cezası verilmesine ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı işleminin; Yasama yetkisinin Bakanlar Kurulunca kullanılmış olduğu,ceza arttırımının yasa ile yapılması gerektiği, cezaların memur maaş katsayısı esasına bağlanmasından sonra Bakanlar Kurulunun yetkisinin zımnen ortadan kalktığı, ayrıca raspa yaparken önlemlerin alındığı, deniz kirliliğinin başka gemiden kaynaklandığı, tespitten 3 saat önce raspa işlemlerinin bittiği, gemiye şat yanaştığı ve kirlilik önlemlerinin alındığı, … Belediyesinden izin alındığı ve bu belediye elemanlarının tutanağının bulunduğu öne sürülerek iptali istenilmektedir.
Başbakanlığın Savunmasının Özeti : 2872 sayılı Yasanın Ek 1. maddesi ile para cezalarını 10 kata kadar artırmaya Bakanlar Kurulunun yetkili kılındığı, dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Çevre Bakanlığının Savunmasının Özeti : 2872 sayılı Yasanın Ek 1. Maddesi ile para cezalarını 10 kata kadar artırmaya Bakanlar Kurulunun yetkili kılındığı, dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının Savunmasının Özeti: Dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu, dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: 2872 sayılı Yasaya 3301 sayılı Yasayla eklenen Ek-1. maddede yer alan, bu kanunun 20, 21 ve 22. Maddelerinde belirtilen ceza miktarlarını 10 katına kadar artırmaya Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu yolundaki hüküm uyarınca 98/11415 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla para cezalarının 5 kat artırıldığı, bunun da yasaya uygun olduğu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığınca verilen para cezasının da ilgili yasalarda belirtilen usuller çerçevesinde hesaplandığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
Savcı …’nın Düşüncesi: Dava, 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 22/b maddesi uyarınca 11.400.000.000 lira para cezası verilmesine ilişkin işlem ile 1.8.1998 gün ve 23420 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 98/11415 sayılı Bakanlar Kurulu kararının iptali istemi ile açılmıştır.
2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 8. maddesinin 1. fıkrasında “Her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaktır” hükmü ile aynı kanunun 3301 sayılı kanunla değişik 22. maddesinin (b) bendinde, 8. maddenin 1. fıkrasındaki kirletme yasağına uymayan gemiler ile deniz vasıtalarından, her türlü atık ve artık döken, sintine tahliyesi yapanlara, 1000 gros tondan fazla olanlara 10 milyon lira para cezası verileceği öngörülmüştür.
Aynı Kanuna 3301 sayılı Kanun ile eklenen Ek 1. madde ile, Çevre Kanunu’nun 20,21 ve 22. maddelerinde belirtilen ceza miktarlarını on katına kadar artırmaya Bakanlar kuruluna yetki verilmiştir.
Diğer taraftan Türk Ceza Kanununa 3506 sayılı kanunla eklenen Ek 1. Madde ile 1.1.1981 tarihinden 31.12.1987 tarihine kadar yürürlüğe giren kanunlardaki para cezaları üç misline çıkartılmış, aynı kanunun Ek 2. maddesi ile de, Ek 1. madde kapsamına giren para cezalarının, 1988 yılı Bütçe Kanununda 84 olan memur maaş katsayısının artması halinde ceza miktarının hesaplanma şekli öngörülmüştür.
Hernekadar davacı, Bakanlar Kuruluna ceza miktarını arttırma yetkisi verilmesinin, cezaların kanuniliği ilkesine aykırı olduğunu ileri sürmekte ise de, 2872 sayılı Çevre Kanunu ile hangi suçlara hangi cezaların verileceği (para veya hapis cezası olarak) düzenlenmiş, sadece para cezalarının artırılabilmesi konusunda idareye yetki verilmiş yeni suç ihdas edebilme yetkisi tanınmamıştır.
Bu durumda, para cezasının sınırlarını belirleyen Bakanlar kurulu kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu işleme gelince:
Dava dosyasının incelenmesinden 25.8.1998 günü yapılan denetimde, … Tersanesi bölgesinde … (…) adlı gemide deniz kirliliğini önleyici hiç bir tedbir olmadan kumraspası yapıldığı ve bu nedenle deniz kirliliğine sebep olduğu tesbit edilerek dava konusu işlemle para cezası ile cezalandırıldığı anlaşılmaktadır.
Olay yerinde çekilen fotoğraflar ile denizden alınan numune üzerinde yapılan analiz sonucu düzenlenen raporlardan deniz kirliliğine sebep olunduğu sabit bulunduğundan 2872 sayılı kanunun 22/b maddesinde öngörülen para cezasının artırımlı olarak uygulanmasına ilişkin dava konusu işlemde yukarıda yer alan hükümlere aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince önceden belirlenen 16.11.1999 gününde davacı vekili Av….’nun, davalı Başbakanlık’ı temsilen Hukuk Müşaviri …’ün, davalı Çevre Bakanlığını temsilen Hukuk Müşaviri …’nın geldiği, davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin gelmediği görülmekle Savcı …’nın katılmasıyla duruşma yapıldı. Aynı gün yapılan duruşma müzakeresinde Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, 2872 sayılı Çevre Kanununun 20, 21 ve 22. maddelerinde yer alan para cezalarının 5 kat artırılması yolundaki 1.8.1998 günlü, 23420 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 98/11415 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 22/b maddesi uyarınca 11.400.000.000. lira para cezası verilmesine ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
2872 sayılı Yasaya 3301 sayılı Yasayla eklenen Ek Madde 1’de: “Bu Kanunun 18 nci maddesinin (a), (b), (c) ve (d) fıkralarında öngörülen fona katılma payları ile 20, 21 ve 22 nci maddelerinde belirtilen ceza miktarlarını on katına kadar artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
Dava konusu edilen 1.8.1998 günlü, 23420 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 98/11415 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yukarıda belirtilen yasa hükmüne dayanılarak 2872 sayılı Çevre Kanununun 20,21 ve 22 nci maddelerinde yer alan para cezaları 5 katına çıkarılmış olup anılan Bakanlar Kurulu kararında mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 8. maddesinin 1. fıkrasında “Her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaktır” hükmü ile aynı kanunun 3301 sayılı kanunla değişik 22. maddesinin (b) bendinde, 8. maddenin 1. fıkrasındaki kirletme yasağına uymayan gemiler ile deniz vasıtalarından, her türlü atık ve artık döken, sintine tahliyesi yapanlara, 1000 gros tondan fazla olanlara 10 milyon lira para cezası verileceği öngörülmüştür.
Türk Ceza Kanununa 3506 sayılı kanunla eklenen Ek 1. madde ile de 1.1.1981 tarihinden 31.12.1987 tarihine kadar yürürlüğe giren kanunlardaki para cezaları üç misline çıkartılmış, aynı kanunun Ek 2. maddesi ile de, Ek 1. Madde kapsamına giren para cezalarının,1988 yılı Bütçe Kanununda 84 olan memur maaş katsayısının artması halinde ceza miktarının hesaplanma şekli öngörülmüştür.
Dava konusu edilen ve yukarıda yer alan Bakanlar Kurulu kararıyla da para cezaları 5 katına çıkarılmış bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, 25.8.1998 gününde yapılan denetimde İstanbul Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde … Tersanesinde… Gemisinde deniz kirliliğini önleyici hiçbir önlem almadan raspa yapıldığı ve deniz kirliliğine neden olunduğunun olay yerinde çekilen fotoğraflar ve tutulan tutanakla birlikte denizden alınan numune üzerinde yapılan analiz sonucu düzenlenen raporla saptanması üzerine 2872 sayılı Yasanın (22/b) maddesine göre dava konusu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı işlemiyle para cezası verildiği anlaşılmaktadır.
Deniz kirlilğine neden olunduğunun tutanak ve çekilen fotoğrafla birlikte denizden alınan numunelerin analizi sonucu açıkça saptanması üzerine tesis edilen dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gibi, 11.400.000.000.- lira olarak belirlenen para cezasının hesaplanmasında ilgili mevzuat hükümlerinde belirtilen usullere de bir aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın REDDİNE, peşin alanın yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, avukatlık asgari ücret tarifesine göre …- lira avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılardan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına verilmesine 16.11.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.