Danıştay Kararı 6. Daire 1998/426 E. 1999/479 K. 28.01.1999 T.

6. Daire         1998/426 E.  ,  1999/479 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No: 1998/426
Karar No: 1999/479

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Karşı Taraf : Sivas Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. …
Davalı İdare Yanında Davaya Katılan : …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Davalı İdarelerin Savunmasının Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Müdahilin Savunmasının Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, davacının hissedar olduğu Sivas … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmazı da kapsayan alanda 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporla dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden, dava konusu alanda bahçe mesafeleri, parsellerin durumu, yapılaşma oranı ve yapı yoğunluğu dikkate alındığında davacının 190 m2 hissesinin müstakil parsel haline getirilerek 60 m2 oturma alanlı bir yapının yapılmasının şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırı olacağının anlaşıldığı sonucuna varıldığından davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı Yasanın 18.maddesinin 1.fıkrasında, imar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re’sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyelerin yetkili olduğu kurala bağlanmıştır.
İmar Kanununun 18.maddesi uyarınca yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 10/a maddesinde, düzenleme ile oluşacak imar parsellerinin mümkün mertebe aynı yerdeki veya yakınındaki eski parsellere tahsisinin sağlanacağı, aynı madde (b) bendinde de plan ve mevzuata göre korunması mümkün olan yapıların tam ve hissesiz bir imar parseline intibak ettirilmesinin sağlanacağı kuralı yer almaktadır.
Anılan Yasa ve Yönetmelik hükümlerinin değerlendirilmesinden parselasyon işlemiyle amaçlananın imar planı, plan raporu ve imar yönetmeliği hükümlerine göre imar adasının tüm biçim ve boyutu, yapı düzeni, inşaat yaklaşma sınırı ve bahçe mesafeleri, yapı yüksekliği ve derinliği, yerleşme yoğunluğu, taban alanı ve kat alanı katsayısı, arazinin kullanma şekli, mülk sınırları, mevcut yapıların durumu gözönüne alınmak suretiyle sorunsuz, üzerinde yapı yapmaya elverişli imar parseli oluşturmak olduğu açıktır.
Dosyanın incelenmesinden ise dava konusu işlemle davacının 400 m2 alanlı ve üzerinde yapı bulunmayan … ada, … sayılı parseldeki 190m2 hissesine karşılık anılan parselin yakınında oluşturulan ve üzerinde bir başka şahısa ait yapı bulunan 349 m2 alanlı … ada, … sayılı parselden 1305/2400 (190 m2) pay verilerek yapı sahibi ile hisselendirildiği, davacının hissesinin bulunduğu … ada, … sayılı parselin ise davacı dışındaki eski hissedarlara(davalı idarede dahil) müştereken tahsis edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda yukarıda anılan yasa ve yönetmelik hükümleri gereği dava konusu parselasyon işlemiyle davacının hissesi oranında müstakil parsel oluşturmak mümkün olmasa bile kadastral parselinin bulunduğu yerden hisse verilmesi gerekirken zorunluluk olmadığı halde üzerinde yapı bulunan bir parselden hisse verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,…. lira karar harcı ile fazladan yatırılan ….-lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 28.1.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.