Danıştay Kararı 6. Daire 1998/3575 E. 1999/6105 K. 06.12.1999 T.

6. Daire         1998/3575 E.  ,  1999/6105 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No: 1998/3575
Karar No: 1999/6105

Davacı : … ,Türkiye … Koruma Vakfı
Vekilleri :Av….
Davalılar :1-Başbakanlık
2-Turizm Bakanlığı
İstemin Özeti :11.1.1998 günlü, 23227 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6.1.1998 günlü, 98/10496 sayılı Bakanlar Kurulu kararı eki listenin “Yeni ilan edilen yerler” başlıklı grubun 10.sırasında yer alan “… Turizm Merkezi” ilanına ilişkin işlemin; uyuşmazlık konusu bölgenin … İl sınırından itibaren başlayıp, bir doğa harikası olan koyda … Çayı’nın oluşturduğu yaklaşık 450 metre eninde 1500 metre uzunluğundaki 660 dönüm ovacığın tamamında muz tarımı yapıldığı, bölgenin tamamen özel mülkiyette olduğu, dava konusu işlemle bir rant alanı yaratılmak istenildiği, Anayasa’ya, Yasalara ve Kamu yararına aykırı olduğu öne sürülerek iptali istenilmektedir.
Başbakanlık’ın Savunmasının Özeti: Turizm alan ve merkezlerinin 2634 sayılı Yasaya göre ilgili bakanlıkların görüşü doğrultusunda hazırlanan Turizm Bakanlığı’nın önerisi ve Bakanlar Kurulu kararı ile gerçekleştirildiği, Turizm Bakanlığınca henüz planlama, altyapı, önizin, tahsis gibi işlemlerin yapılmadığı, dava konusu işlemin mevzuata uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Turizm Bakanlığı’nın Savunmasının Özeti: Turizm merkezlerinin öncelikle turizm yönünden önem taşıyan yörelerde ilan edilerek ülkenin turizm kaynakları açısından değerlendirilmeyi bekleyen ve dünya ölçeğinde yarışma olanakları sunacak olan doğal, tarihi, arkeolojik, kış, av, su sporları, sosyo-kültürel değerler ve sağlık turizmine yönlendirme ile turizmi genel dinlenme ve rekreasyon planlaması içinde ele alındığı, turizm merkezi ilanını takiben ve mevcut üst ölçekli planlara ve mevzuata göre uygulama imar planlarının gündeme geleceği, bir yerin turizm merkezi ilan edilmesinin plansız bir yapılaşmaya açılması anlamını taşımadığı, henüz planlama, altyapı, önizin, tahsis gibi işlemlerin gerçekleştirilmediği, dava konusu işlemin mevzuta uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporla dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, bölgenin özellikleri de gözönünde bulundurulduğunda, dava konusu işlemin mevzuata aykırı olduğu anlaşıldığından iptaline karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
Savcı …’un Düşüncesi: Dava, 11.1.1998 günlü, 23227 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6.1.1998 günlü, 98/10496 sayılı Bakanlar Kurulu kararı eki listenin “Yeni İlan Edilen Yerler” başlıklı grubun 10 sırasında yer alan “… … Turizm Merkezi” ilanına ilişkin işlemin iptali isteğiyle açılmıştır.
Dava konusu turizm Merkezi ilanına ilişkin işlemin 2634 sayılı Yasanın 3 ve 4. maddeleri ile 37. Maddesinin (A) fıkrası uyarınca çıkartılan yönetmelikte öngörülen koşullara ve şehircilik ile planlama esaslarına, kamu yararına uygun olup olmadığının saptanabilmesi amacıyla Danıştay 6. Dairesi tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda turizm merkezi ilan edilen alanın özellikle … çayının denize döküldüğü yerde oluşan deltanın denizden başlıyarak yarıya yakın bir bölümünü kapsadığı, turizm alanının batısının … Çayı, Doğusunun ormanlık alan, Kuzeyinin muz bahçeleri, güneyisinin ise denizle çevrili oduğu proje alanının muz bahçelerinden oluştuğu, ayrıca bu alanda 2.konut niteliğinde bir site bulunduğu turizm merkezi ilan edilen alananın esasında tarım dışı maksatlarla kullanılamayacak nitelikte olup 1.sınıf sulanan dikili ve ekonomik ölçülerde ürün alınan arazi durumunda olduğu ayrıca doğal nadir güzellikleri itibarıyla doğal sit alanı olarak korunmasında yarar olduğu saptanmış bulunmaktadır.
Bu durumda bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporla dosyanın birlikte değerlendirilmesinden dava konusu işlemin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı anlaşıldığından …-… Turizm Merkezi ilanına ilişkin dava konusu işlemin iptali gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, 11.1.1998 günlü, 23227 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6.1.1998 günlü, 1998/10496 sayılı Bakanlar Kurulu kararı eki listenin “Yeni ilan edilen yerler” başlıklı grubun 10.sırasında yer alan “…-… Turizm Merkezi” ilanına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 3.maddesinde, turizm merkezleri; turizm bölgeleri içinde veya dışında yeri, mevkii ve sınırları Bakanlığın önerisi, Bakanlar Kurulu kararı ile tesbit ve ilan edilen turizm yönünden önem taşıyan yerler veya bölümler şeklinde tanımlanmış, aynı Yasanın 4.maddesinde de, turizm bölgeleri, turizm alanları ve turizm merkezlerinin tesbitinde, ülkenin doğal, tarihi, arkeolojik ve sosyo-kültürel turizm değerleri, kış, av ve su sporları ve sağlık turizmi ile mevcut diğer turizm potansiyelinin dikkate alınacağı hükme bağlanmıştır.
2634 sayılı Yasa ile doğal, tarihi, arkeolojik ve sosyo-kültürel turizm değerleri, mevcut diğer potansiyeller de dikkate alınarak planlama ilkeleri doğrultusunda Turizm Bakanlığının önerisi ve Bakanlar Kurulu kararı ile turizm merkezlerinin tesbit edileceği belirlenmiş ve bu bölgelerde mevcut doğal, kültürel değerlerin kamu yararına korunması, turizm hizmetlerinin gereği olarak bu alanların geliştirilmesi, turizm yatırım ve işletmelerinin teşvik edilmesi ve denetlenmesi de aynı Yasa ile düzenlenmiştir.
Dava konusu turizm merkezi ilanına ilişkin işlemin 2634 sayılı Yasanın 3 ve 4.maddeleri ile 37.maddesinin (A) fıkrası uyarınca çıkartılan Yönetmelikte öngörülen koşullara ve şehircilik ile planlama esaslarına, kamu yararına uygun bulunup bulunmadığının saptanabilmesi amacıyla Dairemizin 7.7.1998 günlü ara kararı üzerine 27.1.1999 gününde uyuşmazlık konusu yerde, Naip Üye … tarafından re’sen seçilen Prof.Dr….,Doç.Dr…. ve Doç.Dr. …’dan oluşan bilirkişi kurulunca keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış, davacı temsilcisinin keşif sırasında bilirkişi kurulunda ziraat konusunda uzman bir kişinin de bulunmasının uygun olacağı yolundaki iddiası; bilirkişi kurulunun dava konusu olayın yerinde keşfi ve bilirkişi incelemesi için yeterli olması nedeniyle yerinde görülmemiş, inceleme sonucu düzenlenen raporda özetle; turizm merkezi ilan edilen alanın özellikle … Çayı’nın denize döküldüğü yerde oluşan deltanın, denizden başlayarak yarıya yakın bir bölümünü kapsadığı, turizm alanının batısının … Çayı, doğusunun ormanlık alan, kuzeyinin muz bahçeleri, güneyinin ise denizle çevrili olduğu, proje alanının kapama muz bahçelerinden oluştuğu, bu alanda 2.konut niteliğinde bir site bulunduğu, muz bahçeleri arasında yer yer alçak tünel şeklinde naylon seralarda çilek üretiminin de yapıldığı, keşif gününde alanın sulanması için … Çayı yatağından derin kuyudan alınan su ile tevsii pompaj sulaması yapılması için gerekli pompaj istasyonu, depo ve boru sisteminin bitirilmiş olduğu, sistemin bu şekliyle henüz işletmeye açılmadığının görüldüğü, alanın sulanan ve kapama muz bahçesi olarak kullanıldığı, … Çayı’nın deltasından ibaret olan, alüvyiyal, birinci sınıf tarım toprağı niteliği taşıdığı, alanın turizme açılması ile arka tarafta kalan sözde tarım alanı olarak muhafazası düşünülen kısmın da yaklaşım yolları ve turizm amaçlı kullanımın getireceği diğer tarım dışı kullanımlar için elden çıkmasının söz konusu olacağı, …’da turizm merkezi olarak ilan edilen alanın 26 Ağustos 1998 günlü, 23445 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Tarım Alanlarının Tarım Dışı Gaye ile Kullanılmasına Dair Yönetmelik”in, Tarım Dışı Maksatlarla Kullanılamayacak Olan Arazilere ilişkin 7.maddesinin a bendindeki tanıma uyduğu, dava konusu alanın, I.sınıf, sulanan, dikili ve ekonomik ölçülerde ürün alınan arazi tanımına girdiği, mikroklimatik çok özel çevre koşullarına sahip ve Anadolu’da az sayıda muz üretilebilen yerlerden ve bu alanın Güney Anadolu’da jeolojik dönemlerde oluşup günümüze kadar etrafına yaşam saçmış nadir doğal zenginliklerden birisi olduğu, bu gibi alanların sayısının ve genişliğinin Güney Anadolu’da Toros Dağlarının güney eteklerinde fazla olmadığı, doğal sit alanı gibi korunmasında sayısız yararlar bulunduğu,alanın doğusunda kıyı boyu 1.derece doğal sit alanlarının (Akdeniz Foklarının yaşam alanını içeren bölge) uzandığı, kuzey doğusunda arkeolojik sit alanının yer aldığı, dava konusu bölgenin ve yakın çevresinin korunması gerekli doğal ve kültürel varlıkların bulunduğu çok hassas bir bölge olması ve özel tarımsal üretim yapılması nedeniyle mevcut kullanıma aykırı olarak, tarım dışı amaçlarla kullanılmasının mümkün olmadığı ve …-… Turizm Merkezi ilanına ilişkin dava konusu işlemde şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı belirtilmiştir.
Anılan bilirkişi raporunun taraflara tebliği üzerine, davalı idarelerce itiraz edilmiş ise de, öne sürülen iddialar, ayrıntılı bir inceleme ürünü olan bilirkişi raporunun içeriği ve dosyadaki bilgi ve belgeler karşısında yerinde görülmemiştir.
Dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu turizm merkezi kararının bölgenin özellikleri gözönünde bulundurulduğunda, ilgili mevzuata uygun olmadığı sonucuna varılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu …-… Turizm Merkezi kararının İPTALİNE, aşağıda dökümü yapılan …lira yargılama giderinin ve avukatlık asgari ücret tarifesine göre …lira avukatlık ücetinin davalı idarelerden yarı yarıya alınarak davacıya verilmesine, keşif ve bilirkişi incelemesi için yaptırılan …liradan posta giderlerine aktarılan …lira mahsup edilerek kalan …liranın isteği halinde davacıya iadesine 6.12.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.