Danıştay Kararı 6. Daire 1998/2193 E. 1998/5507 K. 17.11.1998 T.

6. Daire         1998/2193 E.  ,  1998/5507 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No: 1998/2193
Karar No: 1998/5507

Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1-…,…, …, …,… Varisleri, …,…, …,…, …(…), …,
Vekilleri : Av….
2-… Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : 1-… Belediye Başkanlığı
Vekili : Av….
2-…,…,…, …, … Varisleri,…(…), …, ….,…, …(…), …,
Vekilleri : Av….
İstemin Özeti : …. İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’nun Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı …’in Düşüncesi : … 3.Bölge Tapu Sicil Müdürlüğünde kayıtlı … ve … parselleride kısmi olarak kapsayan parselasyon planı ile şuyulandırma cetvelinin iptali istemiyle açılan dava sonucunda dava konusu işlemin kısmen iptali; davanın kısmen reddi yolunda verilen kararın taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden, uyuşmazlığa konu taşınmazda davacılar, diğer hissedarlar ve Belediyenin paydaş olduğu anlaşılmaktadır.
Müşterek mülkiyete konu taşınmazlarda paydaşlık giderilmediği sürece paydaşlardan herbiri payı oranında taşınmazın her noktasında hak sahibi olacağından,söz konusu taşınmazın arsa düzenleme işlemine tabi tutulması halinde oluşacak tüm imar parsellerinin paydaşlara yine müşterek mülkiyet şeklinde tahsis edilmesi gerekmektedir.
Olayda,müşterek mülkiyete tabi taşımaz maliklerine düzenleme ile oluşan imar parsellerinin müşterek mülkiyet şeklinde tahsis edilmediği anlaşıldığından 3194 sayılı Kanunun 18.maddesine dayalı olarak tesis olunan düzenleme işleminde tahsis şekli yönünden hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle,davacıların temyiz isteminin kabulü,ile kararın redde ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, İstanbul, …, 3. Bölge, … ve … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, uyuşmazlık konusu taşınmazların bir kısmının 14.2.1996 onanlı 1/1000 ölçekli imar planı kapsamında kaldığı ve yol, açık pazar alanı, park, kamu tesisi alanı olarak belirlendiği, parsellerde … Büyükşehir Belediyesinin de payı bulunduğundan parselasyon işlemi kapsamında bulunan alanın düzenleme ortaklık payı oranının % 35’i aşmasının önlenmesi amacıyla belediyenin payının parselasyon işlemi kapsamında kalmasını sağlayacak şekilde ifraz işlemi yapılarak, davacıların payının dava konusu parselasyon işlemi dışında tutulduğu, anlaşıldığından, imar planında kısmen yol, kısmen de açık pazar alanında, yani umumi hizmetlere ayrılan alanda kalan 792 parsel sayılı taşınmazın belediye payı olarak parselasyon işlemi kapsamına alınmasında ve düzenleme ortaklık payı oranının %35’in altına indirilmesine ilişkin parselasyon işleminde mevzuata aykırılık bulunmadığı; kısmen park, yol ve sağlık tesisi alanında kalan 790 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise, parselin park ve yol alanında yani umumi hizmet alanında kalan kısmı için işlemin aynı gerekçe ile hukuka uygun olduğu, sağlık tesisleri alanı olarak ayrılmış bulunan kısmı yönünden ise parselasyon alanındaki tüm parsel maliklerinin hisselendirilmesi gerektiğinden hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile dava konusu işlemin 790 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kısmının iptaline, 792 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak açılan davanın ise reddine karar verilmiş, bu karar taraflarca temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, 431230 m2 lik … parsel sayılı taşınmazın ve 376.900 m2 lik … parsel sayılı taşınmazın davacılar ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının müşterek mülkiyetinde bulunduğu, her iki parselin de bir kısmını içine alan bölgenin 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planının 14.2.1996 gününde onandığı ve bu planlar uyarınca uyuşmazlık konusu parselleri de kısmen içine alan bölgede 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca tesis edilen parselasyon işlemi ile oluşturulan ada dağıtım cetvellerinin belediyece ilan edilmesi üzerine, davacıların, kendi isimlerinin bu cetvelde yer almadığını, kendilerine de pay verilmesi gerektiğini belirterek 16.10.1996 gününde itirazda bulundukları ve 60 gün içinde yanıt verilmeyince, parsellerin parselasyon işlemi kapsamı dışında tutulan bölümlerinin … Barajı Su toplama ve koruma havzasında kaldığı ve kendilerinin mağdur edildiği iddiası ile bu davayı açtıkları anlaşılmaktadır.
Bu davanın açılmasından sonra,davalı idarece düzenlenen ve savunma ekinde dosyaya sunulan 20.12.1996 günlü cevabi yazıda, parsellerin imar planı kapsamında kalan bölümlerinde parselasyon işlemi tesis edildiği, bu alanın tamamının planda kamu alanları ile yol olarak belirlenmiş olması nedeniyle, 3194 sayılı Yasanın 18. maddesinin uygulanmasına ilişkin Yönetmeliğin 32. Maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı oranının % 35’i aşmasını önlemek için parsellerin İstanbul Büyükşehir Belediyesi mülkiyetinde olan bölümlerinin ayrılması ve sadece bu kısmın parselasyon işlemi kapsamına alınması amacıyla 3194 sayılı Yasanın 16. maddesi uyarınca yapılan ifraz çalışmalarının devam ettiği, diğer hissedarların payının ise parselasyon işleminin kapsamı dışında tutulmasının amaçlandığı belirtilmektedir.
Özel şahıslar ve belediyenin müşterek mülkiyetinde bulunan taşınmazlarda paydaşların her biri, payı oranında taşınmazın her noktasında hak sahibidir. Müşterek mülkiyete konu taşınmazlarda paydaşlık giderilmeden 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılacak parselasyon işlemlerinde, yeni oluşturulan imar parsellerinin paydaşlara yine müşterek mülkiyet şeklinde tahsis edilmesi gerekir.
Uyuşmazlık konusu olayda ise, parselasyon işleminin tesis edilmesinden ve ada dağıtım cetvellerinin ilan edilmesinden sonra düzenlenen 20.12.1996 günlü, … sayılı davalı idare imar işleri müdürlüğü yazısında ve savunmada 3194 sayılı Yasanın 16. maddesi uyarınca ifraz çalışmalarının başlatıldığı belirtildiğinden, parselasyon işleminin tesis edildiği tarihte taşınmazların müşterek mülkiyette bulunduğu ve bu parselasyon işlemi sonucunda davacılara müşterek mülkiyet şeklinde taşınmaz tahsis edilmediği sonucuna varılmaktadır. Dosyada bulunan 28.11.1996 günlü, … sayılı belediye encümeni kararlarında parsellerin 3194 sayılı Yasanın 16. maddesi uyarınca ifraz edildiği belirtilmekte ise de, davacıların bilgisi olmadan tesis edildiği sonucuna varılan bu encümen kararlarının parselasyon işleminden sonra tesis edilip edilmediklerinin ve hukuki geçerliliklerinin araştırılması ve bu araştırma sonucuna göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, …. İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, ….-lira karar harcı ile fazladan yatırılan ….-lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 17.11.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.