Danıştay Kararı 6. Daire 1997/6094 E. 1998/2786 K. 22.05.1998 T.

6. Daire         1997/6094 E.  ,  1998/2786 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No: 1997/6094
Karar No: 1998/2786

Temyiz İsteminde Bulunan: …
Vekilleri :Av….,Av….
Karşı Taraf :Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili :Av….
İstemin Özeti :… Nöbetçi İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti:Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı …’in Düşüncesi : Tebligat Kanununun 3220 sayılı yasayla değişik 21.maddesinde,bildirim olanaksızlığı düzenlenmiş ve Tebligat Tüzüğünün 30.maddesinde,ilgilinin bildirdiği adreste bulunmaması durumunda görevli memurun ne şekilde davranacağı,koşut bir hükümle açıklığa kavuşturulmuştur.
Bu düzenlemelere göre, ilgilisi adresinde bulunmazsa, PTT görevlisi, adreste bulunmama nedenini bilmesi olası kişilerden soruşturarak,aldığı yanıtları bildirim tutanağına yazıp imzalatacak,imzadan çekinirlerse bu durumu belirterek kendisi imzalayacaktır.
Belirtilen hükümlerin sevkindeki amaç,izlenecek yöntemi belirleme yanında kişilere hukuki güvence sağlamaktır.
Dava konusu olayda ise,söz konusu araştırma yapılmadan ve saptama tutanağı düzenlenmeden,adresinde bulunmama durumuyla yetinilmiş,adreste bulunmama nedeniyle ilgili olarak bir soruşturma çabasına girilmemiştir.
Bu durumda,yasa ve tüzükte belirlenen yönteme uyulmadan yapılan bildirimin geçerliliğinden söz edilemeyeceğinden,aksine hüküm kuran idare mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle,davacı temyiz isteminin kabulüyle idare mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, …, … İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … parsel sayılı taşınmazın ucuz konut yapımı amacıyla kamulaştırılmasına ilişkin 6.6.1996 günlü, … sayılı büyükşehir belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, kamulaştırma ihbarnamesinin davacının bilinen adresine 17.9.1996 gününde tebliğ edilmek istendiği, ancak dağıtım saatinde adreste kimsenin bulunmaması nedeniyle tebliğ memuru tarafından 7201 sayılı Kanunun 21.ve Tüzüğün 30.maddesine göre işlem yapılarak tebliğ evrakının mahalle muhtarına teslim edildiği ve adrese … nolu ihbarnamenin bırakıldığı, bu durumda 17.9.1996 tarihinden itibaren 2942 sayılı Yasada öngörülen 30 gün içinde dava açılması gerekirken bu süre geçirilerek 14.5.1997 tarihinde açılan davada süreaşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın 2577 sayılı Yasanın 15/1-b maddesi uyarınca reddine karar verilmiş; bu karar davacı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 14.maddesinde, kamulaştırılacak taşınmaz mal sahibinin, zilyedinin ve diğer ilgililerin noter… aracılığıyla yapılan tebligat gününden, kendilerine tebligat yapılamayanlara tebligat yerine geçmek üzere gazete ile yapılan ilan tarihinden… itibaren otuz gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda dava açabilecekleri hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21.maddesinde, kendisine tebligat yapılacak kimse veya tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbirinin gösterilen adreste bulunmaması veya tebellüğden imtina edilmesi halinde,tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyet azasından birine veyahut zabıta amir ve memuruna imza mukabilinde teslim edeceği ve teselsüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber,adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirileceği,ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı kuralına yer verilmiştir.
Tebligat Tüzüğünün 28.maddesinin 1.fıkrasında, kendisine tebliğ yapılacak kimse veya muhatap namına tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbirinin gösterilen adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel olan komşu kapıcı gibi kimselerden veya o yerin muhtar veyahut ihtiyar heyeti veya meclisi azalarından veyahut zabıta amir veya memurlarından tahkik ederek vaki olacak beyanı tebliğ mazbatasına yazıp altını imzalatması,beyan yapan imzadan imtina ederse bu durumu şerh ve kendi imzası ile tasdik etmesinin lazım olduğu, son fıkrasında, muhatap ve onun yerine tebligat yapılacak kimseler, o adreste bulundukları halde tebliğin yapılacağı sırada orada mevcut değillerse 30 uncu maddeye göre muamele yapılacağı ve 30.maddede ise,28.maddenin son fıkrasında zikredilen ahvalde tebliğ memurunun 7201 sayılı Kanunun 21.maddesinde öngörülen usule paralel olarak hareket edeceği belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen maddelerin birlikte değerlendirilmesinden, Tüzüğün 28. maddesinin tebligat memurunun ne şekilde davranacağını belirlediği,buna göre tebligat memurunun ilgilinin veya onun adına kendisine tebligat yapılabilecek olanların bulunmamaları halinde adreste neden bulunmadığını bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclis üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak tevsik etmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu durumda, Tebligat Kanununun 21.maddesine göre yapılacak tebliğ işleminin geçerliliği memurun yapacağı araştırmalara göre muhatabın bu adreste bulunduğunun tespitine ve bu işlemi tebligat tutanağına yazarak maddede belirtilen kişilere imzalatmasına bağlı olacağı açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, davacıya ait taşınmazın ucuz konut yapılması amacıyla kamulaştırılmasına ilişkin 6.6.1996 günlü, … sayılı büyükşehir belediye encümeni kararının 17.9.1996 gününde davacının adresine tebliğ edilmek istenildiği, ancak davacının dağıtım saatinde adresinde bulunmaması üzerine 7201 sayılı Kanunun 21. ve tüzüğün 30.maddesine göre işlem yapılarak tebliğ evrakının mahalle muhtarına teslim edildiği ve adrese … nolu ihbarnamenin bırakıldığı anlaşılmıştır.
Olayda, davacının tebliğ evrakındaki adresinin apartman olduğu görüldüğünden dağıtım saatinde adresinde bulunmama nedenini bilmesi muhtemel kapıcıya, komşuya, yöneticiye sorulmasının mümkün olup olmadığının araştırılması, belirtilen kişilere sorma imkanı olduğunun tespit edilmesi halinde ise tebliğ evrakında bu konuya yönelik bir bilginin yer alması gerektiğinden İdare Mahkemesince bu hususlar araştırılmaksızın tebliğ memuru tarafından 7201 sayılı Yasanın 21.maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun bir tebliğ işlemi olarak değerlendirilmesi suretiyle davanın süreaşımı nedeniyle reddedilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle … Nöbetçi İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, ….lira karar harcı ile fazladan yatırılan …-lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 22.5.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.