Danıştay Kararı 6. Daire 1997/4721 E. 1998/4740 K. 21.10.1998 T.

6. Daire         1997/4721 E.  ,  1998/4740 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No: 1997/4721
Karar No: 1998/4740

Temyiz İsteminde Bulunan :… Valiliği
Karşı Taraf :…Gübre Fabrikaları A.Ş.
Vekili :Av….
İstemin Özeti :….İdare Mahkemesinin … günlü, E:… K:… sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden, davacı fabrikaya ait atıkların çevre kirliliğine neden olduğu anlaşıldığından ve bu kirletme nedeniyle ilgilinin sorumluluğunun herhangi bir şekilde ortadan kaldırılması dasözkonusu olamayacağından, dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenle işlemin iptali yolundaki idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı şirketin çevreyi kirlettiği nedeniyle 2872 sayılı çevre kanunu uyarınca 97.500.000.-TL.para cezası verilmesine ilişkin 10.6.1994 günlü, 9064/16 sayılı Valilik işleminin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, dosyanın incelenmesinden, 2.6.1994 gününde davacı şirketin atık stok sahasında yapılan denetimde çevre kirliliğine yol açtığının saptanması üzerine dava konusu işlemin tesis edildiğinin anlaşıldığı, sözkonusu atık maddelerin davacı şirket ile yapılan taşıma sözleşmesi uyarınca … Tic. Nakliyat Taahhüt firması tarafından 6-7 yıldır band ağzından alınarak taşındığı ve stoklamanın bu firmaca yapıldığı, doğacak aksamalardan anılan firmanın sorumlu tutulacağının sözleşmede beirlendiği, tesbit yapılan yerin anılan firmaya ait olduğu, bu yerde daha önce var olan bir fabrikanın atıklarının da bulunduğunun öne sürüldüğü, atıkların davacı şirkete ait olduğunu kesin olarak kanıtlar bilgi ve belgede bulunmadığından, atık maddeleri kimin stokladığı sorumlusunun kim olduğu yolunda yeterli bir inceleme yapılmadığı ve bu hususun açık ve kesin olarak ortaya konmadığı sonucuna ulaşıldığı nedeniyle dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
2872 sayılı Çevre Kanunu’nun tanımlar başlıklı 2.maddesinde “kirleten” teriminin, fiilleri sonucu doğrudan veya dolaylı olarak çevre kirliliğine sebep olan gerçek ve tüzel kişileri ifade ettiği, aynı Yasanın 8.maddesinde de, her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde, ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermenin,depolamanın, taşınmanın,uzaklaştırmanın ve benzeri faaliyetlerde bulunmanın yasak olduğu; kirlenme ihtimalinin bulunduğu durumlarda ilgililerin kirlenmeyi önlemekle, kirlenmenin meydana geldiği hallerde kirletenin, kirlenmeyi durdurmak, kirlenmenin etkilerini gidermek veya azaltmak için gerekli tedbirleri almakla yükümlü oldukları hükme bağlanmıştır. Anılan Yasanın 12.maddesinin 2.fıkrasında, kuruluş ve işletmelerin faaliyetlerinin denetlenmesi için kullandıkları yakıtın ve çıkardıkları atık ve artıkların özellik ve miktarına ilişkin bilgileri sürekli ve düzenli olarak belirlemek, bu hususları belgelemekle ve bunları Çevre Genel Müdürlüğüne bildirmekle yükümlü oldukları hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirkete ait fabrikanın çıkardığı atık maddelerin döküldüğü stok sahasında yapılan denetimde, tedbirlerin yetersiz olması nedeniyle atıkların deniz suyu ile teması sonucunda çevre kirliliğine neden olunduğunun saptanması üzerine dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı şirkete ait fabrikanın işletilmesi sonucu ortaya çıkan atıkların çevreye zarar vermesinin önlenmesi amacıyla faaliyette bulunan şirket tarafından her türlü önlemin alınması yasa gereğidir. Bu yükümlülük sadece fabrika sahası ile sınırlı olmayıp atıkların başka bir yerde stoklanması durumunda da bu maddelerin çevreyi kirletmesine engel olunması ve bunun denetiminin yapılması gerekmektedir. Olayda her ne kadar davacı şirket ile … Ticaret Nakliyat Taahhüt A.Ş. arasındaki taşıma sözleşmesi ile fabrikaya ait atıkların fabrika bant çıkışından alınarak taşınmasına ve anılan firmaya ait bir sahada stoklamasına karar verilmiş ve bu aşamadan sonra sorumluluğun taşıyıcı firmaya ait olduğu belirtilmişse de, işletme sahibi olan davacı şirketin bu atıklar nedeniyle kirliliği önleme sorumluluğunun herhangi bir şekilde devredilmesi sözkonusu olamayacağı gibi bu atıkların başka bir şirkete ait sahada stoklanması da ilgilinin yükümlülüklerini ortadan kaldırmayacağı, kaldı ki anılan sahada stoklanan atık maddelerin de davacı şirkete ait fabrikadan çıkan atıklar olduğu konusunda da bir ihtilaf bulunmaması nedeniyle çevre kirliliğine sebep olduğu açık olan davacı şirket hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu durumda, aksi yönde verilen idare mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, ….İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 21.10.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.