Danıştay Kararı 6. Daire 1997/4422 E. 1998/4215 K. 30.09.1998 T.

6. Daire         1997/4422 E.  ,  1998/4215 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No: 1997/4422
Karar No: 1998/4215

Temyiz İsteminde Bulunanlar:1-… 2-…
3-… 4-…
5-… 6-…
7-… 8-…
9-… 10-…
Müşterek Adresleri: …
Karşı Taraf: 1- Özel Çevre Koruma Kurulu Başkanlığı
Vekili: Av. …
2- … Belediye Başkanlığı
Vekili: Av….
İstemin Özeti : ….İdare Mahkemesinin … günlü, E:… K:… sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
… Belediye Başkanlığı’nın Savunmasının Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Özel Çevre Koruma Kurulu Başkanlığı’nın Savunmasının Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı …’nun Düşüncesi : Davacı, Özel Çevre Koruma Kurulunun 21.6.1994 tarihinde onaylanan revizyon imar planının … Mahallesi kıyı bandı ile ilgili kısmının iptali isteğiyle dava açmıştır.
İdare Mahkemesi, … Belediyesince 1/1000 ölçekli planın uygulandığı kıyı bandında imar adaları ölçeğinde % 56 oranında yapılaşmanın olduğunun saptanması üzerine dava konusu imar planı değişikliğinin yapıldığı, Kıyı Yasasının Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin değiştirilmesinden sonra yapılan plan değişikliğinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Davacılar kıyı kenar çizgisinden itibaren 20 metrelik alanın tamamen yapılaşmaya açıldığını % 56 yapılaşma olmadığını, kıyı yasası ile belirlenen temel ilkelere aykırı plan yapıldığını öne sürmektedirler.
Kıyı Kanununda sahil şeridi, kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak en az 100 metre genişliğindeki alan olarak tanımlanmış, Kıyı Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Yönetmelikte de, sahil şeridinin birinci bölümünün, sadece açık alanlar olarak düzenlenen yeşil alan, çocuk bahçesi, gezinti alanları, dinlenme ve yönetmelikte tanımlanan rekreaktif alanlardan ve yaya yollarından oluşan, kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak 50 metre genişliğinde belirlenen alan olduğu, ikinci bölümünün, sahil şeridinin birinci bölümünden sonra kara yönünde yatay olarak en az 50 metre genişliğinde olmak üzere belirlenen ve üzerinde sadece Kanunun 8.maddesinde ve bu yönetmelikte tanımlanan toplumun yararlanmasına açık günü birlik turizm yapı ve tesisleri,taşıt yolları,açık otoparklar ve arıtma tesislerinin yer aldığı bölüm olduğu kurala bağlanmıştır.
Kıyı Yönetmeliğinde tanımı yapılan kavramların kapsamının Kanunun 5 inci maddesinde öngörülen “genel esaslar” çerçevesinde değerlendirilip yorumlanacağı tabiidir.Bu nedenle,Kıyı Kanununun uygulanmasına Daire Yönetmelikte “Kısmi Yapılaşmanın” tanımı yapılırken imar adalarından söz edilmiş olması,tüm adaların birarada değerlendirilmesi anlamını taşımamakta,uyuşmazlığa esas olan “ada” daki yapılaşma durumu dikkate alınarak inceleme yapılması gerektirmektedir.
Buna göre, yukarıda belirtilen yasal esaslar çerçevesinde mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yönetmeliğin hukuka aykırı yorumu ile verilen Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, … Mahallesi ile ilgili 21.6.1994 onaylı imar planı değişikliğinin kıyı bandına ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; dosyanın incelenmesinden, …nin 12.6.1988’de Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilmesinden sonra 26.1.1989’da 1/1000 ölçekli uygulama imar planının onaylandığı, 11.7.1992 tarihli Kıyı Kanununun Değiştirilmesine Dair Kanun uyarınca 28.3.1993’te imar planının revize edildiği, 30.3.1994 tarihinde Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin değişmesi üzerine de anılan değişiklik uyarınca Fethiye Uygulama İmar Planının kıyı bandının yeniden revizyona tabi tutulması zorunluluğunun ortaya çıkması nedeniyle planın uygulandığı kıyı bandında imar adaları ölçeğinde % 56 oranında yapılaşma olduğundan bahisle dava konusu imar planı değişikliğinin kabul edildiği anlaşıldığından Yönetmelik değişikliğinden sonra yapılan imar planı değişikliğinde yönetmelik kurallarına aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
3830 sayılı Kıyı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda sahil şeridi, kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak en az 100 metre genişliğindeki alan olarak tanımlanmış, Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Yönetmelikte de, sahil şeridinin birinci bölümünün,sadece açık alanlar olarak düzenlenen yeşil alan, çocuk bahçesi, gezinti alanları, dinlenme ve Yönetmelikte tanımlanan rekreaktif alanlardan ve yaya yollarından oluşan, kıyı kenar çizgisinden itibaren, kara yönünde yatay olarak 50 metre genişliğinde belirlenen alan olduğu, ikinci bölümünün, sahil şeridinin birinci bölümünden sonra kara yönünde yatay olarak en az 50 metre genişliğinde olmak üzere belirlenen ve üzerinde sadece Kanunun 8.maddesinde ve bu Yönetmelikte tanımlanan toplumun yararlanmasına açık günübirlik turizm yapı ve tesisleri,taşıt yolları,açık otoparklar ve arıtma tesislerinin yer aldığı bölüm olduğu kurala bağlanmıştır.
Kıyı Kanunu ve ilgili yönetmeliğin kimi maddeleri, yürürlük tarihlerinden önceki imar planlarında yapılaşma öngörülmüş ancak henüz yapılaşmamış alanların düzenlenmesine yönelik olduğundan, planda yapılaşmayı yasaklayan amaçlara tahsis edilmiş taşınmazları kapsamamaktadır. Bu nedenle mevcut imar planında kamunun kullanımına ayrılmış bir taşınmazın, sözü edilen yasa ve yönetmelik hükümlerinin yürürlüğe girmesinden sonra,imar planında değişiklik yapılması suretiyle yukarıda değinilen kurallara ters düşen amaçlara tahsis edilmesi mümkün değildir.
Dosyanın incelenmesinden, mahkemece, davacıların dava konusu plan değişikliği ile kıyı kenar çizgisinden itibaren tamamen yapılaşmaya kapalı olan 20 metrelik bölümün de yapılaşmaya açıldığı ve % 56 oranında yapılaşma bulunduğu yolundaki davalı idare iddiasının yerinde olmadığına ilişkin iddialarının yeterince araştırılmadığı ve Kıyı Kanunu ile uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümleri yürürlüğe girmeden önce sözkonusu alanın imar planında hangi amaca ayrıldığı ve yapılaşmaya açık olup olmadığının açıklığa kavuşturulmaksızın kısmi fiili yapılaşmadan söz edilerek plan değişikliğinin uygun olduğuna karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda yukarıda sözü edilen yasa hükümleri de dikkate alınarak, yasa ve yönetmelik hükümleri yürürlüğe girmeden önce bölgede mevcut imar planına göre dava konusu alanının yapılaşmaya açılıp açılmadığı, eğer açılmışsa % 50 oranında yapılaşmanın gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarının mahkemece araştırılarak yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle ….İdare Mahkemesinin … günlü, E:… K:…. sayılı kararının BOZULMASINA, ….-lira karar harcı ile fazla yatırılan ….-lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 30.9.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.