Danıştay Kararı 6. Daire 1997/1582 E. 1998/893 K. 18.02.1998 T.

6. Daire         1997/1582 E.  ,  1998/893 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No: 1997/1582
Karar No: 1998/893

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : Av….
Karşı Taraf : … Belediye Başkanlığı
İstemin Özeti : ….İdare Mahkemesinin … günlü, E:… K:… sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti:Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı …’un Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, davacıya ait … parsel sayılı taşınmazı da kapsayan parselasyon işlemi ile parselasyon işlemine yapılan itirazın reddine ilişkin 20.11.1995 günlü, … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış, idare Mahkemesince; parselasyon işlemlerinin davalı belediye encümenince 29.5.1995 tarihinde onaylandığı, 29.5.1995-29.6.1995 tarihleri arasında askıya çıkarılarak, ilgililere ilanen tebliğ edildiği, parselasyon işlemlerine karşı askı süresinin son gününden itibaren 60 gün içinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra açılan davada süreaşımı bulunduğu gerekçesiyle, davanın 2577 sayılı Yasanın 15/1-b maddi uyarınca reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “Dava Açma Süresi” başlıklı 7.maddesinde dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve İdare Mahkemelerinde altmış gün olduğu; ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; yine aynı Yasanın “Üst makamlara Başvurma” başlıklı 11.maddesinde, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce,idari işlemin kaldırılması,geri alınması, değiştirimesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurunun işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, 60 gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı kurala bağlanmıştır.
Özel Kanun olan 3194 sayılı İmar Kanununun, “Planların Hazırlanması ve Yürürlüğe Konulması” başlıklı 8.maddesinin (b) bendinde ise, “imar planları; nazım imar planı ve uygulama imar planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır.Belediye Meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tesbit edilen ilan yerlerinde bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi 15 gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar” hükmü yer almaktadır.
Anılan Yasanın 19.maddesinin 1.fıkrasında imar planlarına göre parselasyon planlarının yapılıp, belediye ve mücavir alan içinde belediye encümeni, dışında ise il idare kurulunun onayından sonra yürürlüğe gireceği, bu planların bir ay müddetle ilgili idarede asılacağı, ayrıca mutat vasıtalarla duyurulacağı, bu sürenin sonunda planın kesinleşeceği, tashih edilecek planlar hakkında da bu hükmün uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.
Anılan maddelerin birlikte değerlendirilmesinden, parselasyon işlemlerine karşı, 2577 sayılı Yasanın 11.maddesi kapsamında başvuru için, özel bir kanun olan 3194 sayılı Yasanın 8/b maddesi ile özel bir itiraz süresi getirildiği anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında, parselasyon işlemlerine karşı, bir aylık askı süresi içinde 2577 sayılı Yasanın 11.maddesi kapsamında başvuruda bulunulması ve bu başvuruya idari dava açma süresinin başlangıç tarihi olan son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde cevap verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde, bu tarihi takip eden 60 günlük dava açma süresi içinde veya son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde cevap verilmek suretiyle isteğin reddedilmesi halinde bu cevap tarihini izleyen günden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde idari dava açabileceği sonucuna varılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda ise, parselasyon işleminin 29.5.1995 tarihinde bir aylık süre ile askıya çıkarıldığı, davacının askı süresinin son günü 29.6.1995 tarihinde parselasyon işlemine itiraz ettiği, bu başvuruya 60 gün içinde cevap verilmeyerek isteğin reddedildiği, davacının 16.11.1995 gününde yaptığı müracaatın davalı idarece 20.11.1995 günlü yazı ile reddedildiği, 22.1.1996 tarihinde de davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Oysa bir aylık askı süresi içinde parselasyon işlemine yapılan itirazın, askı süresinin son gününü izleyen günden itibaren 60 gün içinde cevap verilmemek suretiyle reddedilmesi sözkonusu olduğundan, takip eden 60 günlük süre içinde açılması gereken davanın bu süreler geçirildikten sonra 22.1.1996 tarihinde açılması nedeniyle davada süreaşımı bulunduğundan sonuç itibariyle mahkeme kararında isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu …İdare Mahkemesinin … günlü, E:… K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA, fazla yatırılan …-lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 18.2.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.