Danıştay Kararı 6. Daire 1997/1142 E. 1998/1566 K. 17.03.1998 T.

6. Daire         1997/1142 E.  ,  1998/1566 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No: 1997/1142
Karar No: 1998/1566

Temyiz İsteminde Bulunan:…
Karşı Taraf :1-Şişli Belediye Başkanlığı
Vekili:Av….
2-Kağıthane Belediye Başkanlığı
Vekili:Av….
İstemin Özeti :….İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Şişli Belediye Başkanlığı’nın Savunmasının Özeti:Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Kağıthane Belediye Başkanlığı’nın Savunmasının Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Davacının parseliyle ilgili olarak yapılan parselasyon işlemi nedeniyle ve söz konusu işlemin İdare Mahkemesi kararıyla iptal edilmesinden sonra anılan kararın uygulanmamasından dolayı maddi zararın doğduğu açık olduğundan, bu hususun Mahkemece araştırılarak zararın tespiti suretiyle tazmini yoluna gidilmesi gerekeceğinden,maddi tazminat isteminin reddedilmesine ilişkin mahkeme kararında isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Savcı …’nin Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, …, … Sokak, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazı da kapsayan alanda 2981/3290 sayılı Yasa hükümleri uyarınca yapılan parselasyon işleminin iptali istemiyle açılan davada İstanbul 3.İdare Mahkemesince verilen yürütmenin durdurulması kararının uygulanmaması nedeniyle uğranılan 1.500.000.000.lira maddi zararın dava tarihinde itibaren yürütülecek faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılmış;İdareMahkemesince,dosyanın incelen mesinden, davacı tarafından bu dava açıldıktan sonra 30.10.1995 günlü imar planı değişikliği ile davacı parseli lehine sınır düzeltilmesi yoluyla şuyulandırma cetvelinde belirtilen miktarda tahsis yapıldığının anlaşıldığı,bu durumda davacının gerçekleşmiş fiili bir zararından sözedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
2709 sayılı T.C. Anayasasının 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin huukuk devleti olduğu, 125. maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu, 138. maddesinin son fıkrasında da yasama, yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda oldukları; 2577 sayılı Yasanın 28. maddesinin birinci ve üçüncü fıkralarında ise, idarenin Danıştay, bölge idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre en geç otuz gün içinde işlem tesis etmeye ya da eylemde bulunmaya mecbur oldukları, işlem tesis edilmeyen ya da eylemde bulunulmayan hallerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabileceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden ….İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla davacıya ait … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazın 15 m2’sinin … sayılı parsele dahil edilmesi sonucunu doğuran ve 23.3.1989 günlü, … sayılı belediye encümeni kararıyla kabul edilen parselasyon işleminin … sayılı parsel üzerindeki ve … sayılı parsele tecavüzlü bulunan binanın kurtarılması amacıyla yapıldığı, ıslah imar planına aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiği, bu kararın Danıştayca onanarak kesinleşmesine rağmen davalı idarece anılan kararın, daha önce de Mahkemenin … günlü, E:… sayılı yürütmenin durdurulması isteminin kabulü yolunda verilen kararın gereğinin yerine getirilmeyerek, davacı parseli üzerindeki tecavüzlü yapının aykırılığının giderilmediği anlaşıldığından, belirtilen durum nedeniyle davacının bir zarara uğradığı kuşkusuzdur.
Bu durumda, mahkemece davacının tazminat isteminin incelenerek fiilen uğradığı zararın miktarı tespit edilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekmekte iken davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle …İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, …-lira karar harcı ile fazladan yatırılan …-lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 17.3.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.