Danıştay Kararı 6. Daire 1996/523 E. 1996/5823 K. 17.12.1996 T.

6. Daire         1996/523 E.  ,  1996/5823 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No: 1996/523
Karar No: 1996/5823

Davacı : … Belediye Başkanlığı
Davalı :Bayındırlık ve İskan Bakanlığı
Davanın Özeti :16.1.1996 gününde onaylanan … İli, Barajı Su Toplama Havzası 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni İmar Planı ile Plan notlarının; daha önce hazırlanan ve kesinleşen 1/1000 ve 1/5000 ölçekli planların ortadan kaldırıldığı, bu planlarda 7.sınıf toprak kabiliyetindeki yerler gelişme alanı olarak belirlendiği dava konusu planın ise tamamen farklı bir bölge gösterdiği ve KAKS:0.60 önererek yoğunluk artışı yarattığı, plan notunun 6.1:1.1.maddesine göre Kentsel Konut Yerleşme Planlarında minimum parsel büyüklüğü:500 m2 KAKS:0.60 olarak belirlendiği, oysa mevcut yapılaşmış parseller 300 m2 olduğundan bu durumun uygulamada sorun yaratacağı, hiç depolama alanı ayrılmadığı, plandaki belediye sınırlarının, yürürlükteki sınırlara uymadığı, mücavir alan sınırları içindeki makilik fundalik alanın tapulu mülk olması nedeniyle bu alanın kaldırılması gerektiği, plandaki aksaklıkların 3.10.1992 tarihli Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartına aykırı olduğu öne sürülerek iptali istenilmektedir.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın Savunmasının Özeti :Havzanın korunması çalışmalarına 1976 da, plan çalışmalarına ise 1991 de başlanıldığı, koruma alanları ve yerleşik alan sınırlarının belirlendiği 16.11.1993 günlü yazı ile idarelere, çevre düzeni planlama alanında yönetmeliğe aykırı ruhsatsız yapıların hızla arttığı, bu tür yapıların denetlenmesi, mevzuata aykırı yapılar hakkında yasal işlemlerin yapılması plan çalışmaları süresinde yeni plan onaylarının yapılmaması gerektiğini bildirdikleri, havzadaki talepler, İzmir Metropolünün ihtiyaçları gözönüne alınarak İzmir Büyükşehir Bütünü 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Nazım İmar Planı Revizyonunun havza içinde kalan ve Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliğine aykırı olması nedeniyle iptal edilen kesimlerinde İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin 23.5.1995 günlü, … sayılı kararı ile Havza Yönetmeliği koşullarına göre Depolama Alanı ayrılması tavsiyesi uygun görülerek planda belirlendiği, idari sınırlara ilişkin itirazın Valilikçe 1/25000 ölçekli harita üzerinde tesbit edilerek iletilmesi halinde değerlendirilebileceği, Barajının kirlilikten korunması,koruma kullanma dengesinin sağlanmasını amaçlayan dava konusu planın planlama ve şehircilik ilkeleriyle kamu yararına uygun olduğu öne sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi ‘nun Düşüncesi : … Yerleşmesine içme ve kullanma suyu temin edecek olan Barajının evsel,endüstriyel,tarımsal ve her türlü hayvancılık faaliyetinden kaynaklanan atıksular ile kirlenmesini önlemek ve toplum sağlığını korumak, içme suyu havzasının doğal potansiyelini en İyi biçimde değerlendirmek amacıyla hazırlanan dava konusu plan ve plan notlarında şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların planın iptalini gerektirir nitelik taşımadığı anlaşıldığından davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı … ‘ın Düşüncesi :Dava,16.1.1996 gününde Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan 1/25000 ölçekli Barajı Su Toplama Havzası Çevre Düzeni Planı ve plan notlarının iptali isteğiyle açılmıştır.
İmar planları insan, toplum, çevre münasebetlerinde kişi ve aile mutluluğu ile toplum hayatını yakından etkileyen fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya kavuşturmak, yatırımların yer seçimlerini ve gelişme eğilimlerini yönlendirmek ve toprağın korunma, kullanma dengesini en rasyonel biçimde belirlemek amacıyla hazırlanırlar.
3194 sayılı Yasanın 5. maddesinde tanımlanan çevre düzeni planı, ülke düzeyinde kentsel gelişme, sanayi, tarım, turizm doğal ve kültürel değerler açısından sektörel özellik gösteren ve çevresel bütünlüğü olan alanlarda varsa bölge planlarına uygun olarak düzenlenen yerleşme ve arazi kullanım biçimlerini belirleyen, sektörler arasında koruma kullanma dengesi sağlayan, kararları kesin, bağlayıcı olan, nazım ve uygulama imar planları için esas teşkil eden, idareler arası koordinasyon esaslarını belirleyen ve plan notları ile bir bütün olan plandır.
… yerleşmesine içme ve kullanma suyu temin edecek olan Barajının su toplama havzasının korunmasına yönelik ilk çalışmaların DSİ Genel Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü ve belediyeler arasında 15.12.1976 tarihinde imzalanan protokol ilkelerine dayandığı, Barajının evsel, endüstriyel, tarımsal ve her türlü hayvancılık faaliyetinden kaynaklanan atık sular ile kirlenmesinin önlenmesini ve toplum sağlığının korunmasını, bölgenin planlı bir şekilde koruma-kullanma dengesinin sağlanmasını amaçlayan Barajı Su Toplama Havzası 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni planı çalışmalarına ise 1991 yılında planlama alanı ile ilgili fiziksel belgelerin toplanması ile başlanıldığı, DSİ Genel Müdürlüğü tarafından 1/25000 ölçekli paftalara işlenen tüm koruma alanlarını kapsayan havza sınırlarının plan sınırı olarak belirlendiği, çeşitli kurum ve kuruluşlardan gelen koruma alanları, orman alanları, yerleşik alan sınırları, tarım alanları, belediye ve mücavir alan sınırları ve diğer konularla ilgili bilgi ve belgeler ile Havzadaki idari birimlerle (valilik, mevcut Belediyeler, … Genel Müdürlüğü) yapılan toplantılardan çıkan sonuçlar birlikte değerlendirilerek planlama alanı ile ilgili kararların oluşturulduğu, 2872 sayılı Çevre Kanunu, Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği ve Havza Koruma Yönetmeliği hükümleri de dikkate alınmak suretiyle hazırlanan çevre düzeni planının plan notları ile birlikte bir bütün olarak Bayındırlık ve İskan Bakanlığıncca onaylandığı dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır.
İzmir’e güneyden su sağlayabilecek tek kaynak olan Barajının su toplama havzasının kirlenmesinin önlenmesi, planlı bir şekilde koruma, kullanma dengesinin sağlanması ve bu alanda etkili bir denetimin yapılabilmesi mümkün kılmak amacıyla gerçekleştirilen dava konusu planda şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırılık bulunmamaktadır.
Davacı tarafından öne sürülen iddialar söz konusu planın iptalini gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince önceden belirlenen 17.12.1996 gününde yapılan tebligat üzerine davacı Belediye Başkanlığı’nı temsilen Belediye Başkanı … ve Teknik Danışman …’ın davalı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nı temsilen Hukuk Müşaviri … ve Şube Müdürü …’ın geldiği görülmekle, Savcı …’ın katılmasıyla duruşma yapıldı. Aynı gün Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü.
Dava, 16.1.1996 onay tarihli … İli, Barajı Su Toplama Havzası 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni İmar Planı ile plan notlarının iptali istemiyle açılmıştır.
İmar planları planlanan yörenin bu günkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler,beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla hazırlanır. Plan değişikliklerinde de aynı kriterler nazara alınır.
İmar planlarının yargısal denetiminde taşınmazın yerinin, büyüklüğünün, konum ve işlevi açısından ayrıldığı amacın şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı açısından uygun olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 5.maddesinde tanımlanan Çevre Düzeni Planı, ülke düzeyinde kentsel gelişme, sanayi,tarım,turizm,doğal ve kültürel değerler açısından sektörel özellik gösteren ve çevresel bütünlüğü olan alanlarda varsa bölge planlarına uygun olarak düzenlenen yerleşme ve arazi kullanım biçimlerini belirleyen, sektörler arasında koruma kullanma dengesi sağlayan, kararları kesin bağlayıcı olan, nazım ve uygulama imar planları için esas teşkil eden idareler arası koordinasyon esaslarını belirleyen ve plan notları ile bir bütün olan plandır.
Uyuşmazlık konusu planda planlamanın amacı; … Yerleşmesine içme ve kullanma suyu sağlayacak olan Barajının evsel endüstriyel,tarımsal ve hürtürlü hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklanan atık sular ile kirlenmesini önlemek, bölgenin planlı bir şekilde koruma ve kullanma dengesini sağlamak olarak belirlenmiştir.Dosyanın incelenmesinden havzanın korunmasına yönelik ilk çalışmaların DSİ Genel Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü ve belediyeler arasında imzalanan 15.12.1976 günlü protokol ilkelerine dayandığı, plan çalışmalarına ise 1991 yılında alanla ilgili fiziksel belgelerin toplanması ile başlanıldığı, Havza Koruma Yönetmeliği uyarınca DSİ Genel Müdürlüğü tarafından Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğine göre belirlenen koruma alanlarının 1/25000 ölçekli paftalara işlendiği, tüm koruma alanlarını kapsayan havza sınırlarının plan sınırı olarak belirlendiği, koruma alanları, orman ve tarım alanları, yerleşik alan sınırları, belediye ve mücavir alan sınırları ile ilgili belgeler ve idari birimlerle kararlara esas olacak ilkelerin belirlenmesi amacıyla yapılan toplantılardan çıkarılan sonuçların değerlendirilmesi suretiyle planlanan alanla ilgili kararların oluşturulduğu, Çevre Kanunu, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği ve Havza Koruma Yönetmeliği hükümleri de dikkate alınarak hazırlanan dava konusu Çevre Düzeni Planının plan notları ile birlikte 3194 sayılı Yasanın 9.maddesi uyarınca Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca onaylandığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu planın ana hedefi … yerleşimi ve çevresine güneyden su sağlayabilecek tek kaynak olan Barajının su toplama havzasının kirlenmeden korunması olduğundan bu plana yapılan itiraz değerlendirilirken itirazın plan ana kararlarını etkileme durumu ile birlikte ele alınması gerekir.
Davacı belediye tarafından … günlü Belediye Meclisi Kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli planda yerleşik konut alanlarının yoğunlukla kuzey ve kuzey doğuda kalmasına karşın gelişme konut alanı olarak Barajına daha yakın olan batı ve güney batı bölgelerinin seçildiği, dava konusu 1/25000 ölçekli planda ise bu alanın plan bütününde gözlenen amaca çok daha duyarlı bir yaklaşımla yerleşik konut alanı yakınına bu alanın kuzeyine kaydırıldığı anlaşıldığından dava konusu plan ve plan notlarından şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Davacı tarafından ileri sürülen diğer iddialar planın iptalini gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine peşin alınan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına 17.12.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.