Danıştay Kararı 6. Daire 1996/5117 E. 1997/5544 K. 04.12.1997 T.

6. Daire         1996/5117 E.  ,  1997/5544 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No: 1996/5117
Karar No: 1997/5544

Davacı :Turizm Bakanlığı
Davalı :Bayındırlık ve İskan Bakanlığı
İstemin Özeti :27.7.1996 günlü, 22709 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Yönetmelik” in 1.maddesinde düzenlenen “Yat Limanı” tanımında yer alan “Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığından” ifadesinin; Turizm Bakanlığı’nın görüşünden farklı olduğu, kanuni dayanaktan yoksun olduğu, 491 sayılı Denizcilik Müsteşarlığı’nın Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede böyle bir görevin yer almadığı, turizm işletme ve yatırım belgesi düzenleme yetkisinin 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca Turizm Bakanlığı’nda olduğu ve bu kanunda yat limanı işletmeciliğinin tanımlandığı, gerekli belge verme yetkisinin Turizm Bakanlığı’na ait olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede belirtilen Denizcilik Müsteşarlığı’nın görevleri incelendiğinde Müsteşarlığa deniz ve deniz ulaşımıyla ilgili her türlü konuda politika ve önlem üretme görevinin verildiğinin görüldüğü, yat limanı işletme belgesi vermenin de bu genel politikalar içinde yer aldığı, yat limanlarının yatların bakım ve onarım yerleri olduğu, bu yerlerde Denizcilik Müsteşarlığının gerekli kıstasları koymasının ve belgelendirmesinin kamu yararı ve hizmet gereği olduğu kadar bu görevin kuruluş yasasından da kaynaklandığı, yat limanı, çekek yeri, yer seçiminin yapılması, yat inşaası ve işletme belgesinin verilmesi, deniz trafiğinin düzenlenmesi, denizde can ve mal güvenliğinin sağlanması gibi konuların izlenmesi ve planlanmasının Müsteşarlığın görevleri arasında bulunduğu, halen iskele işletme izni ve liman işletme izninin Denizcilik Müsteşarlığı’nca verildiği, yat limanlarının Turizm Bakanlığı’nı yalnızca turizm işletmeciliği ve turizmi teşvik nedeniyle ilgilendirdiği, tanımda belirtilen belgenin turizm amaçlı bir belge olmayıp tamamıyla yat limanının projelendirilmesinde, yat limanlarındaki ve yat çekek yerlerindeki yat ve benzeri araçların bakım, onarım, makina değişimi, kışlama, denetim, denizde can ve mal güvenliğinin sağlanması, yapılacak işlerin neler olduğu, hangi asgari koşulların bulunacağı ve yatların güvenliği konusunda verilen teknik bir belge olduğu; ancak Turizm Bakanlığı’ndan teşvik alınması durumunda bu bakanlıkça koyulan kıstaslara uyulmasının zorunlu olabileceği, bu nedenlerle iptali istenilen yönetmelik hükmünün yasalara aykırı bir yanının bulunmadığı, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca yat limanı işletmeciliği konusunda gerekli belgeyi verme görevi Turizm Bakanlığı’na ait olduğundan, yasa hükümlerine açıkca aykırı olan 27.7.1996 günlü, 22709 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Yönetmelik”in 1.maddesinde düzenlenen “Yat Limanı” tanımında yer alan “Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığından” ifadesinin iptal edilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
Savcı …’nin Düşüncesi: Dava, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 27.7.1996 günlü, 22709 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Yönetmeliğin” 1. maddesinde düzenlenen -yat limanı- tanımında yer alan “Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığından” ifadesinin iptali isteğiyle açılmıştır.
Bir kamu idaresi tüzel kişisi olan Devletin organı olan Bakanlıklar, ayrı bir hukuksal varlığa ve tüzel kişiliğe sahip bulunmadıklarından ayrı birer taraf sıfatıyla, aralarındaki uyuşmazlıkları yargı yerleri önüne getirerek dava konusu yapamazlar.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının, Başbakanın, Bakanlıklar arasında işbirliğini ve hükümetin genel siyasetinin yürütülmesini sağlamak, Bakanların görevlerinin Anayasa ve yasalara uygun olarak yerine getirilmesini gözetmek ve düzeltici önlemleri almakla yükümlü olduğunu düzenleyen 112. maddesi uyarınca aynı tüzel kişiliği temsil eden Bakanlıklar arasında yetki ya da başka nedenlerle ortaya çıkan uyuşmazlıkların, Devlet içindeki organlar arasında eşgüdümü sağlamakla yükümlü Bakanlar Kurulu ve Başbakanca çözümlenmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile Turizm Bakanlığı arasındaki uyuşmazlığın bu idarelerce iptal davasına konu edilmesi mümkün olmadığından davanın incelenmeksizin reddinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosya incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, 27.7.1996 günlü, 22709 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Yönetmelik” in 1.maddesinde düzenlenen “Yat Limanı” tanımında yer alan “Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığından” ifadesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Hukuk sistemimizde Bakanlıklar, bir kamu idaresi tüzel kişisi olarak tanımlanan Devletin, kamu alanındaki iradesini işlem ve eylemleri ile ortaya koyan organlardır.
Bakanlıklar Devletin organı sıfatıyla, Devletten ayrı ve bağımsız bir hukuksal varlığa ve tüzel kişiliğe sahip değillerdir.Bununla birlikte, Bakanlıkların kendi görev alanları ile ilgili konularda yetki uyuşmazlıklarına düşmeleri mümkündür.
Bu nedenle, Devlet tüzel kişiliği içerisinde ve aynı kademede yer alan Bakanlıkların birbirleri ile olan ilişkilerinde koordinasyonu sağlayacak olan bir üst ortak makama ihtiyaç vardır ki, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 112 nci maddesine göre bu makam, Bakanlar Kurulunun başkanı sıfatıyla Başbakandır. Anayasa’nın anılan maddesinde; Başbakanın, Bakanlıklar arasında işbirliğini sağlamak, hükümetin genel siyasetinin yürütülmesini gözetmekle görevli ve Bakanların görevlerinin Anayasa ve kanunlara uygun olarak yerine getirilmesini gözetmek ve düzeltici önlemleri almakla yükümlü olduğu hükmü yer almıştır.
Devletin tüzel kişiliğinden ayrı olarak, bağımsız tüzel kişilik sahibi olan kamu tüzel kişilerinin Devletin diğer organları ile aralarında çıkabilecek herhangi bir uyuşmazlık nedeniyle yargı mercilerine başvurabilmesi mümkün iken; aynı tüzel kişiliğin, yani Devletin, tamamlayıcı birer organı olan Bakanlıkların, ayrı birer taraf sıfatıyla, aralarındaki uyuşmazlıkları yargı yerleri önüne getirerek dava konusu yapmalarına olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda, aynı tüzel kişiliği temsil eden Bakanlıklar arasında yetki veya diğer nedenlerle ortaya çıkan uyuşmazlıkların, bu tüzel kişiliğin kendisi tarafından ve organlar arasında eşgüdümü sağlamak ve düzeltici önlemleri almakla yükümlü üst organca, yani Bakanlar Kurulu ve Başbakanca çözümlenmesi gereklidir.
Açıklanan nedenle, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile Turizm Bakanlığı arasındaki uyuşmazlığın bu idarelerce iptal davasına konu edilebilmesi olanaksız bulunduğundan, davanın incelenmeksizin reddine, peşin alınan …TL. yargılama giderinin davacının üzerinde bırakılmasına 4.12.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.