Danıştay Kararı 6. Daire 1996/4206 E. 1997/1996 K. 10.04.1997 T.

6. Daire         1996/4206 E.  ,  1997/1996 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No: 1996/4206
Karar No: 1997/1996

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Karşı Taraf : 1- Özel Çevre Koruma Kurulu Başkanlığı
Vekili : Av. …
2- … Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:… K:… sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
… Belediye Başkanlığının Savunmasının Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Özel Çevre Koruma Kurulu Başkanlığının Savunmasının Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı …’un Düşüncesi : Davacıya ait parselin yeşil alandan turistik tesis alanına dönüştürülmesine ilişkin 20.6.1994 günlü revizyon imar planının iptali istemiyle açılan davayı reddeden … İdare Mahkemesinin … günlü E:…, K:… sayılı kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
3830 sayılı Kıyı Kanunu ve anılan Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelikdeki hükümler bunların yürürlük tarihlerinden önceki imar planlarında yapılaşmaya haktanınmış ancak henüz yapılaşmamış alanların düzenlenmesine ilişkin olup,planda yapılaşmayı yasaklayan amaçlara tahsis edilmiş alanları kapsamadığından olayda mevcut imar planında kamunun kullanımına ayrılmış olan bir taşınmazın Kıyı Kanununun ve anılan kanuna ilişkin yönetmelik hükümlerinin yürürlüğe girmesinden sonra yukarıda belirtilen kurallara aykırı olarak planda değişiklik yapılmak suretiyle kamu yararına aykırı biçimde turistik tesis alanına dönüştürülmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından temyiz isteminin kabulü ile davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, davacıya ait, … İlçesi, … pafta, … ada, … sayılı parselin karşısında bulunan Adalet Bakanlığı sosyal tesis alanı ile ilkokul alanı arasında kalan taşınmazın yeşil alandan turistik tesis alanına dönüştürülmesine ilişkin 20.6.1994 günlü revizyon imar planının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; uyuşmazlık konusu alana ilişkin imar planı incelendiğinde, resmi kurum alanları turistik tesis alanları olarak yapılaşmaların öngörüldüğü ve %50’yi aşan yapılaşma dikkate alındığında planın bir bütünlük taşıdığı, bilirkişi raporunda taşınmazın yeşil alandan çıkarılarak turistik tesis alanına ayrılmasının planlama ilkelerine uymadığı belirtilmiş ise de, yeşil alan kararında kişilerin planın getirdiği nimetlerden eşit olarak yararlanması ve külfetlerine de eşit olarak katılması ilkesine uyarlık bulunmadığı, ayrıca yaklaşık 1600 m2’lik taşınmazın büyüklük bakımından da yeşil alan olarak ayrılmasının isabetli olmadığı ve kamu açısından istenilen yararı sağlamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
3830 sayılı Kıyı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda sahil şeridi, kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak en az 100 metre genişliğindeki alan olarak tanımlanmış, Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Yönetmelikte de, sahil şeridinin birinci bölümünün, sadece açık alanlar olarak düzenlenen yeşil alan, çocuk bahçesi, gezinti alanları, dinlenme ve Yönetmelikte tanımlanan rekreaktif alanlardan ve yaya yollarından oluşan, kıyı kenar çizgisinden itibaren, kara yönünde yatay olarak 50 metre genişliğinde belirlenen alan olduğu, ikinci bölümünün, sahil şeridinin birinci bölümünden sonra kara yönünde yatay olarak en az 50 metre genişliğinde olmak üzere belirlenen ve üzerinde sadece Kanunun 8.maddesinde ve bu Yönetmelikte tanımlanan toplumun yararlanmasına açık günübirlik turizm yapı ve tesisleri,taşıt yolları,açık otoparklar ve arıtma tesislerinin yer aldığı bölüm olduğu kurala bağlanmıştır.
Kıyı Kanunu ve ilgili yönetmeliğin kimi maddeleri, yürürlük tarihlerinden önceki imar planlarında yapılaşma öngörülmüş ancak henüz yapılaşmamış alanların düzenlenmesine yönelik olduğundan, planda yapılaşmayı yasaklayan amaçlara tahsis edilmiş taşınmazları kapsamamaktadır. Bu nedenle mevcut imar planında kamunun kullanımına ayrılmış bir taşınmazın, sözü edilen yasa ve yönetmelik hükümlerinin yürürlüğe girmesinden sonra,imar planında değişiklik yapılması suretiyle yukarıda değinilen kurallara ters düşen amaçlara tahsis edilmesi mümkün değildir.
Öte yandan, dava dosyasında bulunan bilirkişi raporunun incelenmesinden, uyuşmazlık konusu taşınmazın dik topoğrafyası ve bitki örtüsü ile görsel değerleri zengin, kıyının bitişiğinde boş bir alan olduğu, … nüfusunun hızla arttığı gerçeği karşısında kıyının açık alan olarak korunmasının gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda önceki imar planında yeşil alan olarak belirlenen ve 100 metrelik sahil şeridi içerisinde kalan dava konusu taşınmazın yukarıda belirtilen esaslara ve kamu yararına aykırı olarak turistik tesis alanına dönüştürülmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından aksine verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesinin … günlü, E:… K:… sayılı kararının BOZULMASINA, …-lira karar harcı ile fazla yatırılan …-lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 10.4.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.