Danıştay Kararı 6. Daire 1992/4612 E. 1993/5197 K. 09.12.1993 T.

6. Daire         1992/4612 E.  ,  1993/5197 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No: 1992/4612
Karar No: 1993/5197

Temyiz İsteminde Bulunan : Bakırköy Belediye Başkanlığı
Vekili: Av….
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : ….İdare Mahkemesinin … günlü, E: … K:… sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Savcı …’ün Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir,
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakimi Şule Tataroğlu’nun açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, davacının Bakırköy, …, … pafta, … parsel sayılı taşınmazının önünde bulunan yol fazlası kısmın daha önce bedelsiz olarak terk edildiğinden bahisle yine bedel alınmaksızın kendisine devrinin yapılması yolundaki başvurusunun reddine ilişkin 3.4.1991 günlü, … sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; 1/1000 ölçekli 2.12.1981 tasdik tarihli uygulama imar planında söz konusu parsellerin iskan sahasında kaldığı ve birleştirilmesinin plan koşulu olduğu, ancak birleştirmenin yapılabilmesi için bu parsellerin 81 metrekarelik kısmının bedelsiz olarak yola terkedildiği, kalan 141 metrekarelik kısmın 22.12.1984 tarihinde tapuya tescil edildiği, ayrıca arsanın doğusunda bulunan kadastral yolun satın alınması koşulunun getirilmesine karşın 26.7.1985 günlü imar durum belgesi ve müdürler kurulu kararı ile kadastral yolun mahreç gerekçesi ile korunmaya alınarak satışından vazgeçildiği, buna ek olarak taşınmaz önünden geçen imar yolunun kadastral yola kaydırılarak bir bölümünün kapatıldığı ve satın almaları gidermek için 10.00 m.lik kısmının iptal edildiği, daha sonra yapılan plan değişikliği ile kadastral yolların açılarak plana işlendiği, bu durumda inşaat yapılmasına elverişli olmaktan çıkan taşınmazın imara elverişli hale gelebilmesi için taşınmazın önünde bulunan yol fazlası kısmın daha önce bedelsiz yola terk edilmesi nedeniyle yine hiçbir bedel alınmaksızın kendisine devredilmesini isteyen davacı isteminin belediyece reddedilerek bedel karşılığı satışının uygun olacağına ilişkin işlem tesis edildiği, imar planlarının uygulaması sonucu sadece kamulaştırılan taşınmazlardan arta kalan parçaların bitişiğindeki arsa ve bina sahiplerine bedel takdiri suretiyle belediyelerce satılabilecekleri, imar planı uyarınca hiçbir kamulaştırma işlemine tabi tutulmadan sırf belediye istemi doğrultusunda birleştirme koşuluyla bedelsiz olarak yola terk edilen taşınmazın üzerinden yol geçirilmekten vazgeçilmesi üzerine bu yol fazlası kısımların kamulaştırmadan arta kalan parçalar gibi nitelendirilemeyeceği, 3194 sayılı Yasanın 18.maddesindeki belediyenin ilgilinin muvafakatını almaksızın arsa ve arazileri yol fazlaları ile birleştirmeye yetkili olduğu hükmü karşısında; daha önce bedelsiz yola terkedilen taşınmazın hiçbir bedel talep edilmeden yol fazlası olması sebebiyle bitişiğindeki arsa ile birleştirilmesi gerekirken bedel karşılığında davacıya satışının yapılması yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 17.maddesinde: “Belediye veya valilik, kendi malı olan veya imar planlarının tatbiki sonucu kamulaştırmadan artan parçalarla, istikameti değiştirilen veya kapanan yol ve meydanlarda hasıl olan sahalardan müstakil inşaata elverişli olmayan parçaları, bitişiğindeki arsa veya bina sahibine bedel takdiri suretiyle satmak, gayrimenkul sahiplerinin yola giden yerlerden dolayı tahakkuk eden istihkaklarını bedel takdiri suretiyle değiştirmek ve komşu gayrimenkul sahibi takdir edilen bedelle satın almaktan imtina ederse, şuyulandırıp satmak suretiyle imar planına uygunluğu temin eder. “hükmü yeralmıştır.
Yasa, tevhit, ifraz ya da parselasyon işlemi nedeniyle taşınmazların umumi hizmetlere ayrılmış olan bölümlerinin imar planında değişiklik yapılarak tahsis amacının değiştirilmesi, kamulaştırmadan artan parça yada yol artığı haline dönüşmesi durumunda bu yerlerin eski maliklerine bedelsiz olarak terkedileceği konusunda herhangi bir kural koymamış, aksine belirli koşulların varlığı halinde imar planına uygunluğu sağlamak amacıyla bu tür taşınmazların bedeli karşılığı özel mülkiyete geçirilmesine belediye veya valilikleri yetkili kılmış olmakla bedelsiz geri vermenin sözkonusu olmayacağını öngörmüştür.
Bu durumda halen davalı idare tasarrufunda bulunan ve iki parselin birleştirilmesi amacıyla bedelsiz olarak davacının mülkiyetinden çıkan, daha sonra yol fazlası haline gelen kısmın yukarıda anılan yasa hükümleri uyarınca bedelsiz olarak terkedilmiş olsa dahi eski sahibine bedel alınmaksızın iade edilemeyeceği açık olduğundan, mahkemece uyuşmazlık konusu işlemin iptaline karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu ….İdare Mahkemesinin, … günlü, E:… K:… sayılı kararının BOZULMASINA; …- lira karar harcı ile fazladan yatırılan …- lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 9.12.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.