Danıştay Kararı 5. Daire 2023/9769 E. 2023/9416 K. 19.06.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2023/9769 E.  ,  2023/9416 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/9769
Karar No : 2023/9416

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacının, FETÖ/PDY yapılanmasıyla olan iltisak ve irtibatı nedeniyle kapatılan sendikaya üye olduğuna, örgüt liderinin talimatından sonraki süreçte Bank Asya’ya para yatırdığına, çocuğunun terör örgütüne iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan özel öğretim kurumları arasında yer alan okulda öğrenim kaydının bulunduğuna ilişkin tespitler ile davacı hakkında yürütülen ceza yargılamasında örgütle iltisakı ve irtibatı olduğuna yönelik tanık beyanlarının bulunduğuna dair tespitler birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibat düzeyinde bir ilişkisinin olduğu ve Anayasa’ya sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından, dava konusu OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı davacıya usulüne uygun olarak 22/03/2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, davacı tarafından otuz (30) günlük istinaf yoluna başvurma süresi geçirildikten sonra 22/04/2021 tarihinde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşıldığından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45/1. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun süre aşımı nedeniyle incelenmesi olanağı bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle, istinaf başvurusunun süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından; 14/04/2021 tarihinde ülke genelini kapsayacak şekilde kısmi kapanma tedbirlerinin uygulanmaya başladığı, bu kapsamda yayımlanan 6638 sayılı Genelge uyarınca sokağa çıkma kısıtlamalarının uygulandığı, istinaf yoluna başvurma süresinin işlemeye başladığı tarihlerde ağır bir hastalık geçirdiği, daha önce kanser hastalığı geçirmiş olması nedeniyle hastaneye gitme olanağının bulunmadığı, istinaf yoluna başvuru süresinin son gününün pandemi dönemine denk gelmesi nedeniyle durumunun mücbir sebep olarak kabul edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun … tarih ve … sayılı işlemle reddedilmesi üzerine, anılan işlemin iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesinde, “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” hükmü yer almaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesinin 1. fıkrasında da herkesin medeni hak ve yükümlülükleri ile ilgili uyuşmazlıklar konusunda bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini isteme hakkına sahip olduğu belirtilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 1. fıkrasında, “İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak, konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz.”; 2. fıkrasında, “İstinaf, temyizin şekil ve usullerine tabidir (…) ” düzenlemelerine; aynı Kanun’un “Temyiz dilekçesi” başlıklı 48. maddesinin 6. fıkrasında, “(…) Temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması halinde de kararı veren merci, temyiz isteminin reddine karar verir. İlgili merciin bu kararları ile bu maddenin 2 nci fıkrasında belirtilen temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına ilişkin kararlarına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.”; 7. fıkrasında, “(…) temyizin kanuni süre içinde yapılmadığı veya kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hâllerde, 2 ve 6 ncı fıkralarda sözü edilen kararlar, dosyanın gönderildiği Danıştayın ilgili dairesi ve kurulunca, kesin olarak verilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, 2577 sayılı Kanun’da belirtilen idare mahkemesi kararlarına karşı kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği açıktır. Bu bağlamda, anılan Kanun’da yazılı kararlara karşı istinaf yoluna 30 günlük süre içerisinde başvurulması hukuki belirlilik ve idari istikrar ilkeleri gereği esas olmakla birlikte, bazen öngörülemeyen mücbir sebep sayılan durumların ortaya çıkması durumunda hak arama özgürlüğü ve mahkemeye erişim hakkının niteliği ve önemi itibarıyla ayrıca değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Mücbir sebep, hukukta görevin, taahhüdün ve sorumluluğun yerine getirilmesine engel teşkil edebilecek nitelikte bulunan ölüm, salgın hastalık ve buna benzer hallerdir. Bir olayın mücbir sebep hali sayılabilmesi için; olaydan etkilenen tarafın gerekli özen ve dikkati göstermiş ve tüm önlemleri almış olmasına karşın olayın önlenemeyecek, kaçınılamayacak ve öngörülemeyecek nitelikte olması gerekmektedir.
Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkan Covid-19 salgını, 11/03/2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütünce “pandemi” (Bir hastalığın veya enfeksiyon etkeninin ülkelerde, kıtalarda, hatta tüm dünya gibi çok geniş bir alanda yayılım göstermesi) olarak ilan edilmiştir.
Ülkemizde ilk Covid-19 vakası ise Mart 2020 tarihinde tespit edilmiş olup, salgınla mücadele kapsamında karantina, sokağa çıkma yasağı gibi birçok tedbir alınmıştır. Bu kapsamda, 21 Mart 2020 tarihi itibarıyla 65 yaş üzeri vatandaşların sokağa çıkması yasaklanmıştır. Daha sonra, bu yasak 3 Nisan 2020 tarihi itibarıyla 20 yaş altına da uygulanacak biçimde genişletilmiştir. 23-26 Mayıs 2020 tarihleri arasında ise ülke genelinde sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir.
Yine Covid-19 pandemisi önlemleri kapsamında, 12/04/2021 tarihinde Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde alınan kararlar doğrultusunda 14 Nisan 2021 Çarşamba günü saat 19.00’dan itibaren ülke genelini kapsayacak şekilde iki haftalık kısmi kapanmaya yönelik alınan tedbirler İçişleri Bakanlığının 14/04/2021 tarih ve 6638 sayılı Genelgesiyle 81 il valiliği ile merkez birimlerine ve bağlı kuruluşlara bildirilmiştir. Genelgede, 14 Nisan 2021 Çarşamba günü saat 19.00’dan itibaren hafta içerisinde yer alan günlerde (Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma) 19.00-05.00 saatleri arasında, hafta sonları ise Cuma günleri saat 19.00’da başlayıp, Cumartesi ve Pazar günlerinin tamamını kapsayacak ve Pazartesi günleri saat 05.00’de tamamlanacak şekilde sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacağı düzenlenmiştir. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğünün 27/04/2021 tarih ve 7576 sayılı Tam Kapanma Tedbirleri konulu Genelgesi ile 29 Nisan 2021 Perşembe günü saat 19.00’dan itibaren 17 Mayıs 2021 Pazartesi günü saat 05.00’e kadar sürecek ve ülke genelini kapsayacak şekilde tam kapanma dönemine geçildiği bildirilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, İdare Mahkemesi kararının davacıya usulüne uygun olarak 22/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlayan 30 günlük istinaf yoluna başvuru süresinin son gününün 21/04/2021 Çarşamba günü olmasına rağmen davacı tarafından bu karara karşı istinaf başvurusunun anılan tarih geçirildikten sonra 22/04/2021 tarihli dilekçe ile yapıldığı, davacı tarafından; istinaf süresinin işlemeye başladığı tarihlerde ağır bir hastalık geçirdiğinin, bu sebeple hastaneye gitme olanağının bulunmadığının, kanser hastalığı geçmişi olması dolayısıyla da sokağa çıkmaktan imtina ettiğinin, nitekim mutasyona uğrayan Covid-19 virüsünün dünya genelinde yayılımının artması, ülkemizde de özellikle İngiltere varyantı sebebiyle günlük vaka, yoğun bakım ve entübe hasta sayılarında artış yaşanması sebebiyle alınan karar doğrultusunda çıkarılan Kısmi Kapanma Tedbirlerinin yayımlandığı ve uygulandığı tarihin istinaf yoluna başvurma süresinin son gününe denk geldiğinin belirtildiği ve dilekçesi ekinde kanser hastalığı geçirdiğine ilişkin sağlık kurulu raporunun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Bu durumda, kanser gibi ciddi bir hastalık geçmişi bulunduğu anlaşılan ve Covid-19 virüsünün dünya genelinde yayılımının arttığı dönemde ağır bir hastalık sürecinden geçtiğini belirten davacının iradesi dışında gelişen bu durumun davacı bakımından mücbir sebep olarak kabulü gerektiği, aksi yorumun hak arama özgürlüğü ile örtüşmeyeceği sonucuna varıldığından istinaf başvurusunun süre aşımı nedeniyle reddi yönündeki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın reddine ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 19/06/2023 tarihinde, oybirliğiyle, kesin olarak karar verildi.