Danıştay Kararı 5. Daire 2023/500 E. 2023/4953 K. 27.04.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2023/500 E.  ,  2023/4953 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/500
Karar No : 2023/4953

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Temyize konu kararın birçok açıdan hukuka ve maddi gerçeklere aykırı olduğu, Anayasa’nın 15. ve 121. maddeleri uyarınca OHAL döneminde sadece OHAL’in gerektirdiği ölçüde ve OHAL’e neden olan konularla ve OHAL süresiyle sınırlı geçici tedbirlerin alınabileceği, dava konusu işlemin dayanağına ilişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin amaç, konu ve süre bakımından hukuka ve Anayasa’ya aykırı olduğu, savunma hakkı tanınmadan, hakkında disiplin soruşturması yürütülmeden kamu görevinden çıkarıldığı, FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatına yönelik somut hiçbir delil gösterilmediği, 26/05/2016 tarihinden önceki yasal faaliyetlerin terör örgütü üyeliği suçlamasına dayanak yapılamayacağı, kamu görevinden çıkarma cezasının ceza hukuku anlamında bir ceza olduğu, bir kişinin aynı suçlamaya dayalı olarak iki kez yargılanıp iki ayrı cezaya mahkum edilemeyeceği, hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının bulunmadığı, ByLock programını kesinlikle kullanmadığı, MİT tarafından elde edilen istihbari nitelikteki bilgilerin, Bylock verilerinin yasa dışı delil olduğu, hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu’nun 21/08/2018 tarihli “… ” kararı ışığında ByLock kullanımının düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, dava konusu işlem ile Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde güvence altına alınan çekirdek haklarının, adil yargılanma hakkının, bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma hakkının, mahkemeye erişim hakkının, savunma hakkının, özel hayata saygı hakkının, eğitim hakkının, mülkiyet hakkının, seyahat hakkının, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkesinin, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin, ölçülülük ilkesinin, masumiyet karinesinin, ayrımcılık yasağının ihlal edildiği, kamu görevinden çıkarılma işleminin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurları yönünden hukuka aykırı olduğu belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca daha önce adli yardım talebi kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:

Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Davacı tarafından, temyiz dilekçesinde yargılama giderlerinden tamamen muaf tutulmasına karar verilmesi talebinde bulunulduğu ve bu talebin dayanağı olan düzenlemenin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Adli yardımla ertelenen yargılama giderlerinin tahsili” başlıklı 339. maddesinin 2. fıkrasında yer alan ”Adli yardım kararından dolayı Devletçe ödenen veya muaf tutulan yargılama giderlerinin tahsilinin, adli yardımdan yararlananın mağduriyetine neden olacağı mahkemece açıkça anlaşılırsa, mahkeme, hükümde tamamen veya kısmen ödemeden muaf tutulmasına karar verebilir.” kuralı olduğu görülmüş ise de, anılan fıkrada yer alan koşulların davacı yönünden gerçekleşmediği sonucuna ulaşıldığından, davacının yargılama giderlerinden tamamen muaf tutulması istemi kabul edilmemiştir.
Öte yandan, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile düzeltilerek esastan reddedildiği, Bölge Adliye Mahkemesince verilen karardan sonra temyiz aşamasında dosyada yer alan;
“…Sanığın (davacının) kullanmakta olduğu … numaralı GSM hattına ilişkin Bylock tespit ve değerlendirme tutanağına göre, kullanıcı ID’sinin ‘…’, kullanıcı adının ‘…’, şifresinin ‘…’ olduğu, …” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Mahkemesince ilgili merciine müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 27/04/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.