Danıştay Kararı 5. Daire 2023/4748 E. 2023/3157 K. 28.03.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2023/4748 E.  ,  2023/3157 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/4748
Karar No : 2023/3157

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine, parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Danıştay Beşinci Dairesince bozulması üzerine bozma kararına uyularak verilen istinaf başvurusunun gerekçeli olarak reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: FETÖ/PDY örgütü ile herhangi bir ilişkisinin olmadığı, kamu görevinden çıkarılmasını gerektirecek somut nedenlerin, şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya konulması gerektiği, OHAL Kanun Hükmünde Kararnameleri ile ancak OHAL dönemi ve konusu ile ilgili düzenlemeler yapılabilmesi gerekirken OHAL dönemi ve süresini aşan tedbirlerin alınmasının hukuka aykırı olduğu, savunmasının alınmadığı, isnadı öğrenme hakkı, masumiyet karinesi ve adil yargılanma hakkı ile Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde güvence altına alınan birçok temel hak ve hürriyetlerinin ihlal edildiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdari Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan;
“…sanığın mahkememiz huzurunda alınan beyanında … IMEI nolu cihazı kullanmadığını beyan ettiği, oysaki sanığın kendi kullanımında olduğunu ikrar etmiş olduğu … numaralı gsm hattının … IMEI nolu cihaz ile kullanıldığı hususunun BTK yazı cevabı ile gönderilen HTS kayıtları ile tespit edildiği, bylock sorgu sonucu raporuna göre ise sanığın kendisine ait … numaralı gsm hattı üzerinden … IMEI nolu cihaz ile bahsi geçen bylock programına bağlandığının tespit edildiği, sanığın kullanmış olduğu … nolu GSM hattı üzerinden ve kendisine ait … adlı ADSL üzerinden kullanılan bylock programına ilişkin tespit ve değerlendirme tutanağına göre sanığın kullanımında olan bylock programına tahsis edilen ID nosunun … olduğu, bağlanan kişinin kullanıcı adının “…” şifresinin “…” olduğu, tespit edilebilen tarihe göre GSM hattı üzerinden kullanılan by-lock programını 09/11/2014 – 15/08/2015 tarihleri arasında, ADSL hattı üzerinden kullanılan by-lock programını ise 07/11/2014 – 15/08/2015 tarihleri arasında kullanıldığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde; sanığın kendi ikrarı ile de sabit olduğu üzere Bursa ziyaretinde padişah türbelerini gezdiği sırada … isimli bir padişah kızının olduğunu öğrendiği, bu nedenle TTNet adresi olarak … kelimesini kullandığını beyan ettiği, sanığın TTNet adresinde kullanmış olduğu … kelimesinin sanığın kendisine ait GSM hattı ve internet hattı üzerinden kullanılan by-lock programının kullanıcı profil bilgilerinde şifre olarak belirlenmesinin bir tesadüften ibaret olmadığı, yine Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığının 08/01/2018 tarihli yazısına ekli bylock baz bilgilerini içerir hedef IP’leri gösterir tutanaklardan da anlaşılacağı üzere sanığın adına kayıtlı … numaralı gsm hattı üzerinden bylock adlı kripto programa tespit edilebilen tarihlere göre 02/11/2014 – 18/12/2014 tarihleri arasında toplam 271 kez bağlandığı, bu tarihler arasındaki baz bilgisinin sanığın o dönemki görev yeri olan Tunceli ilindeki baz olduğu, yani by-lock baz bilgisinin o dönem sanığın bulunduğu yer ile uyumlu olduğu, ayrıca FETÖ\PDY silahlı terör örgütü üyelerinin gerçek kimliklerini deşifre etmemek amacıyla kod adı kullandıkları, dosya kapsamındaki deliller nazara alındığında sanığın rütbeli emniyet mensubu olması dolayısı ile örgüt içerisinde önemli bir konuma sahip olduğu, bu nedenle gerçek kimliğini deşifre etmemek amacıyla kod adı kullandığı dolayısıyla sanığa ait GSM hattı ve ADSL hattı üzerinden kullanılan by-lock programında kullanıcı adı olarak belirlenen “…” kelimesinin sanığın kod adı olduğu, kullanmış olduğu bylock programını ekleyenlerin vermiş oldukları isimlerin sanığın kod adı olduğu bu kapsamda sanığın savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu, dosya kapsamında toplanan deliller ile desteklenmediği, dosya kapsamındaki delillerin sanığın bylock programını kullandığına ilişkin olarak birbirlerini destekler mahiyette olduğu, birbirleri ile örtüştüğü…” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, örgütün gizli haberleşme programı olan ByLock programını kullandığı tespit edilen davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 28/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.