Danıştay Kararı 5. Daire 2023/3301 E. 2023/1963 K. 01.03.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2023/3301 E.  ,  2023/1963 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/3301
Karar No : 2023/1963

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Polis memuru olarak görev yapmakta iken 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Geçici 35. maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı İçişleri Bakanlığı işleminin iptaline, bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve sosyal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacının; ByLock isimli programın indirildiği … numaralı GSM hattının oğlu … tarafından kullanıldığının anlaşıldığı, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numaralı dosyası üzerinden yapılan ceza soruşturması neticesinde hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, Garson Kod adlı gizli tanıktan ele geçirilen mikro SD kart içerisinden çıkan bilgilere göre düzenlenen veri inceleme raporunda, 2015 Mart Alan kısmında “AD” olarak kodlandığı, “AD” kodunun Emniyet içindeki FETÖ yapılanmasının etki alanı dışındaki kişileri ifade ettiği, 2015 Alan Dışı kısmının “0” olarak kodlandığı, himmet verip vermediği yönündeki kodlama anlamına gelen kurs taksiti bölümünün “0” olduğu, örgüt evinde kalıp kalmadığına ilişkin kodlama olan OFİS kısmının “Hayır” olduğu, örgütün faaliyetlerine veya sohbetlerine katılıp katılmadığı/katılım sayısı anlamına gelen ETÜD 2015 kodlamasının “0” olduğu, dolayısıyla örgütün faaliyet ve toplantılarına katılmadığı, veri inceleme raporunun davacının örgüt ile irtibat veya iltisakına ilişkin net bilgiler içermediği, davacının çocuklarının örgüte müzahir okula gitmesinin davacının FETÖ/PDY’ye irtibatlı/iltisaklı olduğuna karine teşkil etmeyeceği, davacının eğitim saikiyle hareket ettiğinin aksini gösterir başkaca somut bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığı, ara kararlara cevaben sunulan bilgi ve belgelerde, davacının FETÖ/PDY ile iltisak veya irtibatını ortaya koyacak bilgi ve belgenin bulunmadığı, Bank Asya’da hesabının olmadığı, “AD” kodlamasının, FETÖ yapılanmasının etki alanı dışındaki kişileri ifade etmesi nedeniyle davacı lehine bir durum oluşturduğu, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen Geçici 35. maddesi hükmü uyarınca, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle, Bakan Olur’u ile kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, davacının kamu görevinden çıkarılması nedeniyle yoksun kaldığı parasal, özlük ve sosyal haklarının yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline, davacının bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve sosyal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesi isteminin kabulüne, dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalınan tüm özlük, parasal ve sosyal haklarının dava açma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davalı idarenin istinaf başvurusunda bulunması üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; uyuşmazlığın çözümü için kararda belirtilen hususlarda araştırma yapılmaksızın, eksik incelemeyle karar verildiği gerekçesiyle İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, 2577 sayılı Kanun’un 45. maddesinin 5. fıkrası uyarınca yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine iadesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; FETÖ/PDY ile irtibat ve iltisakının bulunmadığı, ByLock programını kullanmadığı belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından; temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ: Temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Kayseri Kocasinan İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Araştırma Bürosunda polis memuru olarak görev yapan davacının, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Geçici 35. maddesi uyarınca İçişleri Bakanlığının … tarih ve … sayılı işlemi ile kamu görevinden çıkarılmasına karar verilmiştir.
Bunun üzerine, anılan işlemin iptaline, bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve sosyal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun, 28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 19. maddesiyle değişik 45. maddesinin (3) numaralı fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar vereceği, karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı vereceği; (4) numaralı fıkrasında, bölge idare mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vereceği ve bu halde bölge idare mahkemesinin işin esası hakkında yeniden bir karar vereceği; (5) numaralı fıkrasında ise bölge idare mahkemesinin, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu ve davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hallerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye göndereceği ve bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verdiği kararların kesin olduğu hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Belirtilen düzenlemeler uyarıca bölge idare mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde kural olarak istinaf başvurusunu kabul ederek ilk derece mahkemesi kararını kaldırdıktan sonra ilk derece mahkemesi kararındaki maddi ve/veya hukuki eksiklikleri tamamlayarak işin esası hakkında yeniden bir karar vermesi gerekmektedir.
2577 sayılı Kanun’un 45. maddesinin (5) numaralı fıkrasında ise bu kuralın istisnalarına yer verilmiştir. Anılan hükme göre, bölge idare mahkemesinin, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulması ve davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hallerinde, istinaf başvurusunu kabul ederek ilk derece mahkemesi kararını kaldırdıktan sonra yeniden bir karar vermeksizin dosyanın ilgili ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermesi gerekmektedir.
İncelenen dosyada, ilk derece mahkemesince, dava konusu kamu görevinden çıkarma işleminin hukuka uygun olup olmadığı incelenmek suretiyle dava konusu işlemin iptali yolunda karar verilmiştir. Uyuşmazlıkta, 2577 sayılı Kanun’un 45. maddesinin (5) numaralı fıkrasında istisnai olarak sayılmış olan hallerden herhangi birinin bulunmaması karşısında, ilk derece mahkemesi kararında tespit edilen maddi ve/veya hukuki eksikliğin anılan Kanun’un 45. maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca bölge idare mahkemesince tamamlanarak yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, idari yargıda istinaf incelemesini yapan merciin, temyiz incelemesinden farklı olarak, istinaf incelemesinin mahiyeti gereği, uyuşmazlığa konu maddi olayın tespiti ve değerlendirilmesi ile uygulanacak hukuk kuralının belirlenmesi ve yorumlanmasında ilk derece mahkemeleriyle aynı yetkiye sahip olduğu açıktır. Bu bağlamda eksik incelemenin varlığı halinde, bu eksikliğin uyuşmazlığın esasını maddi ve hukuki yönden değerlendirmede tam yetkili bulunan istinaf mercii tarafından dikkate alınarak yeniden hüküm kurulmasını engelleyen bir yasal düzenleme bulunmamaktadır.
Bu nedenle, bölge idare mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi yolunda verilen temyize konu kararın 2577 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen yargılama usulü kurallarına aykırılık teşkil ettiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın mahkemeye iadesi yolunda verilen temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda özetlenen gerekçeyle BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 01/03/2023 tarihinde, oybirliğiyle, kesin olarak karar verildi.