Danıştay Kararı 5. Daire 2023/3084 E. 2023/1911 K. 27.02.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2023/3084 E.  ,  2023/1911 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/3084
Karar No : 2023/1911

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine, özlük haklarının iadesine, kamu görevinden çıkarıldığı sürenin fiili hizmet süresine ve hizmet puanına eklenmesine, Emekli Sandığı ve … kesenekleri ile kurum karşılıklarının Sosyal Güvenlik Kurumu ve…’a faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; 668 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı kararın iptali istemiyle Mahkemelerinde işbu davanın açıldığı, ancak Mahkemelerince yapılan incelemede davacı vekili tarafından aynı tarih ve sayılı Komisyon kararının iptali istemiyle … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında da dava açıldığı ve davanın derdest olduğunun görüldüğü belirtilmiş ve tarafları ile konusu aynı olan söz konusu davalardan Mahkemelerinde bakılmakta olan bu davanın esasının derdestlik nedeniyle incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan gerekçelerle, davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacının istinaf başvurusunda bulunması üzerine … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; aynı tarih ve sayılı Komisyon kararının iptali istemiyle iki ayrı mahkemede dava açılmasında hata ve kusurunun bulunmadığı, böyle bir amacının da olmadığı, Mahkemece gerekli inceleme ve araştırma yapılmadan tarafınca gönderilen dilekçe üzerine derdest davadan haberdar olduğu, davalı idarenin de savunma dilekçesinde derdestlik kurumunu ileri sürmediği, dolayısıyla gerekli inceleme ve araştırma yapılmadan savunma verildiği, İdare Mahkemesince verilen karar hukuka uygun olsa bile yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Davacının ayrı bir dava açma iradesi bulunmadığı halde mükerrer olarak açıldığı anlaşılan işbu davaya ait dosyanın esas kaydının kapatılmasına karar verilmesi gerekmekte iken; davanın esasının derdestlik nedeniyle incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesi ile davanın incelenmeksizin reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

İLGİLİ MEVZUAT:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Dava şartları” başlıklı 114. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinde, “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması” kuralına yer verilmek suretiyle “derdestlik” dava açma şartları arasında sayılmış; 115. maddesinde ise, dava şartı noksanlığı tespit edildiğinde mahkemenin davayı usulden reddedeceği kurala bağlanmıştır.
6100 sayılı Kanun’un 114. maddesinin gerekçesinde, “… (ı) bendinde ise aynı davanın önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması hususu yani teknik bir ifadeyle derdestlik iddiası olumsuz bir dava şartı hâline getirilmiş ve bu suretle derdestlik itirazı bir ilk itiraz olmaktan çıkartılıp; dava şartına ilişkin usulî bir itiraza dönüştürülmesi sağlanmıştır. Açılmış ve hâlen görülmekte olan bir davanın davacısı, hukukî korunma sürecini başlatmıştır. Artık onun aynı davayı bir başka mahkeme önüne getirmesinde hukuken korunmaya değer güncel bir yararı kalmamıştır; bu bağlamda hukuken korunma ihtiyacı içerisinde bulunmamaktadır ve onun yapacağı tek iş, davanın sonucunu beklemekten ibarettir. Öte yandan, dava açmaktaki yarar hukuki olmalıdır; ideal veya ekonomik yarar tek başına yeterli değildir. Dolayısıyla daha önce açılmış ve hâlen görülmekte olan bir davanın, hangi saikle olursa olsun ikinci kez açılması hâlinde, davacının bu ikinci davayı açmaktaki yararı hukukî değildir. O hâlde derdestlik itirazının korunmasının temelinde, aynı davanın tekrar açılıp görülmesinin sağlanmasında davacının hiçbir hukukî yararının bulunmadığı düşüncesi yatmaktadır. Hukukî yararın ise dava şartı olduğu konusunda, bu düzenlemeden önce dahi doktrin ve yargı uygulaması bağlamında bir görüş birliği mevcuttur.” açıklamasına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda “derdestlik” müessesesi düzenlenmemiş ve Kanun’un 31. maddesinde, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve onun yerine çıkarılan Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun derdestlik ile ilgili maddelerine atıfta bulunulmamış olmakla birlikte, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açıldığının ve görülmekte olduğunun tespit edilmesi halinde, usul hukukunun temel kavramlarından olan derdestlik müessesesinin temelinde yatan, “ilk davanın aynısı olan ikinci davanın açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı” olgusundan hareketle, ikinci davanın derdestlik nedeniyle incelenmesi mümkün olmadığından, ikinci davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Yukarıda yer verilen mevzuat ve açıklamalardan anlaşılacağı üzere, derdestlik durumunun ortaya çıkabilmesi için uyuşmazlık hakkında birinci dava görülmekte iken ikinci kez dava açılmış olması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle ilk olarak davacı vekili … tarafından verilen ve 10/12/2019 tarihinde … İdare Mahkemesinin kaydına giren dilekçeyle anılan Mahkemenin E:… sayısına kayıtlı davanın açıldığı, davacı tarafından 13/12/2019 tarihinde cezaevinden gönderilen dilekçenin de anılan Mahkemenin dosyasına girdiği, 28/04/2022 tarihinde … İdare Mahkemesinin Yazı İşleri Müdürü ile iki Katibi tarafından “…Davacı … tarafından, Sincan T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün … tarihli ve … sayılı yazısı ekinde … İdare ve Vergi Mahkemeleri Vezne ve Ön Bürosuna gönderilen 13.12.2019 tarihli dilekçenin, ek belge zannedilerek Mahkememiz dosyasına 17.12.2019 tarihinde kaydının yapıldığı, oysa ki dilekçenin ‘OHAL Komisyonu Ret Kararının İptaline karar verilmesi ile tüm ekonomik ve özlük haklarının iadesi’ talepli yeni bir dava dilekçesi olduğu, davacı tarafından gönderilen 13.12.2019 tarihli dilekçenin yeni bir dava konusu olduğu anlaşılmakla tevzi edilmek üzere Ankara İdare ve Vergi Mahkemeleri Vezne Ön Bürosuna gönderilmesi gerektiğine…” dair bir tutanak düzenlendiği, bunun üzerine 13/12/2019 tarihli dilekçe dava dilekçesi olarak kabul edilerek … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasının açıldığı, E:… sayılı dava dosyasına sunulan davalı idarenin ilk savunma dilekçesi ile anılan Mahkemece verilen adli yardım kabul kararının davacıya 13/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği, akabinde davacı tarafından cezaevinden gönderilen 22/06/2022 tarihli dilekçenin … İdare Mahkemesine sunulduğu, davacının anılan dilekçede “…şahsım tarafından OHAL komisyon kararına yaklaşık iki yıl önce itiraz edilmiş, adli yardım talebi … İdare Mahkemesi tarafından kabul edilmiş olup, dava devam etmektedir. Mahkemeniz tarafından gönderilen evrak aynı konuyu içermekle birlikte şahsıma ait olmayabilir. Bu kapsamda; 1) Adli yardım talebi istemini de içeren şahsıma ait olduğu belirtilen dilekçenin bir örneğinin tarafıma gönderilmesini, 2) Mahkemeniz tarafından gönderilen evrakta isim doğru olmakla birlikte, evrakın bana ait olmama ihtimali nedeniyle kimlik bilgilerinin kontrol edilmesini, 3) Evrak bana ait ise; kamudan ihraç ile ilgili neden iki ayrı dava olduğu konusunda tarafıma bilgi verilmesini…” şeklinde beyanlarda bulunduğu, bunun üzerine … İdare Mahkemesince 05/07/2022 tarihinde, davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verildiği görülmektedir.
Olayda, davacı tarafından 13/12/2019 tarihinde … İdare Mahkemesine sunulan dilekçenin üzerinden iki yıl geçtikten sonra anılan dilekçenin … İdare Mahkemesinde yeni esas aldığı görülmekle birlikte, davacı tarafından dosyaya sunulan 22/06/2022 tarihli dilekçenin incelenmesinden, davacının ilk davasının aynısı olan başka bir dava açmaya yönelik iradesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, İdare Mahkemesince davacının ayrı bir dava açma iradesi bulunmadığı halde mükerrer olarak açıldığı anlaşılan işbu davaya ait dosyanın esas kaydının kapatılmasına karar verilmesi gerekirken, davanın esasının derdestlik nedeniyle incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle verilen incelenmeksizin ret kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 27/02/2023 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.