Danıştay Kararı 5. Daire 2023/2059 E. 2023/2601 K. 16.03.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2023/2059 E.  ,  2023/2601 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/2059
Karar No : 2023/2601

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …

Karşı Taraf (Davalı) : …Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde Komiser Yardımcısı olarak görev yapmakta iken, 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin …tarih ve …sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun gerekçeli olarak reddine ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Somut olayda kendisi hakkında ceza hukuku anlamında bir suçlama bulunduğu için ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan haklarının ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin uygulanması gerektiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 24 Haziran 2008 tarihli kararında ”hizmet hareketi” olarak bilinen oluşumun bir terör örgütü veya suç örgütü olmadığı kesin hükümle saptandığı ve yeni bir yargı kararıyla aynı oluşumun terör örgütü olduğu saptanıncaya kadar yasal olduğu, 26 Mayıs 2016 tarihinden önceki yasal faaliyetlerin terör örgütü üyeliği suçlamasına dayanak yapılamayacağı, OHAL KHK’sı ile kamu görevinden çıkarılmasının birçok hukuka aykırılık içerdiği, insan hakları ihlaline neden olduğu, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunun insan hakları ihlallerini inceleme ve giderme görevini yerine getirmediği, iltisak ve irtibat kavramlarının son derece geniş ve muğlak kavramlar olduğu, irtibat ve iltisak kavramlarının 23 Temmuz 2016 tarihinde hukuk literatürüne yeni girdiği ve bu tarihten itibaren oluşacak eylemlerde uygulanması gerektiği, Bank Asya hesabındaki faaliyetlerinin rutin bankacılık faaliyetleri olduğu, söz konusu hususun bilirkişi raporu ile de tespit edildiği, bununla birlikte Bank Asya verilerini kullanmanın özel hayata saygı hakkına müdahale olduğu, bankaya para yatırma fiilinin de yasal bir faaliyet olması nedeniyle suç delili olarak kabul edilemeyeceği, bir kişinin yatırım amacıyla bir bankaya para yatırması ve bu yatırımdan kar etmesinin mülkiyet hakkı kapsamında olduğu, Anayasa’nın 15 ve 121. maddeleri uyarınca OHAL döneminde sadece OHAL’in gerektirdiği ölçüde ve OHAL’e neden olan konularla ve OHAL süresiyle sınırlı geçici tedbirlerin alınabileceği, kendisinin OHAL döneminde alınan tedbirler çerçevesinde kamu görevinden çıkarıldığı ve 19 Temmuz 2018 tarihinde OHAL uygulamasına son verildiğinden hakkında uygulanan kamu görevinden çıkarma işleminin Anayasal dayanağının kalmadığı, masumiyet karinesinin ihlal edildiği, ömür boyu kamu görevinde çalışamama gibi son derece ağır ve sivil ölüme yol açan bir ceza verilmesinin hukuka aykırı olduğu, yürütme organının düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza ihdas edilemeyeceği, dava konusu işlem ile birçok Anayasa ve uluslararası sözleşmelerden doğan haklarının ihlal edildiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi İdare Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Bununla birlikte, dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler ile davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, …Ağır Ceza Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararında yer alan;
“…İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün Yeni Bylock CBS Sorgu Sonucu raporuna göre; “Sanık …’in 27/08/2014 tarihinden itibaren 0539 … .. 64 nolu cep telefonu ile, …IMEI nolu cihaz ile Bylock programı kullanıcısı olduğu tespit edilmiştir.
Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu’nun cevabi yazısı ekindeki CD içeriği incelendiğinde; Sanığın 539 … .. 64 numaralı GSM hattı ile Bylock server’ına ait …-…- …-… IP’leri ile …numaralı PORT üzerinden 27/08/2014-03/04/2015 tarihleri arasında 2.043 defa bağlantı yaptığı, ilk ve son bağlantı baz adresinin Menderes/İzmir olduğu tespit edilmiştir.
İzmir C. Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunun Bylock yazışma içerikleri ile ilgili göndermiş olduğu 19/10/2017 tarihli cevabi yazısı ekindeki CD içerisinde yer alan Tespit ve Değerlendirme Tutanağı içeriğine göre; ID: …, Kullanıcı Adı: …, şifre: …, son online tarihi: 12/05/2015, abone tespit kayıtları adı: …tespit edilen GSM 539 … .. 64, tespit edilebilen ilk Log tarihi 13/11/2014…” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 16/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.